Hristo’nun , 21 Aralık 1963‘ te , EOKA’cıların , Savunmasız , Kıbrıslı Türkleri , çocuk , genç , yaşlı demeden katletmelerinin , 62‘inci yılında. Canileri ve katilleri , kahraman olarak nitelendirmesi , içindekini dışarıya boşaltması açısından , eş anlamlı olsa gerek ?
Aslında Hristo , güneyin mentalitesinin , sözcüsü olarak konuşmuştur .
Ve .
Cani ve katilleri , bir nevi teşviktir de , ayni zamanda .
Güneyden , bu konuda , Hristo’ya , eleştiri ve muhalefetin yapılmaması da , bunu doğrulamıyor mu ?
Hristoyu , bu kadar açık bir dille , bu kadar cüretkar konuşmaya sevkeden de .
Üçlü ittifakın , bir tarafı olan , Netanyahu’nun , caniliğine ve katilliğine özenmiş olmasıdır .
Türk tarafından , hem resmi , hem de özel kesimlerden , gereken yanıt verilmiştir .
Fakat bu , yeterli midir ?
Asla .
Bizim , kiminle , aşık oynadığımızı , yeni kuşaklara öğretmemiz , hayati bir konu olarak da , ortaya çıkmıştır .
Hristo’nun , bu konuşmaları , güneye , biraz güven duyan , çok az miktarda vatandaşımızda bile , kuşku , endişe ve güvensizlik yaratmıştır .
Bilhassa gençlerde , büyük hayal kırıklıklarına , neden olmuştur .
Birleşik Kıbrıs’ın , hayal bir ütopyadan , başka bir şey olmadığı konusu , gündemleri oluşturmaya başladı .
“ Summak dayı” diyeceğim .
Fakat .
Bu , summak dayıları da , sollamış vaziyette .
Kıbrıs Türk’ü , isyan etmiş .
“Kahramanları da , vatanı savunmuş .“
Sevsinler , bu Hristo’yu .
O dönemi , yaşamasak , biz de inanacaktık .
Hristo’nun , bize göre , attığı yalanlar , bazı çevrelerde , gerçek olgular yaratabilir .
Propaganda , çok önemli bir silahtır .
Hristo , şimdi , öyle görülmektedir ki , can simiti gibi , buna tutunmuştur .
Hem içte , hem dışta , bunu kullanmaktadır .
İçte , seçim tarihi yanaşmıştır .
Tribünlere , oynamakta .
Dışta da , ne kadar yanlış algı yaratabilirse , kardır hesabı ile , hareket etmektedir .
Bu silaha , bizim de sıkı sıkıya sarılıp , adadaki gerçekleri , hem iç , hem de dış , kamu oyuna anlatmamız gerek .
Tarihini bilmeyen halklar , gideceği yolu belirleyemez .
Adadaki Türk katliamları , BM BG‘nün rapor ve arşivlerinde vardır.
Bizim de , olması gereken kurumlarımızda , arşivlenmiştir .
Bunlardan yararlanarak , yola çıkabiliriz .
Türkeli’ndeki katliamlarda , katledilen hangi Türk isyankar oldu ?
İnsanlarımız , diri , diri gömülerek , üzerlerinden , buldozerler geçirildi .
Bunları yapanlara da , cani ve katil özentisi , kahramanlık payesi veriyor .
Kahramanlık , silahsız insanlara karşı mı , yapılır ?
Madem ki , bu kadar kahramandılar , bu kahramanlıklarını , 20 Temmuz 1974‘ te , niye gösteremediler ?
Güneyin , fikir , zikir ve eylemleri , adada , bir arada , iki halkın yaşayını sağlayacak bir anlaşmanın , oluşmasını sağlamak , şöyle dursun .
Yan yana yaşamayı bile , tehlikeli , güvensiz , endişeli bir duruma sokmuştur .
Güney .
21 Aralık 1963 ruhundan , ne bir nokta .
Ne de bir virgül , sapmış değildir .
Kuyruk , ayni kuyruk .