Bir zamanlar moda idi . Peyda etmiş her sorun “çözümden sonraya “ havale edilirdi .
Bu zihniyette olan , az da olsa bazı kesimler , hala mevcut ve çözüme havale etmeye devam ederler .
Bunlar , zavallılık ve miskinlik , nişanesinden başka bir şey değildir .
Mevcut sorunlarımıza , çare üretmekten aciz isek , bu acizliğimizi , çözüm nasıl ortadan kaldıracak .
Yoksa , çözümle birlikte , çözemediğimiz sorunları , anlaşma yapacak olanlara mı , havale edip , çözüme ulaştıracağız ?
Sorunlara çare üretilemiyorsa ve halk bundan şikayetçi ise , aksi giden birşeylerin olduğunu , görmemiz ve duymamız gerek.
Görmeden ve duymadan da , yoksun isek , gören ve duyan yöneticilere , ihtiyaç var demektir .
Sorun ve çaresizliği , soyut olarak izah etmeye çalıştım .
Şimdi , soyutluktan , somutluğa geçiyorum .
Daha iyi anlaşılabilmesi için .
Güzelyurt , her siyasi görüşmede , masada kurbanlık koyun gibi gözleri bağlanmış olarak , karşı tarafın , tamam demesi ile boynuna vurulacak masatı , beklemekte .
Geçen gün , Güzelyurt Belediyesinin , yeni binasının açılış töreninde , yapılan konuşmalarda . Sadece , siyasi olarak Sn. Başbakan , geçmiş UBP’nin genel başkanlarına atıfta bulunarak . Güzelyurt’tan “bir çakıl taşının verilmeyeceğini “ kürsü mikrofonundan , açıkladı .
2026’da , açılacak hastaneyi kastederek , dil sürçmesinden olacak ki “ sağlık ocağı “ cümlesini telaffuz etti .
Bu da tabii , hastane bekleyen Güzelyurt’lular tarafından tepkiyle karşılandı .
Güzelyurt Belediyesinin , Güzelyurt’la ilgili sloganı :
“ Güzelyurt , değişiyor , gelişiyor “ dur .
Değişim ve gelişim , her alanda olmalıdır .
Daha açıkçası .
Bu , halkın ekonomik gücünün artmasına , Güzelyurt’taki sosyal ve ekonomik , başarısına dönük olmalıdır .
Artı değer , getirilmelidir .
Artı değer getiren , tek bir sektör olarak , narenciye sektörü bulunmaktadır .
Bu sektörde de , her geçen zaman diliminde , artı değer , eksiye doğru , geri vitesini koymuş durumda .
Güzelyurt’ta .
Narenciyeden başka , artı değer getirecek , başka ne olabilir , sorusunu , soracak olanlara .
Dünya , teknolojide yarışır durumda .
Okullarımızda , buna yönelik , birçok mezun gençlerimiz , hayata atılmaktadır .
Gençlerimizin , geçim kaynağı , maalesef tek seçenekleri olan , devlet kapısı .
Yani , kamu görevi .
27 yıl sonra , sosyal konutlar , Üstel Hükümeti tarafından, tekrar gündeme geldi .
Güzel bir proje .
Fakat , Güzelyurt için yeterli değil .
En büyük eksiklik !
Güzelyurt’un göçünü önleyecek ve artı değer getirecek olan , yeni bir sanayii bölgesinin oluşturulması .
Mevcudun da , elden geçirilmesidir .
Yerel ve genel seçimler , sathı mahalline girmeden , bu iş projelendirilip . Güzelyurt ahalisine , müjdelenmelidir .
Bu iş için , G/yrt‘ ta yeterli hali arazi vardır .
Yeter ki , siyasi erkte bu irade oluşsun .