“UBP Meclise gönderdiği kararnamelerle bir kez daha eski UBP olduğunu teyit etmiştir.
Kararnamelerle bütçenin denkleştirilmesi ya da ekonomik krize çare aramak samimiyetten uzak, dayatmacı bir anlayışın sonucudur.”
Bu sözler, CTP’nin grev furyası ile ilgili dünkü açıklamasından alındı ve üzerinde durulmaya değer.
Ana muhalefetin bu grev-eylem hengâmesinde sessiz kalması beklenemez, ama, insaf da dinin yarısıdır.
Ortada berbat durumda bir hasta var ama hükümet kararname çıkarmasın, bunları yasalaştırmaya çalışmasın, ek mesailere dokunmasın, çalışma hayatını düzenlemesin.
Neredeyse tamamı maaşlara giden bütçeyi denkleştirmesin... Kısacası hiçbir önlem almasın...
Peki CTP’nin can çekişir hâlde bıraktığı, hattâ giderayak alnının ortasına bir de kurşun sıktığı hasta nasıl iyileşecek? Yapılmak istenen her işe grev ya da eylemle karşılık vererek mi?
Devleti sendikaların yönettiği, en azından “Ben ne dersem o olacak” dediği dünyanın neresinde görülmüştür, asıl dayatma bu değil midir?
Adı üstünde, muhalefet. İktidar ağzıyla kuş tutsa “Aferin doğru yaptı” demez. Lâkin, bu kadarı gerçekten fazla. CTP, iktidarının özellikle son birkaç ayında olanları neden unutuyor?
“Sendikalar önce Ankara’yı istemeyiz, sonra da Türkiye’den al bize ver diyorlar,” yakınmalarını bu kadar kısa sürede unutma (!) neye yarar?
CTP, canla başla gayret gösterip kaybettiği puanları geri almak istiyorsa, denge unsuru olmaya bakmalıdır. Kendisine yapılanların sebeplerini ve yapanların niyetlerini düşünerek hareket ederse doğru yola girmiş olur.
Memlekette altın-zümrüt rezervleri var da UBP çalıştırmıyor mu? Petrol var da çıkarmıyor mu? Fabrikaların üretimleri ambarlardan taşmaya başladı da satılmıyor mu? Ülkeyi turist ler bastı da bıraktıkları dövizi koyacak yer mi bulamıyoruz?
Uzatın uzatabildiğiniz kadar ve bu sorular, iktidarda kim olursa olsun değişmez, etimiz belli, budumuz belli, sonuçta aynı gemideyiz.
SON SÖZ: Can çekişen hastayı iyileştirmek için bir şeyler yapmaya çalışan doktoru “Samimiyet-siz, dayatmacı” ilan etmek, hastayı öldürmek isteyenlere cesaret vermekten başka işe yaramaz. Altın-petrol varsa CTP neden çıkarmadı da tumba gitti?
Yoksa birileri ülkenin düze çıkmasından mı korkuyor?
Duyan be buba?
- Duyan be buba?
- Söyle de duyarım guzum . - DP Genel Başkanı Serdar Denktaş “Kıbrıs Türkünün tarihinde din ilk defa bu kadar siyasallaştı. Bunu kabul edemeyiz” buyurmuş!
- Kendisine şuradan telefon et ve deki “Hop HOOOOOP... Sapla samanı karıştırmayalım lütfen. Din, bütün ulviyeti ve yüceliği ile yerli yerinde duruyor. Orta yerde sadece dinin ‘D’sine tahammülü olmayan birkaç kişi var ve kendilerine verilmiş görevi ifa ediyorlar! Hem kabul edemeyip de ne yaptınız nutuk atmaktan başka?”
Tercüme köşesi
- Sözcü Stefanos Stefanu, 'Siyasi parti yetkililerinin Hristofyas'a yönelik eleştirilerinden şaşkınlık, hayret ve üzüntü duyuyoruz. Kıbrıs Türk tarafının açıklamalarını 'kanıt' kabul ederek Hristofyas eleştirilmesi verimli bir şey midir?' demiş.
- Yok canım... Sözcü Stefanos Stefanu demiş ki; “Biz Türklerin binde bir bile oy vermediği sözde partilerin vraklamasını dünyaya ‘Kıbrıs Türkü böyle istiyor’ yalanıyla yutturuyoruz ama onu karıştırmayın!”
Tebessüm
Cin Şimdi ne halt etsin?
Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmıştı. Kumların içinden çıkarıp ovaladı ve lambadan bir cin çıkıp dile geldi;
- Sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün öyle iste.
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkartıp cevap verdi;
- Bütün dünyada zulmün, savaşın, açlığın bitmesini istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor
musun? Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, her yere barışın gelmesini diliyorum.
Cin haritaya baktığında yüreği ağzına gelmişti. Can havliyle bağırdı;
- Tanrı aşkına kadın! Bu ülkeler on yıllardır savaşıyor. Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunu yapabileceğimi sanmıyorum. Başka iste.
Kadın bir an dakika düşündü ve istedi;
- Hayatım boyunca doğru bir erkek bulamadım. İnce düşünceli, hem dürüst, hem karizmatik, hem eğlenceli biri, sevecen, ilgili ve ömür boyu sadık olacak erkek diliyorum.
Cin'in gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Derin bir iç çekip tısladı;
- Uzat şu haritayı!
TEKLİF KUTUSU
27 sendika, 'Hükümet sorunlara çözüm için sendikaların ortaya koyduğu önerileri dikkate almıyor, kendileriyle görüşmek yerine bazı yasa gücünde kararnameleri Meclisten geçirmeye çalışıyor” gerekçesiyle bugün hem grev hem de eylem kararı aldı ya...
Biz de cümbür-cemaat “Yapmayın arkadaşlar, iyi düşünün” diye çıppana çalalım.
Neçün da den...
Birincisi, ülkeyi yönetmeleri için onları seçenlerin arasındalar, bir de, yasalar genellikle Meclis’ten geçer. Havadaki Kuşları Uçurma Derneği’nin yaprığı yasaları nedense kimse iplemiyor!
Falı-malı burcu murcu boş verin de ağacınıza sahip çıkın,
İşte ağacınız ve huyunuz-suyunuz!
Servi ağacı (Sadakat)
25 Temmuz-04 Ağustos tarihleri arasında doğanların ağacı da SERVİ’dir.
Güçlü, kaslı ve sağlam bir görüntüsü vardır. Hayatın ona sunduğu şeyleri kabul eder fakat hiçbir zaman o kadarla yetinmez. Mücadeleci bir ruha sahiptir. Maddi olarak da birine bağlı yaşamaktan pek hoşlanmaz. Aşkı sever, yalnızlıktan hiç hoşlanmaz. Sevdiğine tutkuyla bağlıdır. Zaman zaman dikkatsiz ve tez canlı davranabilir.