Samimiyet olmayınca olmuyor.
Güvensizlik derinleşiyor.
Sorun çözüleceğine büyüyor.
5 Eylül görüşmesinde bir kez daha bu gerçeklerle yüz yüze kalındı.
Şimdi herkes soruyor, 5 Eylül’de ne oldu?
Şimdi top kimde?
‘Bu görüşme olmasa daha iyi olmaz mıydı’ diyenlerin sayısı hiç de az değil.
Rum Lider Tassos Papadopulos bu görüşmeyi seçim kampanyasında malzeme olarak kullanmak istedi.
Bunun için de Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı uzlaşmaz göstererek, “Bakın ben sorunu çözmeye çalışıyorum ama Talat buna engel” mesajını vermeye çalıştı.
Talat’ı 8 Temmuz sürecini öldürmeye çalışmakla suçladı.
Kendisini ise süreci kurtarmaya çalışan, çözüm isteyen kişi olarak gösterme gayreti içine girdi!
Üç yıldır Talat’ın ‘Gel görüşelim’ çağrılarını reddeden adam o değilmiş gibi Rum kamuoyuna “Ben çözmek istiyorum.Talat engel” demeye çalıştı.
*
Tassos bunu yaparken de çok bariz hatalar yaptı.
Belli ki Güney Kıbrıs’taki seçim sürecinde rahat değil.
Hatta paniklemiş durumda.
Kurtarmaya çalıştığını söylediği 8 Temmuz sürecinde varılan uzlaşmanın dışına çıktı.
5 Eylül’deki görüşmeden hemen sonra ilk iş olarak Cumhurbaşkanı Talat’ı suçladı.
Halbuki 8 Temmuz mutabakatında karşılıklı suçlamalara yer yoktu.
Mutabakata göre karşılıklı suçlama yapılmayacaktı.
Tassos kurtarmaya çalıştığını iddia ettiği süreci karşı tarafa sert suçlamalar yönelterek ortadan kaldırılmasına katkı koydu.
Ve bu yaptığıyla bu mutabakatın neden hayata geçemediğini de göstermiş oldu.
*
Tassos Papadopulos’un “Kıbrıs sorununu çözmek için hemen kapsamlı müzakerelere başlayalım ve 2008 sonuna kadar bu işi bitirelim” diyen Talat’ı uzlaşmaz göstermeye çalışması da inandırıcı olmadı.
Uzlaşmaz diye nitelediği kişi nasıl olur da hemen sorunu çözmek ister bunu açıklayamadı.
Tassos Papadopulos, takvimlere karşı çıkarken kurtarmaya soyunduğu 8 Temmuz sürecinde var olan ancak uyulmayan tarihleri de unuttu.
Oluşacak komitelerin ele alacağı konular ve kimlerin komitelerde görev yapacağının bildirilmesini öngören takvimleri mesela.
Sonuç itibarıyla söyledikleri ile gerçekler arasındaki farklar nedeniyle Tassos’un argümanları alıcı bulmadı.
*
Güney Kıbrıs’ta Tassos’un söylediklerine tepki gösterenler Cumhurbaşkanı Talat’ın 5 Eylül görüşmesine onay vermesini de eleştiriyorlar.
Onlara göre Talat bu görüşmeyi kabul etmemeliydi.
Tassos’un seçim oyununa alet olmamalıydı.
Ama herşeye rağmen yine de görüşmedeki tavrı ve ortaya koyduğu önerilerle birlikte Talat Tassos’a istediği fırsatı vermedi.
Sonuçta Kıbrıs konusundaki bir görüşme daha sonuçsuz kaldı.
Görünen o ki Rum tarafında seçimler yapılana kadar bir gelişme olmayacak.
Top şimdilik saha dışında.
*
Seçim sonrasında ortaya çıkacak sonuca göre BM topu yeniden sahaya yuvarlayacak.
Ama belki de geçecek bu zaman dilimi içinde bir takım ön hazırlıklar da yapılabilecek.
Bu noktada önemli olan Tassos dışında diğer adayların Güney Kıbrıs’taki seçim sürecinde vereceği mesajlardır.
5 Eylül görüşmesi sonrasındaki ilk tepkilerinde onlar da sınıfta kaldırlar.
Gerçekçi davranmak yerine milliyetçilik yarışına girdiler.
Bu şekilde bir yere varılamaz, Kıbrıs sorununa çözüm getirilemez.
Bu anlayış değişmelidir.
Rum siyasiler kendi halklarına artık gerçekleri söylemeye başlamak durumundadırlar.
Bunu yapmadıkları sürece iki taraf arasındaki ayrılık derinleşecek