“İşverenler kendi temsilcilerinden rahatsız”

Masadaki işveren temsilcilerinin, dışarıdaki işverenleri yeterince temsil etmediğini vurgulayan Serdaroğlu, 'İş yasalarına uyan, etik çerçevede hareket eden işverenler de var bu memlekette. Ancak rekabet ortamını bozan mevcut sistem nedeniyle, onlar da istemeyerek bu sisteme ayak uydurmak zorunda kalıyor. Bu, topyekûn ülkenin kaybıdır,' ifadelerini kullandı.

“Zenginleşmek isterken fakir tüketici yaratıyorlar”

İşverenlerin, hayat pahalılığına ve asgari ücret artışına karşı duruşlarını eleştiren Serdaroğlu, bu tutumun uzun vadede işverenlere de zarar vereceğini söyledi:
'İşverenler zengin olacaklarını sanıyor ama kendilerine fakir bir tüketici yaratıyorlar. Oysa bu sistemde herkes kaybediyor.'

“Gerçekleşen hayat pahalılığı mahkemeye taşınmıştır”

Hayat pahalılığıyla ilgili değerlendirmesinde ise Serdaroğlu, yasa maddelerinin gereği gibi uygulanmadığını ifade etti.
“Yasada yer alan ‘hayat pahalılığı ve seyri’ maddesi, gerçekleşen değil de öngörülen üzerinden yürütülmeye çalışıldı. Oysa biz mahkemeye öngörüleni değil, gerçekleşen hayat pahalılığını taşıdık,” dedi.

“Hükümet sınıfta kaldı”

Hayat pahalılığı yansımasının dikkate alınmadığını vurgulayan Serdaroğlu, hükümetin bu süreci doğru yönetemediğini belirtti.
'Hayat pahalılığı yansımasının ne anlama geldiğini hükümete öğretemedik. Bu nedenle hükümet bu sınavda sınıfta kaldı,' dedi.

Son olarak Serdaroğlu, 6 aylık süreçteki kayıpların giderilmesi gerektiğine dikkat çekerek, 'Gerçekleşen hayat pahalılığı önce ödenmeli, ardından öngörülen tartışılır,' ifadelerini kullandı.