Kıbrıs Türk halkının, İngiliz Sömürge İdaresi’ne karşı başkaldırışının 52’inci yıldönümü ve bu başkaldırının yaşandığı 27-28 Ocak 1958’de şehit düşen 7 Kıbrıslı Türk, dün Lefkoşa’da düzenlenen iki törenle anıldı.
27-28 Ocak Direnişi’nin 52’inci yıldönümü dolayısıyla bu sabah Lefkoşa’da Şehitler Anıtı ve Küçük Kaymaklı Mezarlığı’nda tören düzenlendi.
Şehitlerin anıldığı törenlerin ilki saat 09.00’da Şehitler Anıtı önünde gerçekleştirildi.
Protokol sırasına göre çelenklerin anıta konulmasıyla başlayan tören; saygı marşı eşliğinde saygı duruşunda bulunulması ve saygı atışıyla devam etti. Tören, İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle sona erdi.
İkinci tören ise saat 09.30’da Küçük Kaymaklı Mezarlığı’nda yer aldı. Törende, saygı duruşunda bulunuldu ve saygı atışı yapıldı, İstiklal Marşı okundu.
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Genel Sekreter Yardımcısı, şehit kızı Seyhan Cambaz törende, günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı. Şiirlerin okunmasının ardından, tören din görevlisinin dua okuması ve şehit mezarlarına çiçek konulmasıyla sona erdi.
Törenlere Lefkoşa Kaymakamı Müslüm Aykılıç, Barış Kuvvetleri Komutanlığı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, belediye temsilcileri, bazı milletvekilleri ve kurum kuruluşlar temsilcileri katıldı. Şehitler anıtındaki törene Maliye Bakanı Ersin Tatar da katıldı.
YİĞİTÇE MÜCADELE
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Genel Sekreter Yardımcısı Seyhan Cambaz, Kıbrıs adasının İngiliz sömürgesine geçtiği dönemde Rumların açıkça kayrıldığını söyledi.
EOKA’nın 1955 yılında yer altından çıkarak faaliyete geçtiğini belirten Cambaz, Türk halkının da bu tarihten itibaren yiğitçe mücadele başlattığını kaydetti.
Cambaz, Kıbrıs Türk halkının bu yıllardan başlayarak bugünlere dek haklarını alabilmenin mücadelesini verdiğini ifade ederek, 27-28 Ocak günlerinin, “kaypak sömürge idaresinin oyunlarının iflas ettiği, Türk’ün Türk’ten başka dostunun olmadığının ortaya çıktığı” anlamlı bir tarih olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk halkının 27–28 Ocak 1958’de, varlığı ve özgürlüğünü korumak için tek yürek olarak ortaya çıktığını vurgulayan Cambaz, Rumların Enosis’e giden yolda tek engel olarak gördükleri Kıbrıs Türk halkını yok etmek ya da sindirmek için insanlık dışı yollara başvurduğunu hatırlattı.
Cambaz, Kıbrıs Türk halkının o günlerde bağımsızlığı için ölmeyi bildiğini dünyaya kanıtladığını ve kendisine yaraşanı yaparak düşmana boyun eğmektense mücadeleye atılarak Kıbrıs’ta var olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
1958 yılında babası Feruh Cambaz’ın nasıl şehit edildiğini de anlatan Cambaz, bugünlere nasıl gelindiğinin unutulmaması ve Türkiye’yle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı kalınması gerektiğini vurguladı.