Ülkemiz , tam bir kaosa girmek üzere .
Ülke coğrafyasında , trafik kazaları artarak devam etmekte .
Eskiden , yılda tek tük trafik kazalarına çok büyük tepkiler gelirdi .
Günlerce , kaza konuşulur , yazılıp çizilirdi .
Şimdilerde ise , günde bir değil , her ilçede , üç dört trafik kazası oluyor .
Gün geçirmiyoruz ki , trafik kazası olmasın .
Bu konuda , polis basın subaylığı , trafik kazaları ile ilgili , bir hayli yoğunluk içerisinde .
KKTC’ de , anda arada , bir trafik kazasından , nerede ise her gün , her ilçede üç dört trafik kazası haberini duymaktayız .
İki hafta önce , Girne’deki ölümcül trafik kazalarında , yetmiş yaş üstü kişiler tarafından yapıldığı baz alınarak . Nerede ise , tüm trafik kazalarının müsebbipleri , yaşlılar olduğu algısı yaratılmaya çalışıldı .
Halbuki , ondan sonra meydana gelen trafik kazalarını yapan kişilerin , 20 – 40 yaş arasında olduğunu , yapılan açıklamalardan öğreniyoruz .
Suçlu aranmadan önce .
İğneyi , önce kendi gözümüze batıralım da , sonra başkasının gözü hedef alınsın .
Mevcut trafik akışını , bu alt yapı artık kaldıramaz .
Bu yükü , sırtlayamaz bir durum söz konusu .
Kollar sıvanarak , ciddi tedbirlerin alınması zamanı , çoktan geldi ve geçti .
Yollar , her yıl on binlerce taşıt aracının giriş yaptığı bu coğrafyada , artık çok yetersiz .
Yollardaki , alt yapıya gelince .
Yağmur sularını , gidecekleri yere vardırmak için , su evlekleri yetersiz veya hiç yok .
Olanları da , ortadan kaldırdık .
Çift şerit yolların , bir çok yerinde , sel suyunu taşıyacak evlekler , maalesef yok.
Su birikintileri dolayısı ile , arabalar , yoldan kayma tehlikesi ile karşı karşıya .
Su birikintileri nedeni ile , yollar , ömürlerini tamamlamadan bozulmakta ve trafik kazalarının , meydana gelmesine neden olmaktadır .
Gelelim , trafik akışlarına .
Alt yapısı olmayan yollarda , normal ve güvenli bir trafik akışının olması , mümkün mü ?
Aydınlatma , yeterli mi ?
Yeterli diyen , beri gelsin .
Ölümcül trafik kazalarının meydana geldiği yollarda , gece ışıkların yanmaması veya aydınlatma teşkilatının olmaması nedeni ile , kaza meydana gelmiyor mu ?
Ya , belediyelerin yetkisinde olan , şehir merkezlerindeki trafik keşmekeşine de bir bakalım .
Allah aşkına , hangi belediye sınırları içindeki kaldırımlarda , güvenli bir şekilde yayalar yürüyebilir ?
Yayalara ayrılan kaldırımlar , arabalar için park yeri haline getirilmiş . Yayalar kaldırım bulabilirse , yürüsün .
Kaldırımlar , bitişik hanelerin , dış bahçesi haline gelmiş . Oyularak , ağaçlandırılmış veya çiçek ekilmiş . Genellikle zeytin ağaçları var .
Çok ciddi bir şekilde , tüm şehirlere , modern oto parklarının yapılması , şart haline geldi .
Araba satışları , hız kesmeden , devam ediyor .
Arabalardan elde edilen vergilerin , yeterli oranda , bu alana aktarılmamasının sıkıntıları ve sakıncalarını , hep birlikte yaşıyoruz .
Alkol ve uyuşturucu nedeni ile , ölümcül trafik kazaları , her geçen gün daha da artmaktadır .
Alt yapıdan sonra , mevzuat , ciddi bir şekilde , ele alınmalı ve günün koşullarına göre , tadil edilmelidir .
Teknolojiden de yararlanılmalı ve direksiyon başına geçen insanlarımıza , güven vererek , korkusuzca , direksiyona geçmelerini sağlamak , mümkün değil midir ?
Bunu , başaramaz mıyız ?
Bu , çok mu zor ?
Biraz , kıpırdanalım .
Yumurta , kapıya dayandı .