Londra Temsilcimiz Mihrişah Safa soruyor;
- Sayın Eroğlu, seçilirseniz UBP, yani Başbakan adayınız?
Eroğlu cevap veriyor;
- Düşünmek bile istemem!
Bana kalırsa, işin sırrı da, Vehbi’nin kerrakesi de bu “Düşünmek bile istemem” de gizli ama saklısı gizlisi olmayan gizlilerden.
Çünkü; şu anda UBP Genel Başkanlığı ve dolayısıyla Başbakanlık için Gazimağusa’dan 2, Lefkoşa'dan 5 olmak üzere 7 aday var.
“Şimdilik” 7 ve belirsizlik devam ettikçe artacağını tahmin etmek zor değil.
Aslında bu belirsizlik, sadece vatandaş için geçerli, Çünkü Başbakan Eroğlu’nun kafasında çoktan şekillenmiştir, geriye, paylaşmak kalıyor. Bunu seçimden önce yapmaz ve “Ya seçilemezsem” ikilemine terk etmişse bu olmaz.
O zaman “Ya seçilirsen” diye sorarlar ve her iki hâlde de resmen “Benden sonra tufan”
diyerek UBP’yi ateşe atmış olacaktır.
(Olası) Seçildikten sonra işaret edeceği kişi muhakkak değerli bir insanımız olur ama şimdiki UBP’nin yerinde yeller eser. Geriye kalan 6 adayın “Eyvallah” demesini beklemek saflıktır.
Aynı şey; seçilemez ve Genel Başkanlığı bu sefer gerçekten bırakırsa da geçerli.
SON SÖZ: UBP gibi bir partiyi böyle bir ateşe atmaya kimsenin hakkı yoktur.
Vebali burada da, öteki tarafta da ağırdır.

Duyan be buba?

 

-Duyan be buba?
- Sen ağnat da duyarım guzum.
- AB Komisyonu'nun 188 Kıbrıslı Türk çiftçi ve hayvancısına finansman sağlama kararıbir açıklamayla duyurmuş. Onu da Kıbrıslı Türklere ayrılan 259 milyon Euroluk ödenekten karşılayacakmış....
- Şuradan AB otlakçılarına telefon et ve de ki; “Yahu bu ne tükenmez 259 milyonmuş ki
6 senedir harca harca (!) bitmiyor. Hadi onu anladık da, sizin aklınıza hiç mi bir şey gelmiyor muhteremler?”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

TEKLİF KUTUSU

 

 

Her 10 dakikada bir “Sel felaketine uğrayanların zararı karşılanmadı (!)” feryadı ile irkiliyoruz ya...
Biz de cümbür-cemaat “Bu işin de bokunu çıkardık” diye çıppana çalalım.

Neçün da den...
Selin zarar verdiğini değil de ahalinin evinde bulunan eskilerin listesini çıkarırsanız elbette boku çıkar. Başka ne bekliyordunuz ki?

Tercüme Köşesi

- BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Cumhur-başkanı Talat ve Rum Yönetimi Lideri Hristofiyas ile telefon görüşmesi yapmış ve müzakere sürecine verdiği yinelemiş!
- Yok canım... Genel sekreter; “Dişinizi biraz daha sıkın, 18 Nisan’a bir şey kalmadı” demiş!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

TEBESSÜM

Ula Dursun yoksa!?

 

 

 

 

Temel ve dursun yaz tatillerinde Antarktika'ya gitmeye karar vermişti.
Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarına vardı ve bir rehber bulamadıklarından kendileri gezdi uzun buz ovalarını.
Ertesi sabah bir rehberle anlaşarak kıtanın en güzel yerlerini gezip tadını çıkarmaya başladılar.
Fırsat buldukça merak ettiklerini rehbere sordular ama ikisinin de diline geliyor, sonra birbirlerine bakarak susmayı tercih ediyorlardı.
Bir ara Temel dayanamayıp, Dursun'un dirseği ile dürtüklemesine aldırmayıp, rehbere seslendi ve muhabbet başladı;
- Özür dilerim rehber kardeş, burada hiç beyaz kadın var mı?
- Tabiî ki var, buradaki kadınların yüzde doksanı beyazdır.
- Peki siyah kadın var mi?
- Eh bir kaç tane var bulunur.
- Peki siyah beyaz kadın var mı?
- Tabiî ki hayır ben hiçbir yerde böyle kadına rastlamadım. Burada siyah beyaz olan sadece penguenlerdir.
- Ula dursun yoksa dün akşamkiler penguen miydi?

***********