Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fide Kürşat, Ada TV’de yayınlanan Gündem Özel programında, kamuya ait tarımsal üretim ve destekleme kurumlarında yaşanan çöküşe dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Binboğa başta olmak üzere TÜK, SÜTEK, KOP-SÜT ve Levazım gibi kurumların siyasetin çıkar düzenine teslim edildiğini belirten Kürşat, “Sorumlular bellidir, bunlar yargılanmalıdır” ifadeleriyle hükümete sert eleştiriler yöneltti.

“BİNBOĞA’NIN ÇÖKÜŞÜ GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ”
Binboğa’nın hayvansal üretim açısından çok kritik bir kurum olduğunu vurgulayan Kürşat, fiyatlar ve süt maliyetlerinin belirlenmesinde Binboğa’nın referans kurum olduğuna dikkat çekti. 2017’den itibaren Demokrat Parti tarafından yönetilen kurumun, siyasi kadrolarla liyakatsizce doldurulduğunu ve bu sürecin büyük zararlar doğurduğunu aktardı. Kürşat, 2022’den itibaren kurumun ciddi yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla anıldığını, bu iddiaların meclise de taşındığını belirtti. Kooperatif Merkez Bankası’nın yıl başında hazırladığı iç denetim raporunun ellerine geçtiğini söyleyen Kürşat, o raporun üstünün örtülmeye çalışıldığını ifade etti.

“FİKRİ ATAOĞLU’NUN ADI İDDİALARDA GEÇİYOR AMA RAPORU OKUMADIĞINI SÖYLEDİ”
Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu’nun raporu okumadığını meclis kürsüsünde bizzat ifade ettiğini kaydeden Kürşat, söz konusu raporda Ataoğlu ile Milletvekili Hasan Tosunoğlu’nun isimlerinin çok sayıda usulsüz işlemle bağlantılı şekilde yer aldığını belirtti. Raporun içeriğinde, hayvanı olmayan çiftliklere bağış adı altında yem gönderildiğini, ihalelerle ya da ihalesiz yapılan alımlarda kurumun büyük zararlara uğratıldığını dile getiren Kürşat, yalnızca dokuz ihalede toplam 620 bin dolar zarar tespit edildiğini kaydetti.

“SADECE BÜROKRATLAR DEĞİL, SİYASİLER DE YARGILANMALI”
Haziran ayı sonunda Mali Polis’in Binboğa’ya operasyon düzenlediğini, bilgisayar ve evraklara el konulduğunu ve eski yönetim kurulu üyelerinden birinin tutuklanarak teminata bağlandığını hatırlatan Kürşat, siyasilerin ise henüz hiçbir şekilde sürece dahil edilmediğini belirtti. “Sürecin esas sorumlularının siyasiler olduğunu” vurgulayan Kürşat, “Bakanın talimatıyla usulsüz işlemler yapılmışsa, siyasiler de yargı önüne çıkmalıdır. Bu çürümüşlüğün üstü örtülmemeli” dedi.

“TÜK, KOP-SÜT, LEVAZIM DA ÇÖKÜŞTE”
Binboğa’nın ardından ilgili bakanlığıa bağlı birçok kurumun da iflas noktasına geldiğini dile getiren Kürşat, Toprak Ürünleri Kurumu’nun henüz buğday ve arpa alım fiyatlarını açıklayamadığını, ambarlarını açamadığını ve üreticilerin mahsullerini ellerinde bekletmek zorunda kaldığını söyledi. Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararla Kamu İhale Yasası'nın 2025 sonuna kadar TÜK için askıya alındığını hatırlatan Kürşat, bu durumun denetimsiz ve keyfi alımların önünü açtığını kaydetti. 26 Haziran’da firmalara gönderilen yazıyla 27 Haziran saat 12’ye kadar 20 bin ton arpa için teklif verilmesinin istendiğini, bunun adrese teslim ihale şüphesi doğurduğunu belirtti.

“BU İŞİN ÜSTÜ ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILIRSA, HÜKÜMETİN ÖMRÜ KISA OLUR”
Kürşat, meclisin kapanmasıyla birlikte soruşturmanın siyasi gerekçelerle yavaşlatılmasından endişe duyduklarını ifade etti. Ancak suçta zaman aşımı olmadığını hatırlatan Kürşat, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından en geç 2026 Şubat-Mart aylarında bir erken seçim olabileceğini ve CTP iktidarında bu dosyaların tamamının yeniden açılacağını söyledi. “Yapanın yanına kaldığı için bu ülke bu hale geldi” diyen Kürşat, akademik çalışmalara yansıyan yolsuzluk ve rüşvet verilerine dikkat çekerek, CTP’nin iktidara geldiğinde Binboğa denetim raporunda adı geçen herkesin yargılanması için adım atacaklarını belirtti.