Atalarımız ‘Görünen köy klavuz istemez ‘ diye ne güzel söylemişler. Yıllarca hizmet verdiğim, şampiyonluklarında terim ve kanım olan Yenicami’nin bugün bu durumlara düşmesi inanın sayıları az da olsa gerçek Yenicami’liler gibi beni de çok ama çok üzüyor. Geçmişte yapılan yanlışlıklar, Kartal’ın bugün ne kanadını, ne gagasısnı nede pençesinde hayır bıraktı.
Atalarımız ‘Görünen köy klavuz istemez ‘ diye ne güzel söylemişler. Yıllarca hizmet verdiğim, şampiyonluklarında terim ve kanım olan Yenicami’nin bugün bu durumlara düşmesi inanın sayıları az da olsa gerçek Yenicami’liler gibi beni de çok ama çok üzüyor. Geçmişte yapılan yanlışlıklar, Kartal’ın bugün ne kanadını, ne gagasısnı nede pençesinde hayır bıraktı.
Geriye dönüp baktığım zaman eskiden göz kamaştıran güzelim kanatlarının yolunmuş olduğunu, bir darbede avını yerle bir eden pençelerinin kütleştiğini ve en önemlisi rakibini parçalayan gagasının artık işe yaramaz hale dönüştüğünü görmek keyif kaçırıyor.
Sırf bir başkan bulunsun da ne olursa olsun düşüncesi ile ne tüzük nede yönetmenliğin tanınmaması başlı başına bir olay. 72 saat önceden başkan adayı kulüp ilan tahtasına başkan adayı olduğunu asmalı diyen ‘Tüzük’ genel kurul en üst makamdır denilerek es geçilirse siz bundan sonra ne söylerseniz söyleyin kimseyi inandıramazsınız.
İnanın bu yaklaşım bana rahmetli Turgut Özalı hatırlattı. Anayasa bir defa delinirse birşey olmaz diyen Özal’a, daha sonra yapılanlar ‘Nannik’ ederek, yasaların nasıl Abbasın Şerif gibi dere depe dümdüz olduğuna tanık olduk.
Neyse, olan oldu torba da doldu ama bu noktada inşallah tarih tekrar tekerrür etmez. İsterseniz geriye dönüp biraz hafızamızı yoklayalım ve yaşananları tekrar hatırlayalım isterseniz. Takım küme düşüyor denilerek bana, sen Yenicami’cisin gel kurtar denildiği o günlerden biraz nostalji yapalım. İlk maç Gönyeli ile ‘Tepe’de idi. Berabere kalındıktan sonra haftasına 9 kişi ile Çetinkaya’yı yenmiş ve hedef büyültmüştük. Gecesi ‘Bi yerde’ yemek verilmiş, primler 500’lerde tavan yapmıştı. Verilen sözlerin yerine getirilmesini isteyen futbolcular laf ile peynir gemisinin yürümeyeceğini alamadıkları primleri sonrasında anladıkları zaman Kartal’ın kanadındaki tüyler bir, bir yolunmaya da başlamıştı. Sevgili kardeşim Nezihi Beyaz’ın Yeniboğaziçi maçında Kaleci Ishaka neyin var sapsarı bir rengin var diye sorduktan sonra olay İshak’ın ‘Açım’ bayılıyorum noktasına taşınmış ve belediyeye su parası ödenmediği için kesilip de antremandan sonra 10 gün yıkanamayan futbolcuların isyanları oynama noktasına kadar da taşınmıştı.
Sonrasında Serhan’ların, Serkan’ların, Çağan’ların, Kaleci Celal’ların ve Hakan Altın’ların satılma noktasına kadar gelen olay, satılan ve çekleri alınan futbolcuların yerine söz verildiği halde futbolcu alınmama noktasına kadar gelmişti. 8 ‘Yıldız futbolcu’ satılıp yerine oyuncu alınmaması sonrasında şampiyonluğa oynayan Yenicami genç bir ekip ile sahada mücadele ederek, son Hamitköy’ü deplasmanda mağlup etmiş ve kefeni yırtmıştı.
O maça kesin kaybederiz gözü ile bakan Başkan Hasan Erdil ile Asbaşkanı Ayhan Kurt, maça gelme zahmetinde bile bulunmazken, Radyodan maçın kazanıldığını öğrenince kulübe gelme tenezülünde bulunmuşlardı.
Sonrasında, satılan futbolculardan elde edilen paradan futbolcuların maaşlarının ödenmesini istediğim için yönetim ile aramızda ciddi bir anlaşmalık çıkmıştı. Küme düşmekten kurtardığım Yenicami’de istifamın arkasından, bazı kaliteli futbolcuların ayrıldığını görmenin üzüntüsünü inanın tüm benliğimde hissettim.
Sonuçta bugün Ayhan Kurt ile Hasan Erdil ikilisi yine Yenicami’nin başında. Ve yine kurtarıcı pozisyonunda. Takımı eksik buldular tamam. Takımda sorunlar diz boyu o da tamam. Ama transfer yapacağız açıklamaları sonrasında başkan ve asbaşkanın hala daha kıllarını kıpıldatmadıklarını görüyorum. Hakan Altın’ı alacağız demekten öteye birşey yaptıklarını göremedim.Hasan Erdil dostumun cebindeki ‘Akrebin’ uyanıp uyanmadığını bilmem. Birgün karşı karşıya geldiğimiz zaman bu soruyu mutlaka ona sorarım ama, Yenicami’nin hala daha 9 kişi ile idmana çıkmasını yönetimin nasıl hazmettiğini inanın anlamış değilim.
Yaptiği iş anyasıdır kişinin lafa bakılmaz sözünden hareketle eskiden söylenen lafların nasıl tersi yapılmışsa, sanki günümüzde de söylenenlerin tam tersi yapılıyor gibi bir görüntü yansıyor.
2. ligin ateşten gömlek olduğunu düşünürsek bu eksik kadro ile 2. ligde Kartal’ın rakipleri ile nasıl baş edeceğini ve bu ateşten gömleği nasıl yarasız beresiz sırtına geçireceğini doğrusu da merak ediyorum.