İş Kadınları Derneği, 2007 senesinde kuruldu. Kıbrıs’ın; özellikle de Kuzey’in tanınmış, bilinmiş, ismi marka olmuş on altı kadın tarafından kurulan ve on yedi senelik geçmişi olan köklü bir dernekten bahsediyoruz. Kurulduğu günden bugüne kadar birçok projede yer aldı. Birçok derneğin kurulmasına rehberlik eden, birçok projede ilkleri başlatan bir dernek oldu. Diğer sivil toplum örgütleriyle temasları olan ve ortak proje yapmak isteyen tüm derneklere de kapıları açık olan bir dernek. Girişimci kadınları her zaman destekleyen, onlara eğitim veren ekonomik bir örgüt. Bu yüzden on üç senedir ‘Girişimci Kadın Ödül Töreni’ yapılıyor. İş Kadınları Derneği’nin (İKD) “Önce Hayal Et, Sonra Cesaret” sloganı ile düzenlediği ve Telsim in on seneyi aşkın ana sponsorluğunu üstlendiği 13. Yılın Kadın Girişimcileri Ödül Töreni Concorde Tower Hotel’in ev sahipliğinde 16 Ekim 2024’te gerçekleşti.
Ödül Kazanan Kadın Girişimciler
Jüriye plaketlerinin verilmesinin ardından, beş kategori altında ödül kazanan kadın girişimcilerin isimleri açıklanarak kendilerine ödülleri takdim edildi.
Ödül kazanan Kadın Girişimcilerin listesi şu şekilde oluştu:
Yılın Kadın Girişimcisi-Pembe Toygar
Bölgesinde Fark Yaratan Kadın Girişimci-Gülfer Öke Akarsulu
Kültürel Üretim Yapan Kadın Girişimci-Şifa Çika
İş Kadınları Derneği Onur Ödülü-Şenay Ekingen
Telsim Özel Ödülü-Feride Pekri Demir
Şifa Çika
Şifa Hanım, kendini şöyle anlatıyor: “İki çocuk annesi, Mağusalı ve koyu bir Mağusa Türk Gücü (MTG) taraftarıyım. Kültürüne, yerli değerlerine bağlı, memleketine gönül vermiş, az kalmış Kıbrıslılardanım. Bu yıl 13.’sü düzenlenen ödül töreninde bana verilen ödül, yılın kültürel üretim yapan kadın girişimcisi ödülüydü. Yaklaşık yirmi yıldır bu sektörde çalışıyorum. Kendi işimi kuralı on yıl kadar oldu. Mağusa’da tüm çalışanları kadın olan küçük bir imalathanemiz var. Burada, yerli değerimiz olan şeftali kebabı ve Kıbrıs pastırmasının yanı sıra köfte ve adana üretimi yapıyoruz. Ürettiğimiz ürünleri paketleyip ada genelinde marketlere ve restoranlara dağıtıyoruz.
‘Köftehor’ Festivallerde
Ürettiğimiz köfteleri çok eskiden beri hayalim olan küçük bir seyyar büfede ‘Köftehor’ da, adanın birçok yerinde gerçekleşen festivallerde satışa sunuyoruz. Küçük bir hayal olan ‘Köftehor’ un bir marka olma yolunda ilerliyor olması ve aldığımız memnuniyetler, benim için en büyük başarı ve gurur oldu. Ayrıca yedi metre şeftali kebabını yapıp pişirerek bir ilk gerçekleştirdik.
İş Kadınları Derneği ve Telsim’ e Teşekkür
Bu ödüle layık görülmek, benim için çok büyük onurdu. Törende, çok heyecanlıydım. Gelecekte kendi işini kurmak isteyen genç kadınlara örnek olabilmek, onlara yapabileceklerini, zorluklarla baş ederken vazgeçmemelerini, yalnız olmadıklarını herkese göstermek için orada toplandığımızı bilmek, beni çok mutlu etti. Bize bu şansı veren İş Kadınları Derneği ve Telsim ailesine tekrar çok teşekkür ederim.
“Tebrikler ve Öneriler Bizi Geliştirdi”
Bu törenden sonra çok olumlu ve güzel tepkiler aldım. Sosyal medyada ve katıldığımız festivallerde tebrik yağmuruna tutulduk. Bu, beni ve iş arkadaşlarımı daha da motive etti daha planlı ve organize bir şekilde çalışmaya başladık. Aldığımız tebrikler ve öneriler doğrultusunda kendimizi, imalathanemizi ve ürünlerimizi geliştirmek için girişimlerde bulunmaya başladık. Ödülü kültürel ürünler üzerinden aldığım için kültürel ürünler üzerinden ilerlemek istiyorum. İmalathanemizi büyütüp fabrika olmak, daha çok ürün üretmek ve birçok kadına daha iş olanağı sağlamak istiyorum. Bunun için devlet desteğine ve sanayi bölgesinde bir yere ihtiyacımız var. Bu konuda, araştırma ve çalışmalara başladık bile. Bu iş alanında olmasaydım; siyasetle uğraşmak isterdim.” Şifa Çika’nın son cümlesi beni derinden etkiledi: “Daha adil, daha sistemli, gün geçtikçe yok olmayacak, her geçen gün güçlenecek bir Kıbrıs, hepimize çok yakışır.”
‘Kıbrıs’ Olmak
Şifa Hanım, ne güzel söyledi. Tabii ki daha adil, daha sistemli, daha güçlü bir Kıbrıs’ı hepimiz, hak ediyoruz. Peki, bunun için ne yapıyoruz? Hepimiz, teker teker kendimize soralım şimdi! “Ben, Kıbrıs’ım için ne yapıyorum? Üretiyor muyum, Kıbrıs’ım için yeni düşüncelerle ortaya çıkabiliyor muyum, haksızlığa uğramış birinin yanında yer alabiliyor muyum, kendi gücümün varlığını, kendi payıma düştüğü kadar, kollektif güç için harcayabiliyor muyum, ben, Kıbrıs olabiliyor muyum?