Zararın neresinden dönülürse kardır ama…

Bakanlar Kurulu’nun onayladığı kararnameyle Yabancılara Taşınmaz Mal Yasası’nda değişikliğe gidildi. Hükümet kararnamenin kalıcı olması için de Meclis Genel Kurulu’na da yasal değişikliğe gidiyor…

Bakanlar Kurulu’nun onayladığı kararnameyle Yabancılara Taşınmaz Mal Yasası’nda değişikliğe gidildi. Hükümet kararnamenin kalıcı olması için de Meclis Genel Kurulu’na da yasal değişikliğe gidiyor…
Kararnamenin gerekçesinde, “Satış sözleşmelerinden devletin elde edeceği gelir kaybını önlemek için harçların tahsil edilmesini ve ekonomiye katkı sağlanması” gösterildi.
Yapılan değişiklikle daha önceki yasada bulunan TC kökenli vatandaşların yüzde 49, yerli müteahhitlerin yüzde 51 hisse ile arazi satın almaları, “Bakanlar Kurulu izni” şartı ile geri getirildi.
Konut satışlarında ise tüm yabancılar üzerlerinde ne kadar konut olursa olsun tapu harcını ödemeleri koşuluyla yedi yıl süreyle söz konusu taşınmaza ilişkin kullanım belgesi alabilecek. Yabancılar Taşınmaz Mal Yasası’nda şu anda var olan hükümler ise yedi yıl sonunda geçerli olacak. Bu değişikle yabancıların panik halinde mal satışı yapmaları ve fiyatları düşmesinin de önüne geçilmiş olacak.
Peki iyi güzel de bu yasa yapılırken aklımız neredeydi?
Star Kıbrıs Medya Grubu olarak yabancıya taşınmaz mal satışıyla ilgili daha ilk andan itibaren bu yasanın ülkede “lokomotif” denen inşaat sektörünün tabutuna çakılan son çivi olduğunu yazdık.
Nitekim zaman bizi yine haklı çıkardı.
Emlak sektörünün duayen isimlerinden Ali Özmen Safa, “İnşaat sektöründe bilgisizlik büyük panik yarattı” diyerek daha ilk gün eleştirilerde bulunmuştu.
Ne demişti Safa hatırlayalım…
“Yasalar yapıldığı zaman bir amaç olmalı. Her yasanın da amacı 20 tane olamaz. Çünkü amaç çok olduğunda bir amaca giderken, diğer amaca köstek olur. Örnek mi… Bir yanda yabancıların alımlarını durdurmak istiyorsun, burayı Filistin’e çevirmeyelim diyorsun. Sonra diyorsun ki yabancıyı teşvik edelim memlekete gelsinler. Hemen altında da yabancı yatırımcıyı getirerek Kıbrıslı Türklerin gelirini yükseltmekten söz ediyorsun. Dolayısıyla amaçlar böyle çok olunca birbirleriyle de çelişiyor.
Bu yasada da aynı sorun yaşanıyor. Bir yasayla bütün sorunları çözmek istediler. İnşaat sektöründeki sorunlar 2008 yılında başladı. Yavaş yavaş tek tek çıkarılan yasalarla bu sorunlar çözülmeli, tedbirler alınmalıydı. Bir yasayla yıllar sonra bütün sorunları çözmek istedikleri için iş şu an tamamen çorbaya döndü…
Şu anda bitmiş evlerin içinde olan insanlar tapularını istiyor. 10 yıldır evin içinde olan insana 6 ay içinde tapuyu kayıt yaptırmazsan evini kaybedeceksin diyorlar. İnşaat sektöründe şu an tam bir panik yaşanıyor. Kaş yaparken göz çıkaran bu yasa sektöre tamamen köstek oldu. Bindiğimiz dalı kestik.”
Ali Özmen Safa’nın yasanın çıktığı ilk gün yaptığı uyarılardan bazıları böyleydi…
Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur da yapılan son değişikliği, “Yeterli olmamasına rağmen hiç olmamasından iyidir. Bir yerde bu insanlar 7 yıl süreyle bu malları satmak zorunda olmayacakları için arz ve talep dengesi normale dönecek” sözleriyle değerlendirdi.
Çok güzel bir atasözü var. Zararın neresinde dönülürse kardır. Ancak bu zarar ülke ekonomisine çok pahalıya mal oldu. Bizden söylemesi…
Bu haber 96 defa okunmuştur

:

:

:

: