EMLAK SEKTÖRÜ CANLANIYOR

Emlakçılar Birliği Genel Sekreteri Yalçın Koçyiğit, sektörü masaya yatırdı. 2004 Yılından sonra ülkede gerçekleşen inşaat ve emlak sektöründeki patlama, beraberinde bu sektörün de hızlı şekilde gelişmesini sağladı.

Emlakçılar Birliği Genel Sekreteri Yalçın Koçyiğit, sektörü masaya yatırdı. 2004 Yılından sonra ülkede gerçekleşen inşaat ve emlak sektöründeki patlama, beraberinde bu sektörün de hızlı şekilde gelişmesini sağladı. Son yıllardaki Orams Davası gibi davalarla, ülkede bu sektör sekteye uğrarken, 2009’un 2’inci yarısında emlak sektörü yeniden hareketlenmeye başladı. Emlakçılar Birliği Genel Sekreteri Yalçın Koçyiğit, sektördeki son gelişmeleri ve emlakçıların durumunu değerlendirdi.

ADA: Emlak Sektörünü değerlendirirken bugün son durum nedir ?
Yalçın Koçyiğit (YK): Sektörümüz son iki yıldır, 2005-2006’daki gibi parlak değil. Bu ülkemizde, emlak sektörü bitti, emlak sektörü bitecek anlamına gelmiyor. Bu hiçbir zaman bitmeyecek. Bu sektörde yavaşlama oldu. Bu yavaşlamanın bazı sebepleri arasında Orams davası gibi davalar, bizden kaynaklanan hatalar var. Biz bundan bayağı ders aldık. Bundan herkes, devlette, inşaatçı da, emlakçı da ders aldı. Hepimiz dersimizi aldık ama yolumuza devam edeceğiz. Biz emlakçılar birliği olarak yatırımlarımızı yapmaya var gücümüzle devam ediyoruz. Yeni pazar arayışlarımızı da sürdürüyoruz. Bizim bir İngiltere pazarımız vardı. Bu pazar kapandı diye ellerimizi kafamızın arasına koyup, “ah çekecek” bir halimiz yok. Biz birliğimizdeki diğer arkadaşlarımızla, başka pazarlara da yönelmiş durumdayız.

Umutsuzluğa girmeye hiç gerek yok
ADA: Umutsuzluğa girmeye gerek var mı peki?
YK: Hayır kesinlikle umutsuzluğa girmeye hiç gerek yok. Biz birlik olarak hep kaliteli emlakçılarız. Birlik olarak umutsuzluğa kapılmış değiliz. Emlak sektöründe daha büyük yatırımlar yaparak yola devam ediyoruz. Birde biz kendimizi ayna olarak gösteriyoruz ki emlakçılar olarak dimdik ayaktayız.

Rum malları üzerine yapılan inşaatların çok az
ADA: Sizin emlak la ilgili olarak önemli bir de saptamanız var. Aslında KKTC’de bulunan Rum malları üzerine yapılan inşaatların çok az olduğunu söylüyorsunuz. Nedir bu saptamanız?
YK: Biz emlakçılar birliği olarak hep verilere araştırmalara dayanarak açıklama yapıyoruz. Birçok yerde ve özellikle basında “araziler bitti, gitti, doğayı katlettik” diye iddialar var. Biz bunu defalarca belirttik. Biz doğayı katletmiyoruz. Biz doğaya sahip çıkıyoruz. Ölü bölgeleri bile canlandırıyoruz. Araştırmalarımızda 1974’ten bu yana yapılan inşaatların, toprakların yüzde 6’sına, orantıya vurduğumuz zaman ise 1.8’ine yapıldığı gözlemleniyor. Yani 74 sonrasında, KKTC’nin yalnızca yüzde 6’sına yeni konut yapıldı. Yalnızca 1.8’lik bir oran var. Nüfus büyüdü gelişti. KKTC şimdi eski KKTC değil. 1974’te doğan çocuklar bugün 34-35 yaşında oldu. Bunların çocukları oldu. Gelişimin olması yeni inşaatların da yapılması çok doğal.


Yabancılar “masum alıcı” konumunda
ADA: Orams davasıyla başlayan süreçte yabancıların durumu ne?
YK: Orams davası yalnızca yabancıların, Rum tarafının pompalamasıyla yaratıldı. İngilizlerle görüşüldüğü zaman çok güzel, çok mantılı veriler var. 2004’te “masum alıcı” diye bir yapı vardı. Onlar bu kapsamda bulunuyor. Bu Annan planında da vardı. İnsanlar muhakkak konut alacak, ev yapacak. 1974’ten sonra kalan konut sayısı belli. Elbette Rum malları üzerine inşaat yapıldı ve bu inşaatlar, İngiliz ve Almanlara, Ruslara, İsraillilere de satıldı. Yapacak bir şey yoktu.

10 bin civarında bitmemiş konut var
ADA: Kıbrıs’ta 10 bin dolayında yapımı başlayan ve henüz bitmeyen inşaat olduğunu söylemiştiniz. Neler oluyor?
YK: Emlakçılar Birliği Başkanımız Sayın Hasan Sungur bu konuda bayağı çalışma yaptı. Veriler de elimizde var ve basına da bunu yansıtmıştık. Yapılan araştırmada 10 bin civarında konutun her an satılabilir. Yüzde 90 oranında bitmiş konutlar da bulunuyor. Bu konutlar satışa hazırdır. Ama en büyük sıkıntı finans. Problemlerin en başında, şu an finans nedeniyle bitemeyen konutlar olduğu ve sıkıntılarımızın olduğu bir gerçek.

Yeni bir pazar geliyor
YK: Ayni zamanda Kıbrıs halkı için müjdeli bir de haber vermek istiyorum. Emlakçılar birliği olarak biz dış pazarda da çalışmalar yaptık. Bir İran pazarını hayata geçirmeye çalışıyoruz. Geçen günlerde Dışişleri bakanımızla da görüşme gerçekleştirdik. Burada da bazı güzel gelişmeler oldu. Ortadoğu ülkelerinden de ülkemize yeni yeni yatırımcıları yönlendiriyoruz. Burada devlette ufak tefek sorunlar var. Bunları da çözersek ülkemize çok iyi bir girdi olacağına inanıyorum.

Çok büyük hatalar yapıldı
ADA: Ortada bir güvensizlik ortamının olduğu biliniyor. Bu güvensizlik ortamının nasıl önüne geçilecek?
YK: Ben biraz geriye gitmek ve de bugüne dönmek istiyorum. Geçmiş günlerde satışta, konutta, alıcıda 3 yerde de hata vardı. Alıcı alırken iyi kontrol etmemiş, kontrata imza atarken okumamış, müteahit yaparken gerçekleri yansıtmamış. Geçmiş hükümetlerde hatalar yapmış. Önemli bir unsur daha var, bu özellikle yabancı alıcılar için olmuş. Avukatların tümünü de ayni kefeye koymak istemiyorum ama sepetin içinden çürük elmalar da çıktı. Bu çürük elmalarda bizi maalesef bu durumlara getirdi. Yabancılara ev satılırken, detaylı araştırmalar yapılmadı. Bugün mağduriyetlerin birçoğu, ne kadar inşaatçıdan kaynaklandıysa, bir o kadar da devletten kaynaklandı. Devletin sunamadığı altyapı konut alanlara bir mağduriyet olarak döndü. Müteahit altyapıyı tamamlayamadığı için eksik iş yaptı. Mukavele yapan, kontrat yapan tastik memuru ve avukat arkadaşlar birçok şeyi gözden geçiremedi. O günkü hatalar gelip bu günü buldu.

Biz dersimizi aldık
YK: Bugünden sonra ne yapılması gerek ? Biz dersimizi aldık. Hepimizin ders alması gerekiyordu aldıkta. Bundan sonra konut alacak olan yerli ve yabancıların sözleşmelerini iyi okumalarını. Sözleşme yaparken muhakkak iyi bir avukatla tüm malın, arazinin inşaatın inceliklerinin bilinmesi lazım. Koçanlarını kontrol edip çok iyi bir avukatla iyi bir sözleşmenin yapılması lazım. Maalesef insanlarımız 50 bin, 100 bin, 150 bin eve para veriyorlar ama 300-500 pound daha fazla para verip daha detaylı bir sözleşme yapmıyorlar. Yaparlarsa onların kafaları daha rahat olur.

Yabancılar avukatlar yüzünden zarar gördü
ADA: Yabancılar böyle konularda daha da mı hassaslar?
YK: Her şey avukatlarda çözülüyor. Avukat arkadaşlarımız yanlış anlamasın, çok değerli avukatlar var. Onlar bizim baş tacımızdır, bize onlar yol gösteriyorlar. Bazı avukatlar o günkü durumu değerlendirip, o günkü şartlardan da faydalandılar. Emlakçılar ve de müteahhitler olara o arkadaşların cezasını biz verdik. Nasıl verdik? İş götürmemekle veya başka iş vermemekle verdik. Bugün yine art niyetli avukatlar çıksa yine aynisini yaparız. Onların yaptığı hatalar, müteahitin yaptığı hatalar, devletin yaptığı hatalar ve emlakçının yaptığı hatalar, bizi bu duruma getirdi.

ADA: Turizm sezonu gibi bir emlak sezonu da var mıdır? Yaz aylarında daha çok mu satış oluyor?
YK: Geçmiş dönemlerde, İngiliz piyasasının çok yoğun olduğu dönemlerde, genelde biz 15 Ağustos ile Ekim sonu arasında çok büyük bir pazar oluşuyordu. Bunun da nedeni, İngiltere, İrlanda, İskoçya’ya yakın bölgelerdeki okulların, o dönemde kapanması sonrasında idi. Tatil nedeniyle buraya gelmeleri sayesinde bayağı bir yoğunluk yaşanıyordu. O dönemlerde daha çok satış oluyordu. Ev almak isteyen insanlar zaten Kıbrıs’a bir geliyordu. Ocakta, Noel’de geliyordular. 1 hafta 10 gün içerisinde kafalarında bir şeyler oluşturuyorlardı. Daha sonra buraya geldiğinde ise araştırmasını yapıp evini alıyorlardı. İçinde bulunduğumuz bu aylarda daha yoğun oluyor.

Hazırlıksız yakalandık
ADA: 2009’a gelindiğinde ne yapılması gerekiyor.
YK: Biz emlakçılar ve müteahhitler olarak çok hazırlıksız yakalandık. Bir kapasitemiz vardı. Yılda 2 tane 3 tane ev yaparken bir anda önümüze gelen tabloyla ayda 30-40 tane satış oldu. Altyapımız hazır değildi. Devlette hazır değildi, İskan hazır değildi, Elektrik Kurumu, su hiçbiri hazır değildi. Biz bu geçiş dönemini atlattık. Devlette bizde bu konuda bilinçlendik. Artık önümüzü görebiliyoruz ve ne yapacağımızı biliyoruz.

Rus pazarı için hazırlıklar yapılıyor
YK: Artık bize yol gösteren kurumlarda oluştu. Biz artık önümüze bakıyoruz. Bundan sonra ne yapacağız sorusuna karşılık Emlakçılar Birliği olarak bunun üzerinde duruyoruz. Yeni pazarlar oluşturmaya çalışıyoruz. Yeni pazarlar oluştururken ülkeye katkı koyacak yatırımcıları getirtmeyi hesaplıyoruz. Enteresan gelişmeler de oldu. Rusya’da Casioların kapatılmasıyla ilgili bana çok yoğun bir talep geldi. Biz bunları 1-2 haftaya kadar Kıbrıs’a getirtmeyi planlıyoruz. Kıbrıs’a büyük bir ekiple geliyorlar. Bu ille Otel veya Casino olacak değil bunun yanında birçok yatırım fırsatları kendilerine sunacağız. İş yapma fırsatları sunacağız. Getireceğimiz ekibi, grubu elimizden kaçırmamaya çalışacağız. Onlarla fikir birliği yaparak ülkemize girdi sağlamak maksadıyla ülkemizi daha da dışarıya açacağız. Yani bir tek İngiliz pazarı bulunmuyor.
Bu haber 307 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER