On yıl içinde dünyaya kim hükmedecek? Artık belirgin bir lider güç kalmayacak mı? İster askeri güç, ister ekonomi olsun... Büyük güçler arasındaki acımasız yarış... Küresel üstünlük mücadelesi... Çin büyük olasılıkla ekonomik olarak ABD'yi geçecek. Endüstriyel potansiyel açısından Çin daha önde, askeri açıdan ise çok geride... ABD özellikle internet devleri sayesinde güçlü konumunu sürdürüyor...
* * * *
Uçak gemileri, kıtalararası balistik füzeler barındıran stratejik denizaltılar ve ülke dışında askeri üsler açısından ABD rakipsiz. Ancak hedef - ve Şi Cinping bunu 2017'deki 19. Parti Kongresi'nde açıkça söyledi - Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yüzüncü yılı 2049'da Çin'in yeniden dünyanın merkezinde yer alması ve böylece 15. yüzyılın başlarında Ming Hanedanlığı dönemindeki son konumunu yeniden kazanmasıdır.
* * * *
Amerika'nın her açıdan küresel lider olarak yerini koruyabilir mi? Eğer bunu İngilizce, moda, müzik, spor, film veya hatta interneti oluşturan her şey olarak algılıyorsanız, ABD elbette hala güçlü bir konumda. Ancak Çin'in de yumuşak gücü var. Öncelikle, Doğu ve Güneydoğu Asya'da Konfüçyüs kültürünün devam eden etkisi var. Bugün Çin, orta sınıf için ekonomik büyüme ve refahın otoriter koşullar altında bile mümkün olduğunu kanıtlıyor.
* * * *
Bu yazdıklarımı Alman siyaset bilimci Prof. Dr. Ulrich Menzel söylüyor. Braunschweig Bremen, Tokyo, Frankfurt, Duisburg Üniversitelerinde Uluslararası İlişkiler dersi vermiş... Menzel'in araştırmaları uluslararası sistemin teorisi ve tarihi, kalkınma teorisi ve Kuzey-Güney ilişkileri, uluslararası siyasi ekonomi çalışmaları üzerine odaklanmakta... Bölgesel ilgi alanları Doğu ve Güneydoğu Asya (özellikle Çin ve Japonya ) ve Avrupa...
* * * *
Çeşitli kitapları arasında 2015’te yazdığı ‘Die Ordnung der Welt‘ (Dünyanın Düzeni) adlı 1200 sayfalık klasik eseri var... dünya tarihinin önemli noktalarını, devletler arasındaki emperyal ve hegemonik ilişki üzerine ve geleceğe dair bir öngörü... Bunu Moğol İmparatorluğu'nun ortaya çıkışı, Cenova ve Venedik deniz cumhuriyetleri, İspanyol İmparatorluğu ve son olarak ABD gibi sayısız örneklerle destekliyor...
* * * *
Alman siyaset bilimci ABD ile Çin arasında bir karar alınırsa, bunun 'ya kademeli ve işbirlikçi ya da ani ve şiddetli' olacağını söylemiş... Bugünkü tahmini ise şu; kademeli, ama işbirlikçi değil. Başka bir deyişle, 20. yüzyılda küresel liderliğin Büyük Britanya'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne daha işbirlikçi geçişinden farklı. Bir yandan halihazırdaki gibi, büyük ticaret çatışmaları yaşanacak; diğer yandan, üçüncü cephelerde vekalet savaşları...
* * * *
Şöyle bir tespit yanlış olmaz... Küreselleşme hayal kırıklığına uğradı ve ABD ile Çin hegemonya için yarışıyor. Otoriterliğe (küresel ve liberal toplumlarda) ve hatta Avrupa'da savaşa tanık oluyoruz. Prof. Dr. Menzel, yeni kitabı ‘ Wendepunkte - Am Übergang zum autoritären Jahrhundert‘ (Dönüm noktaları - Otoriter yüzyıla geçişte) adlı kitabı bu konuyu anlatıyor. Kitap 2023’te Alman Suhrkamp Yayınevi tarafından yayınlanmış...
* * * *
Bence Prof. Dr. Menzel’in fikirlerine kuşkusuz katılmak mümkün – özellikle küreselleşme ve dünyanın yeniden hegemonik yapılanması ile ilgili analizlerinde. Ancak, bunları kesin doğrular olarak kabul etmek de mümkün değil. Dünyanın çok aktörlü yapısı ya da bölgesel dinamiklerin önemini dikkate almak gerekir. Ayrıca güncel olaylarla, örneğin Ukrayna savaşı, BRICS veya dijitalleşme ile harmanlayarak analiz genişletilebilir.
* * * *
Gidişatı yani gelecek on yılda dünyanın düzenini anlamak için Almanca bilenler için Prof. Dr. Menzel’in her iki kitabı destekleyici olabilir. Galiba henüz Türkçe’ye çevrilip yayınlanmadı. Sanırım İstanbul’daki Türk Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Uluslararası İlişkiler Tarihi dersinde tavsiye edilen ders kitapları arasında...
* * * *
‘Avrupa kendi başına bir oyuncu olarak dünyada fark yaratabilir mi? Maalesef pek iyimser değilim‘ diyor Alman siyaset bilimci. ‘Avrupa'nın hegemonik mücadelede Amerikan tarafını desteklemesi yerinde olacaktır. Almanya, Avrupa içinde daha güçlü bir liderlik rolü üstlenmek zorunda kalabilir. Ancak kendi başına büyük bir güç olan AB şu anda çok zayıf ve çok bölünmüş durumda‘ diye ekliyor. Bakalım on yıl sonra dünya nasıl gözükecek.