Toplanıyordu , toplandıydı derken .
Beşli zirve sona erdi .
Mutabık kalınan ise .
İki halk arasında , halen devam etmekte olan güven bunalımının ortadan kalkması için diyaloga devam edilmesi .
Bunun için de , Temmuz ayında , ikinci gayri resmi toplantının yapılmasına , her iki taraf da onay verdi .
Kanlı Noel’den bu yana , 62 yıl geçmesine rağmen . BM‘lerin hala daha güven yaratıcı önlemler üzerinde durması , ayrıca düşünülmesi gereken bir husus , olsa gerek .
Bunun için taraflar , güveni artırmak için hem fikir oldular .
Bunlara bir bakalım .
İki taraf arasında , dört kapının daha açılması .
Mayınlı bölgelerin , temizlenmesi .
Gençlik teknik komitesinin kurulması , çevre ve gençlik konusunda girişimlerin yapılması .
Ara bölgede , güneş enerji sistemlerinin oluşturulması .
Mezarlıkların , bakım ve onarımı .
Bunların gerçekleşmesi ile , iki halk arasındaki güven bunalımı eksilecek mi ?
Türk halkının , güneye duyduğu en büyük güven bunalımı . 1963‘ ten beri uyguladıkları ambargolar , niye masaya getirilmedi ?
Dört geçiş kapısı açılacakmış .
Bu dördün yanına , Pile yolu da eklenemez miydi ?
İşte size en büyük güven bunalımı .
Pile Türklerinin her gün çektikleri , ortada .
5 + 1 .
Esas adadaki , gerçek soruna inemedi .
Çünkü taraflar , tezlerinde çok ısrarcı .
Sn. Tatar’ın .
Kısa açıklamasında , söylediği cümlelerden yakaladığım . Esas resmi görüşmeler için , kat edilecek çok uzun bir yol olduğunu kanaatidir .
Buna bakmakta , fayda var diye düşünüyorum .
Sn. Tatar , BM ve karşı tarafın mutabakatla aldıkları kararlara , işbirliği gözü ile bakarak . İki tarafın , işbirliği sonucu gerçekleştirildiğini söylemesi dikkat çekti .
Halbuki , BM’ de karşı taraf da , iki toplum arasında güveni tesis etmek için , güven artırıcı önlem nitelendirilmesinde bulunmalarıdır .
Sn. Tatar’ın , bir de şu cümlesine bakmakta yarar var .
“ Resmi görüşmelerin yeniden başlayabilmesi için , egemen eşitlik , eşit statü olmalı , bu olmaksızın devam edemeyiz .”
Türk tarafının , resmi müzakerelerle ilgili görüşü . Cenevre arifesinde ne ise .
Cenevre ertesinde de ayni .
Gelelim , karşı tarafın , Cenevre’deki duruşuna .
Karşı tarafın da , görüşü , öncesi ile sonrası tıpa tıp ayni .
Ayni terane .
Crans Montana , BM GK kararları , AB kuralları.
Bu çerçevede “ adanın birleştirilmesi .”
Buna da bir bakmakta yarar var .
İkinci Niko . Görüşmelerden çok memnun muş .
Üç konuda , ilerlemenin kaydedildiğini açıklıyor .
1- BM G S’ nin , müzakerelere , üzerinde anlaşılmış çerçevede , geri dönülmesini de amaçlayan , bir kişisel temsilci atama kararı .
2- Temmuz ayı sonunda , bu günden o tarihe kadar kaydedilen ilerlemeyi değerlendirmek üzere , ayni formatta yeni bir toplantının yapılması .
3- AB mektup .
İkinci Niko’nun açıklamasında , yeni atanacak olan özel temsilci kimse , Crans Montana’da , anlaşılmış çerçevede , geriye dönülmesini sağlayacak girişimlerde bulunması için de yetkili kılınacak .
Bu İkinci Niko’nun açıklamasında olan husus .
Sn. Tatar’ın açıklamasında , atanacak özel temsilcide , geriye , Crans Montana’da görüşülen federasyona geriye dönüşü için , bunun amaçları içinde olduğuna dair , bir cümle okumadım .
Bu kamu oyunda , muğlak bir durum yaratmış gibi .
Özel temsilcinin atanması ile ilgili tarafların , görüşü alındı mı ki , bu atama yapılacak .
Pek ala .
Özel temsilcinin , yetkileri konusunda , tarafların görüşü ve mutabakatı alındı mı ?
Sn. Tatar .
Buna açıklık getirip , kamu oyunu aydınlatmalıdır .