YARIN BAYRAM

Yeni bir bayrama daha erişmenin keyfiyle hepinize mutlu bayramlar diliyorum.

Yeni bir bayrama daha erişmenin keyfiyle hepinize mutlu bayramlar diliyorum.

ÇOCUKLUĞUMUZUN BAYRAMLARI… 
Gerilere gidersem, silik de olsa, oldukça zengin bir anı defteri çıkıyor karşıma… 
Bayram şekerleri… 
Özellikle biz kız çocuklarına el öpülünce verilen mendiller… 
Eğer kişiye yakınlığınız fazlaysa mendilin içine konan bayram harçlıkları… 

Ben, bizim bayramlarımızı anlatmak niyetinde değildim aslında… İçimizi çeke çeke, “ NERDEEE O ESKİ BAYRAMLAR…” demek de istemiyorum. Bunları tıpkı bir masal gibi anlatmaya başladığımızda gençlerin ne kadar sıkıldığını görüyorum. Pek azı, ilgi gösteriyor; belki çocuklar… Sevdikleri dede veya nenelerini dinlemek arzusunda olanlar… 
Bayramlara yüklediğimiz anlamlar, gitgide zayıflasa da anlamını yitirmiş değil elbette. Çok klasik saymazsanız şöyle diyeceğim: Çocukluğumuzun bayramları bir başkaydı… Gerçekten öyleydi… Yaşayan siz olunca, değerini de en iyi bilen siz oluyorsunuz… 
Bayramlar, hep geçmişin hüznünü yaşır… Hani bir şarkı vardı: “Bayramlar mı eskidi, biz mi yaşlandık…” Sanırım ikisi de oldu. Olsun. Bayram yine bayram ya! 
Büyükleri hatırlamak, el öpüp gönüllerini almak… 
Saygı, sevgi ve dostlukla kapıları çalmak… 
İkram edilen tatlı, şekerleme ve çikolatalarla gün boyu şeker şeker kokmak… 
İnsanı gülümseten anlar elbette… Bahaneyle çoktandır görüşülmeyen dostlarla, bir başka kapıda karşılaşmak, sokakta bayramlaşıvermek… Büyüyen çocuklar, genişleyen ailelerle memnun ve mutlu tesadüfler… 

BUGÜN BAYRAM

Bugün bayramlıklarımı giyer gibi 
Çocukluğumu giydim sırtıma 
Ama annem yoktu 
Saçlarımı örecek… 

Sonra gençliğimi geçirdim sırtıma 
O da eğreti durdu 
Bir türlü oturmadı üstüme… 

İyisi mi ben 
Buruşuk giysilerimi bırakayım 
Bir el kapımı çalıp 
BAYRAMımı kutlarsa diye…

(Sevgileri Yarına Bırakma, 1998) 

BAYRAM VE YAŞLILAR… 
Bayramlarda yaşlıları ve çocukları çok önemsemeliyiz diyorum ben. Yaşlılar, kapılarını tıklatacak pek kimsesi kalmamışlar, özellikle hatırlanmalı… 
Çocuklar da büyüdüklerinde anılarında yer edecek güzellikler yaşamalı… Saygı ve sevgiyi onlar bizlerden öğrenirler. Söylemek değil davranış olarak göstermek için bizler çok dikkatli olmalıyız. Çocuklarımız, yetişkin olduklarında bizden öğrendiklerini uygulayacaklardır. Armut genellikle dibine düşer… 
Aile içi bayramlaşmadan sonra yollara düşeceksiniz. Sırtınızda bayramlıklarınızla, elinizde çiçek buketleri veya çikolata paketleriyle önce anne- babalarınıza daha sonra teyze, hala derken sevdiğiniz saydığınız herkesin kapısını çalacaksınız… Ne mutlu size, ne mutlu bize… 

Can YÜCEL, BAYRAM şiirinde şunları sıralar….

Can Yücel/ Bayram Şiiri

BAYRAM

'Nefes almak bayramdır meselâ; Günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; Sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.

Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek; kurda kuşa yem olmayıp 'Çok şükür bugünü de gördük' diyebilmek...

Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır. Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.
Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır. Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle...

Vuslat da bayramdır öte yandan... Endişe içinde beklediğinden mektup almak, telefonda ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna sarılmak bayramdır.

En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.

Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır.

'Ona güvenmiştim, yanılmamışım' sözü bayramdır. Hiç aldatmayıp, aldanmamış olmak bayram...
Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek, müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek bayramdır.

Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde haksızlığın üstüne yalınkılıç yürüyebilmek bayramdır.

Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.

Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.

Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk adım, ilk yazı, ilk karne bayram...
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.

'İyi ki yanımdasın' bayram, 'Her şeyi sana borçluyum' bayram, 'Hiç pişman değilim' bayram...

Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.

Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.

Alnı açık yaşlanmak bayramdır; Ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram...

Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur. Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.

Deseler de böyle delilik, bayram artı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır. Her gününüz bayram olsun...'

CAN YÜCEL

Fazla söze ne hacet… USTA hepsini saymış dökmüş bizim için…

Ömrümüz olsun da nicelerini yaşayalım sağlık ve mutlulukla...
Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor; barış ve huzur içinde bir bayram geçirmenizi diliyorum efendim...
Bu haber 587 defa okunmuştur

:

:

:

: