Ukrayna ve Gazze savaşları , başkasının ipi ile kuyuya inilemeyeceğini göstermiştir .
Zelinski , Amerikan ipine güvenerek , Hanyayı ve Konyayı öğrenmiştir , diyeceğim . Amma , gerçekten öğrenmiş mi ?
Trump’ın ülke çıkarları için aldığı radikal tedbirlerin , ardı arkası kesilmiyor .
Ekonomik olarak başlattığı savaş . Başka savaşların da habercisi olabilir mi ?
Buna yanıt vermek için , henüz erken .
Fakat , şüpheleri de beraberinde getirmektedir .
AB , 800 milyar Avroluk silah ve mühimmat alma kararı aldı .
Hollanda , Ukrayna’ya 250 milyarlık silah alımı için yardımda bulunuyor .
Eti ne , budu ne ?
Güney bile , Avrupa savunma sanayiine , katılmak hazırlığında .
Süper güçler ve savunma sanayiini oluşturan ülkeler , yeni silahlar yapmanın faaliyeti içinde .
Tabii , nükleer de bunların içinde .
Durum .
Aynen .
Tarih sayfalarında yazdığı gibi .
İkinci Dünya Savaşı arifesindeki , havanın aynisi .
O yıllarda da , ticaret rekabetinden dolayı , insanlığı mahveden savaş başlatılmıştı .
Havayı koklayan , savunması dışa bağlı ülkeler , ekonomik güçlerine dayanarak , silahlanmak için kolları sıvadı .
Tabii .
Silah şirketlerinden dolayı , birçok ülke de bundan , mali olarak yararlanmayı da becerecek .
AB , savunmasını , Trump’ın vetosundan sonra , kendi üstlenme kararı alarak . Yeni yol haritasını , belirlemeye çalışmaktadır .
AB‘nin , bu konuda , silah ve araç gereçten sonra , insan kaynağı için yetersiz bir durumda olması .
Fransa , bunu , nükleer silahlarla , telafi etme taraflısı .
Bunun da riski , çok büyük .
Bunun için , Türkiye’ye gözler çevrilmiş durumda .
Dün , Kadın Hakları Günü idi .
Bizde de , çeşitli etkinlikler oldu .
Bir çok ülkede , Dünya Kadınlar Gününde , kadın cinayetleri de devam etti .
Kadına şiddetin , ardı arkası kesilmiyor .
Bunu , o ülkelerdeki , bilinç düzeyi ve kültüre de bağlamak gerek .
Kadının bir mal olduğu zihniyeti , hala daha , dünyanın büyük bir kısmında geçerli vaziyette .
Cehaletin , ortadan kalktığı gün , kadınlar da , istedikleri özgür bir yaşama kavuşacaklardır .
Buna ulaşıncaya kadar da , bu olumsuzluklar , hukukun üstünlüğü ile , ortadan kaldırılabilir .
Atatürk Cumhuriyeti , bunu başarmıştı .
Dün .
61 yıl önce , şanlı Baf direnişinin yıl dönümü nedeni ile , şehitlerimiz ve gazilerimiz , anıldı .
61’ inci yıl dönümünde , o günleri birlikte yaşayanları aradım .
Meğer , iki elin parmakları kadar kalmamış .
9 Mart’lar , artık , o günleri yaşayamayan Baf kökenliler tarafından anılacak .
Protokol , tam eksiksiz geldi .
Kamu oyuna , gerektiği kadar duyurulmadığı için de , hoşnutsuzluklar dile getirildi .
9 Mart 1964‘ teki direnişi ile , Baf Türküne , Gazilik unvanı da verilmişti .
Gerçekten , o günleri yaşayan birisi olarak , yediden yetmişe , tüm Türkler , her biri kendi çapında “ birimiz hepimiz , hepimiz birimiz için “ öz deyişiyle . Türklüklerini , onurlarını , namuslarını , özgürlüklerini kaptırmamak için , can siperane savaşmışlardı .
Orantısız , bir güç karşısında , boyun eğmeyen Baf Türküne karşı . Aylarca , ekonomik ve gıda ambargoları da , uygulanmıştı .
Fakat .
Rum Yunan ikilisinin emellerini , gerçekleştirmek için yaptıkları , her türlü oyun ve girişimini Baf Türkü , akamete uğrattı .