Yasalar , herkese şamil olmalı ve eşit uygulanmalıdır .
Yani , Meclisten çıkan yasalarda ana ilke .
Kamu yararıdır .
Sadece , belirli bir kesimin yararı için yasa çıkarılamaz .
Bu , uluslararası hukukun da bir temel ilkesidir .
Cumhuriyet Meclisinin , ilgili komitesinden , bir yasa tasarısı geçti ve Meclisteki bütçe yasa tasarısından sonra , genel kurulun onayına sunulacak .
İlgili tasarıda , sahipsiz hayvanların , yani sokak hayvanlarının , korunması amaçlanmaktadır .
Başta da , sokak köpekleri ve kedileridir .
Bilindiği gibi .
Ülkemizde , köpek ve kedilere karşı sevecenlik hat safhada .
Her iki hayvan türünü , ikiye ayırarak , mercek altına almakta yarar var .
Denilebilir ki , hep bitti de , kedi köpekler mi kaldı ?
Basit olarak da değerlendirilebilir .
İnsan nüfusu kadar , bu sevimli hayvanların miktarları da , tam manası ile bilinmemektedir .
Hem , evde beslenenler .
Hem de sahipsiz olarak , sokaklarda , yaşamlarını her türlü yokluğa karşı idame etmeye çalışanlar .
Her iki türün de , insan sağlığı açısından yarattığı büyük tehlikeleri , ya göz ardı ediyor , ya da iş olacağa varır mentalitesi ile hareket ediliyor .
Meclis genel kuruluna sevk edilen veya sevk edilmeyi bekleyen tasarı , genel olarak , sokak hayvanlarını korumaya yönelik bir içerik taşımaktadır .
Bunun için de , ağır müeyyideler komiteden geçti .
10 yıl , hapislik cezası da tasarıya eklendi .
Öldürme , işkence , eziyet , tecavüz gibi suçlar , ağır müeyyidelerle caydırıcı hale getirilmeye çalışılmaktadır .
Hayvan da bir canlı .
Elbette koruma altına alınacak .
Ona , her halde hiç kimsenin itirazı olmaz .
Bir de madalyanın öbür yüzüne bakmakta , fayda görmekteyim !
Burada , hayvan korunması ile ilgili müeyyideleri , sadece , hayvana yapılacak fiziki eylemleri , cezalandırma yönüne giderseniz .
Hayvanlar için , hiçbir şey yapmış olmazsınız .
Her şeyden önce , hayvanların da , insanlar gibi beslenmeye ihtiyaçları var .
Bu , onların varlık nedeni .
Hadi , ev hayvanları için bu sorun , ev sahipleri vasıtası ile giderilir diyelim .
Kaldı ki .
Belki de , özlenen bakım ve beslenme , burada da tam istenildiği noktada sağlanılmayabilir .
Bunu , kim tespit edecek ?
Gelelim , sokak hayvanlarına .
İlk , DP - CTP koalisyonunda .
İçişleri Bakanlığında , Hukuk İşleri Amiri olarak çalıştığım yıllarda .
Sil baştan , bir Belediyeler yasası hazırlanıp , Meclisten geçirilmişti .
O yasada , sokak hayvanları için , barınaklar , veteriner ve yeterli beslenmeleri için , kurallar konmuştu .
Fakat , zaman içinde , bu somut kurallar , yasadan çıkarılarak , soyut hale getirildi.
“Sokak hayvanları için , Belediyeler gerekli tedbiri alır .“
Ne tedbirse ki .
Meclisimiz , canlı bir örnek .
Artık , yasalarımız , çok ama çok somuta indirgenmelidir .
Maalesef , ülke bu hale geldi .
Beslenme ve bakım açısından , büyük eksiklik . Yasaya eklenmelidir .
Veya .
Belediyeler yasasında , değişikliğe gidilmeli ve her şey somut olarak belirlenmelidir .
Tabii .
işin , bir de sağlık açısından , ciddi boyutu var .
Hayvanların , dışkılarının yarattığı kirlilik .
Bu iki yönlü .
Ev hayvanları , bilhassa köpek sahipleri , besledikleri köpekleri , ellerinde zincirle veya salıvererek , gelişi güzel çevreyi kirletmektedirler .
Bilhassa ara mahalle ve sokaklarda , buna hep şahit oluyoruz .
Bir de öğleden sonra , eğitim olmayan okul çevreleri de bu amaç için kullanılıyor .
Başıboş sokak köpeklerinin etrafı kirletmeleri de buna eklenince , işin boyutu daha da genişliyor .
Köpeklerin , yayabileceği , Kuduz ve Ekinokok salgını da büyük tehlike .
Biz hep yumurta , kapıya dayandığı zaman , uyanırız .
Bu konu , başta İçişleri Bakanlığını , Sağlık Bakanlığını ve Çevre Bakanlığını ilgilendirmektedir .
Aslında , tüm Bakanlar kurulunu ilgilendirmektedir .
Sonra , Yalçın Cemal demedi demeyin .