Kıbrıs Adasının , Yunanistan’a bağlanma hayali , 21 Aralık 1963 tarihinde başlamadı .
21 Aralık , sadece , Enosis’e giden yolun bir süreci mahiyetinde .
Esas tarih , 1 Nisan 1955’ti .
Düğmeye , o tarihte basılmıştı .
Adada , varlığını , bütün dünyaya kabul ettiren , o dönemin Kıbrıs Türk Halkının mücadelesi sayesinde . Adada , orta bir yol arayan , NATO teşkilatı . İngiltere’nin öncülüğünde , Kıbrıs’ta bir ortaklık cumhuriyeti kurulmasına karar verir .
Bu Cumhuriyete de , İngiltere , Türkiye ve Yunanistan , garantör olur .
Ortaklık Cumhuriyeti , her iki halkın onayına sunulmadan , ilan edilir .
Enosis düşünce ve hayalinden vazgeçmeyen Rum Yunan ikilisi , meto zori olarak . Cumhuriyete giden yolda , Londra ve Zürih uluslararası Anlaşmaları imzalarlar .
Makarios , konferanstan , anlaşmaları imzalamaktan vazgeçerek , konferansı terk eder .
İngiltere hükümeti , devreye girer , Makarios’a 5x5 boyutunda , içinde resimler olan bir zarf vermesi sonucu , Makarios , konferansa geri döner ve anlaşmaları imzalar .
Adaya döndüğünde , hava alanında , Rum halkı tarafından protesto edilir .
Rum halkı , Türkleri , devlete ortak yaptığı için , memnuniyetsizliğini , alanda papazı protesto ederek dile getirir .
Makarios , uçağın kapısında , protestolar karşısında , şunları söyler :
“ Ben Enosisten vazgeçmedim . Kıbrıs Cumhuriyeti , ENOSİSE giden bir sıçrama tahtası olacaktır .”
Bu söyleminden sonra , uçaktan inebilmiştir .
Bu açıklama ile Kıbrıs Türk Halkının , can , mal namus ve şerefini korumak için oluşan TMT . Silahlarını , çanaklamaktan vazgeçerek , tenakuz durumunu devam ettirir .
İlerde , TMT bu kararında , haklı çıkacaktır .
Sıçrama tahtası , yeni yıla girileceği saatlerde , olacaktı .
Fakat , Yorgacis’in adamları , düğmeye bir hafta erken bastılar .
21 Aralığı , 22 Aralığa bağlayan gece , sıçrama tahtası , erkene alınarak , Kıbrıs Türk halkının imha planı olan Akritas Planı , harekete geçirildi .
Saldırı , Kıbrıs Türk halkının bilgisine nasıl gelmişti ?
Telefon dairesinde çalışan ve o gece nöbette olan , telefon operatörü Faik Kasapoğlu sayesinde . Lefkoşa’dan bir Rum Eokacı , Baf’taki bir Eokacıyı telefonda arayarak , şu konuşmayı yapar :
“ Biz başlattık , siz de başlatın .”
Bunu duyan , telefon operatörü Faik Kasapoğlu . İlgilileri arayarak , haberi verir.
TMT’nin , silahları çanaklamama yönündeki haklılığı da , kanıtlanmış oldu .
Söz konusu tarihte , Rum Yunan ikilisinin niyeti , faaliyetleri ile ortaya çıkınca. Adanın dört bir yanında Türkler , meşru müdafaa için , harekete geçerler.
Bu hareket , o tarihlerde yaşadığım Baf Kasabasında da başlar .
22 Aralık sabahı , Baf Türk Halkında , korku , endişe ve belirsizlik hakim olmaya başlar .
Karma hükümet dairelerine , ilk gün ihtiyati bir güvensizlik içinde gidilir .
Lefkoşa’da , Türklere karşı devam eden saldırılar karşısında , güvenlik nedeni ile buna geçici son verilir .
Saldırıların , adanın dört yanına yayılması üzerine , bundan temelli vazgeçilerek . Meşru müdafaanın , süratle savunma hazırlıklarına başlanılır .
Takvim yaprakları , 1964 yılını göstermekte .
Kıbrıs Sorunu , BM GK‘de görüşülmektedir .
Konseyden çıkan karar , Kıbrıs Türk Halkının boynuna , ilmeği geçirecek düzeyde .
Bundan güç alan Rum , Yunan ikilisi , adanın dört bir yanında , saldırılarını şiddetlendirerek devam ettirmiştir .
İlk büyük Baf saldırısını , Mescit Mahallesine başlatmıştı .
Yunan Askerleri ve Eokacılardan oluşan , dengesiz bir silahlı güçle , Mescitte savunmada olan mücahitlere , saldırdılar .
Mescit , hep Türklerden oluşan bir semtti .
Ev ve iş yerlerinin % 80‘ i Türklerindi .
Arkasından , Baf Türkünü , top yekun ortadan kaldırmak için , orantısız bir güçle , genel saldırıya geçtiler .
Fakat , muvaffak olamadılar .
Diğer bölgelerdeki Türk halkı gibi , Baf Türkü de , 11 yıl varoluş savaşımı vererek , Devletlerini kurarak . Özgürlük ve bağımsızlıklarını dünyaya ilan etti .
Yarım asırdan fazla bir zaman dilimi içinde , sürdürülen federasyon görüşmelerinin , zamana oynandığı anlaşıldığından . Federasyon tezini içeren resmi görüşmelere , son verildi .
Ortaklık Cumhuriyetinin de , bir nevi fonksiyonel federasyon olduğu akla getirilirse . Karşı tarafın , bu tip bir anlaşmadan yana olmadığı , ortaya çıkmaktadır .
Karşı tarafın , federasyon anlayışı , Kıbrıs Helen Cumhuriyetine , Türk Halkının yama olması .
Yani , azınlık hakları verilmesidir .
Bu , mümkün olmayacak bir hayal .
Hele hele , Orta Doğudaki büyük resme rağmen ..
21 Aralık , Kıbrıs Türkünün , ateşle imtihanının bir başlangıç tarihidir .
Bu imtihandan , alnının akı ile çıkmış , özgürlüğüne kavuşmuş .
Şehitler vermiştir .
11 yıl , Adanın dört bir yanındaki Türkler , bu savaşımın içerisinde , ellerinden ne gelmişse , seve seve yaptılar .
O jenerasyonun tümü , Gazidir .
Aradan çok zaman geçti , onlar da azaldı .
Şehitlerimize ve göçen gazilerimize rahmet , hayatta olanlara , sağlıklı mutlu yaşamlar diliyorum .