Siyasi parti ve sendikaların da yer aldığı 21 sivil toplum örgütü, özelleştirme sonucu işlerini kaybeden 12 bin TEKEL işçisine destek eylemi yaptı. “Her yer Tekel, her yer direniş” pankartıyla TC Lefkoşa Büyükelçiliği önüne yürümeyi planlayan eylemciler, polis engeliyle karşılaştı.
Elçilik önünde basın açıklaması yapamayan örgütler, Şehitler Abidesi’ne kadar yürüdü ve burada örgütler adına ortak basın açıklaması okundu. Açıklamada Türkiye hükümetinin uyguladığı ve KKTC’de de zaman zaman gündeme gelen özelleştirme politikaları da protesto edildi. Eyleme katılan KSP ise örgütlerden ayrı olarak açıklama yaptı.
Siyasi parti ve sendikaların da yer aldığı 21 sivil toplum örgütünün üyeleri Türkiye’de içki ve sigara imalatçısı TEKEL’in özelleştirilmesi sonucu işlerini kaybeden 12 bin işçiye destek eylem gerçekleştirdi.
Eylemde Türkiye hükümetinin uyguladığı ve KKTC’de de zaman zaman gündeme gelen özelleştirme politikaları da protesto edildi.
Destek eylemi, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) ve Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) 20 Şubat’ı “TEKEL işçileri ile dayanışma günü” ilan etmesi çerçevesinde gerçekleştirildi.
10. Yıl Parkı’nda toplanan 21 örgütün üyeleri Şehitler Abidesi’ne kadar yürüdü ve burada örgütler adına ortak basın açıklaması okundu. Eyleme katılan KSP ise ayrı bir açıklama yaptı.
Polis engeli
Eylem programında basın açıklamasının TC Lefkoşa Büyükelçiliği önünde okunması öngörülüyordu, ancak polis tarafından Büyükelçilik binasının yer aldığı Bedreddin Demirel Caddesi’ne girişinin engellenmesi üzerine açıklamalar Şehitler Abidesi yanında yapıldı. Örgütler adına bir temsilci ise polis eşliğinde TC Büyükelçiliği görevlisine TC hükümetine iletilmek üzere bir mektup verdi.
Eyleme KTÖS, KTOEÖS, DAÜ-BİR Sen, KTAMS, BES, Baraka Kültür Merkezi, Pir Sultan Abdal Derneği, ÇAĞ-Sen, TÜRK-Sen, EL-Sen, TEL-Sen, BANK-Sen, GIDA-Sen, UÇ-Sen, Sağlık Sen, Liman-Sen, AS-Sen, AÖA Eylem Komitesi, YKP, BKP ve KSP üyeleri katıldı.
KSP hariç diğer örgütler adına hazırlanan ortak açıklama Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil tarafından okundu.
Şener Elcil ortak açıklamayı okumadan önce TEKEL işçilerine destek eyleminin, “kendilerini Türkiye düşmanı olarak suçlayan kesimlere de bir mesaj” olması gerektiğini, emeğin milleti olmadığını ve her zaman emeğin yanında olduklarını söyledi.
Özelleştirme politikalarına eleştiri
Elcil, eylemi “TEKEL işçilerinin uzun bir süreden beri ortaya koyduğu direnişe destek olmak, onların yanında olduğunu duyurmak ve dünyada devam eden tekelleşme, kapitalist anlayışını protesto etmek” amacıyla gerçekleştirdiklerini belirtti.
Şener Elcil konuşmasında Büyükelçilik binası önüne intikal etmelerine müsaade edilmemesini ve barışçıl eylemlerde dahi eylemcilerin karşısına polis dikilmesini eleştirdi.
Elcil tarafından okunan orak açıklamada da Türkiye hükümetinin Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun direktifleri ile devlete ait işletmelerin özelleştirildiği savunuldu.
TEKEL işçilerinin sürdürdüğü eyleme karşı TC hükümetinin baskı uyguladığı da iddia edilen açıklamada,
Türkiye’de emekçilerin “özelleştirmeyi ve fakirleştirmeyi hedefleyen Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu politikalarına karşı” ortaya koyduğu direnişin, örnek olması gerektiği belirtildi.
ETUC ve ITUC’a üye 155 ülkeden 311 sendikal örgüt ve 175 milyon emekçinin, TEKEL işçilerinin insan onuruna yakışır bir yaşam için verdikleri mücadelede destekçisi olduğu ifade edilen açıklamada, “TEKEL işçilerinin yanında olduğumuzu ve eylemlerine tam destek verdiğimizi vurgularız” denildi.
Açıklamada, Türkiye ve KKTC’de “dayatıldığını” iddia ettikleri özelleştirme politikaları da protesto edildi.
KSP ayrı açıklama yaptı
Eyleme katılan KSP ise ayrı bir açıklama yaptı. Kıbrıs Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Yusuf Alkım da basın açıklamasını okumadan önce polis tarafından TC Büyükelçiliği önüne yürünmesinin engellenmesini kınadı. Alkım polis tarafından yapılan engellemenin “KKTC’nin Türkiye’nin kontrolü altında olduğunun bir göstergesi” olduğunu iddia etti.
Yusuf Alkım TEKEL işçileri ile ilgili basın açıklamasında Ankara’daki TEKEL işçilerinin eyleminin birlik, dayanışma ve mücadele azminin göstergesi olduğunu söyledi. Alkım, “TC burjuvazisi son dönemlerin en kararlı direnişlerinden biriyle karşı karşıyadır” dedi.
Ankara’da yaşananların “bir silkiniş, burjuva-kapitalist rejimin teşhiri, birlik mücadele ve dayanışmayı” simgelediğini ifade eden Alkım, yaşananların Kıbrıs için bir örnek olması gerektiğini söyledi.