Bugün , meçhule giden bir gemi gibi . Cenevre’de de bu günkü konferansın akıbeti bu .
Yazıyı yazdığım saatte , daha artısı , tam olarak belirlenmemişti .
Niko 2. ve güney , konferanstan umutsuz .
Görüşme kapısını açmak için , ne gerekiyorsa yapacakmış hazret .
Ne için ?
Adada , federasyonu gerçekleştirmek için .
Sevsinler .
Yıllarca , görüşmek için görüşme yapan Güney .
Hep , Kıbrıs Türkünün ömründen yıllarını çaldı .
Her halde yetersiz kalmış olacak ki , tekrar ayni taktikle , bir o kadar daha ömründen çalma dolapları , sürdürülüyor .
Sonuç alıcı olmasa bile , KKTC’nin tanınmasının önüne geçmek için , federasyon numarasını ortaya atarak , tanınmaya androş koymak gayesinde .
Bir geriye gidersek .
1963 , Kanlı Noeli ile birlikte , varoluş savaşımı veren Kıbrıs Türk halkı . İlk önceleri bocalamayla başlayan direnişi , rayına oturarak , 11 yıl , devam etmişti .
Şimdi burada , federasyonda ne kadar samimiyetsiz olduklarını göstermek için biraz gerilere gitmek isterim .
Aslında , sadece federasyonda değil , birçok çözüm önerileri karşısında , hep reddetmeyi oynadılar .
Onların tek çözümü .
“Kıbrıs’ta , tek bir Türkün dahi kalmamasıdır .“ Genel politikalarının çerçevesi bu .
Tam , olayların çok çetin bir şekilde devam ettiği 1964 yılında olduğu gibi , yine ABD devrede .
ABD başkanının temsilcisi , Acheson , devreye giriyor ve iki Nato ülkesi olan Türkiye ve Yunanistan’ın , savaşmasını önlemek için bir plan sunuyor !
Karpaz’da , Türkiye’ye bir askeri üs verilecek , ada topraklarının geriye kalanı Yunanistan’a , ENOSİS’ le bağlanacaktı .
Makarios , bunu “ kayıtsız şartsız “ reddetti .
Akabinde , orantısız güçlerle , Ada Türklerinin yoğun olduğu bölgelere , saldırılar başladı .
Her türlü ambargolar , 74‘ de kadar devam etti .
1972‘ de , CHP’nin başına , genç bir genel başkan olarak seçilen Bülent Ecevit . 1973 “Akgünlere” seçim bildirgesinde , Kıbrıs’la ilgili nihai çözümün , federasyonla mümkün olacağını yazıyordu .
Buna bir bakalım .
“ … CHP , Kıbrıs sorunu için , Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin yararına ve bölge barışına en uygun çözümün , Kıbrıs’ı bağımsız federatif devlet statüsüne kavuşturmak olduğuna inanır . Bu federatif devlette Türkler , devlet yönetimine, eşit egemenlik hakları ile katılmalıdırlar . Kıbrıs Türklerinin , toprak mülkiyetleri ve ekonomik gelişme olanakları , güvence altına alınmalıdır .
CHP , Kıbrıs’ta böyle bir federatif devlet yapısının , bu günkü yerleşim düzeninde , halkı tedirgin edici , büyük değişiklikler yapılmadan , sağlanabileceğine inanır .”
İlk defa Türkiye’de , Kıbrıs’la ilgili çözüm önerisi , Ecevit’in , CHP’den geldi .
Öneriye bakıldığında , federasyonu oluşturacak olan iki halkın da , eşit egemenlikleri olacağına dayanır .
Bu açıklama ile birlikte , Makarios’un , Bakanlar Kurulu , Ecevit’i istenmeyen şahıs ilan eder ve adaya girişini yasaklar .
Niçin ?
Sorun için , federasyonu önerdiğinden .
Bunun , daha da somutu var .
1974 Birinci Barış Harekatından sonra , ikinci Cenevre Konferansında . Bildiride yazıldığı gibi , adada beş kantonal federasyon önerisi yapan Türk heyetine , karşıdan hemen red cevabı gelir .
77- 79 Doruk Anlaşmalarında , federasyon , BM tarafından masaya getirilir .
Fakat , egemenlikten yoksun bir federasyon tipi .
2004‘ te Annan Planı referandumu ki , tek egemenliğe dayanıyordu .
Güney , onu da reddetti .
Gelelim Crans Montana’ya .
Ne istendiyse , hemen hemen verildi .
Garantiler , masaya kondu .
Ona da OHİ çıktı .
Nasıl olsa , ben tanınmış devletim .
Ne zaman ki .
KKTC‘nin tanınması istekleri başladı . Paçaları tutuştu .
Federasyonu , isterim de isterim diye .
Aslında , istemediği ortada .
İsteği , görüşüyor gibi yapmak ve yukarıda dediğim gibi tanınma faaliyetlerine çomak sokmak .
Rahmetli Ecevit , federasyonda samimiyeti görmediği için , daha sonra konfederasyonu , çözüm için uygun buldu .
Niçin , bunları yazdım .
Defalarca federasyon önerilerini reddeden güneyin tavırları , samimi olabilir mi ?