“ASKERİ DENGELER DEĞİŞTİ”
Talat, Kıbrıs’ta geçmiş dönemlerde var olan askeri yapılanmaların bugün farklı bir nitelik kazandığını belirtti. Eskiden sadece Kıbrıs’ın güneyinde Rum Milli Muhafız Ordusu’nun bulunduğunu, kuzeyde ise Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Barış Kuvvetleri’nin görev yaptığını hatırlattı. Yunan ve Türk alaylarının ise garanti, kuruluş ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde konumlandığını ifade eden Talat, zaman içerisinde Kıbrıs’ın güneyinde farklı askeri üs yapılanmalarının oluştuğunu ve Kıbrıs sorununun yönünü değiştirebileceğini kaydetti.

YENİ AKTÖRLER SAHNEYE ÇIKTI
Kıbrıs’taki mevcut askeri ve diplomatik dengelere ilişkin değerlendirmesinde Talat, bölgedeki aktör çeşitliliğine dikkat çekti. Günümüzde Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ın Kıbrıs’ta askeri üslerinin bulunduğunu, İsrail’in ise yine askeri işbirliği içerisinde olduğunu belirten Talat, bu durumun yeni bir güç dengesi yarattığını ifade etti. Artık sadece iki toplumun değil, farklı uluslararası güçlerin de sahada aktif hale geldiğini söyleyen Talat, Türkiye’nin bu yeni denklem içindeki konumunun belirleyici olacağını, ancak mevcut durumda bu durumun belirsizlik taşıdığını dile getirdi.

“ÖNCELİK TÜRKİYE İLE İSTİŞAREDE”
Talat, Kıbrıs sorununda önümüzdeki dönemde yepyeni başlıkların gündeme geleceğini belirtti. 2004 yılında gündeme gelen Annan Planı’na atıfta bulunan Talat, planın onaylanması halinde Kıbrıs’taki tüm askeri birliklerin dağıtılmasının öngörüldüğünü hatırlattı. Talat, bugünkü koşulların geçmişe kıyasla çok farklı olduğuna işaret ederek, bu nedenle yeni yaklaşımların geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Kıbrıs sorununa ilişkin bundan sonraki sürecin, Türkiye ile yürütülecek istişarelerin sonucuna bağlı olacağını vurgulayan Talat, önceliğin Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ile yapacağı değerlendirmelerde olduğunu ifade etti. Talat, Türkiye’nin bu konudaki yaklaşımının belirleyici olacağını ve bundan sonraki adımların da bu çerçevede şekilleneceğini dile getirdi.