Kıbrıs sorunuyla ilgili uluslararası konferansın toplanmasına ilişkin zeminin oluşturulması amacıyla perde gerisinde faaliyetler yürütüldüğü belirtildi.
Kıbrıs sorununa çözüm bulabilmek amacıyla perde gerisinde uluslararası konferans toplanması için faaliyetler yürütüldüğü ileri sürüldü.
Fileleftheros Gazetesi; “Konferans İçin Randevu - ABD, İngiltere ve İsveç Büyükelçileri Perde Gerisinde Hareket Ediyorlar” başlıklı haberinde ABD, İngiltere, İsveç büyükelçilerinin; Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından, bu hareketin (konferansın), Kıbrıs sorununun çözüm çabalarının ileriye götürülmesi için bir çıkış yolu olacağını düşünerek, perde gerisinde yoğun faaliyetlerde bulunduklarını yazdı.
YABANCILAR BİZİ ANLAMIYOR
Yabancı diplomatların, Rum tarafının uluslararası bir konferansın toplanmasına ilişkin itirazlarını anlamadığının görüldüğünü yazan gazete, Rum tarafının konferansı sadece “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin de katılması durumunda kabul etmesinin mümkün olduğunu da belirtti.
Gazete, aynı yabancı diplomatların Bürgenstock’ta 2004 Mart ayında yapılan toplantıya atıfta bulunduklarını, söz konusu toplantıya üç garantör ülke, iki toplum ve diğer hükümetlerin katıldığını belirttiklerini yazdı.
“Bu argümanın, mantığa dayanmadığını, çünkü Bürgenstock’ta herkesin birlikte olduğu herhangi bir görüşmenin yapılmadığını, toplantının başında ve sonunda bunun yapıldığını” yazan gazete, Rum tarafının uluslararası konferansın gündeminin açık olmaması, ayrıca üçüncü taraflarca belirlenmemesi gerektiğini düşündüğünü kaydetti.
ANKARA’YA MÜDAHALEDE İSTEDİ
Habere göre, uluslararası konferansın toplanması için çalışan yabancı diplomatlar, Rum tarafının itirazlarının aşırı olduğunu düşünüyor.
Gazeteye göre, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas önceki gün BM Güvenlik Konseyi’nin daimi beş üye ülkesinin Kıbrıs’taki büyükelçileriyle bir araya geldi ve büyükelçilerden; müzakereler zemininin garanti altına alınması ve müzakerelerin 30 Nisan’da kaldığı yerden başlaması için Ankara’ya yönelik müdahalede bulunmalarını istedi.
ANASTASİADİS’İN ÖNERİSİ
Öte yandan ana muhalefet DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis, gelecek hafta üç kez toplanacak olan Ulusal Konsey’e, iki eksene dayanan önerilerle gidecek.
Alithia Gazetesi, “Anastasiadis’in, Kıbrıslı Türklerin direksiyonunda şu anda Derviş Eroğlu bulunurken, ciddi bir şekilde, Kıbrıs sorununa ilişkin çok taraflı bir uluslararası konferansın düzenlenmesi konusunun incelenmesini savunduğunu” belirtti.
Gazete, Anastasiadis’in ikinci ekseninin, 1989’da oybirliğiyle alınan kararlar örneği gibi bütünlüklü bir çözüm çerçevesinin Ulusal Konsey’de özenle hazırlanması gerektiğine dayandığını yazdı.
CİDDİ ŞEKİLDE İNCELENSİN
Habere göre Anastasiadis dün bir radyo kanalına yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği Dönem Başkanı İspanya’nın uluslararası konferans yapılması önerisinin ciddi bir şekilde incelenmesi gerektiğini söyledi.
Anastasiadis, uluslararası konferansa ilişkin önerinin nerden geldiğinin kendisini ilgilendirmediğini, bunun iyi hazırlanmış olmasının ve konu olarak Kıbrıs sorununun sadece uluslararası boyutunun değil çeşitli başlıklarının görüşülmesinin ele alınmasının yeterli olduğunu belirtti.
Bunların hazırlanmasında dikkatli olmaları durumunda, bu süreçlerin kendilerini korkutmaması gerektiğini dile getiren Anastasiadis, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin değerinin düşürülmesi argümanına ilişkin olarak ise Türkiye, Yunanistan, BM ve iki toplum liderinin katıldığı Bürgenstock’ta “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin değerinin düşürülüp düşürülmediği sorusunu sordu.
‘HAKEM OLUN’ DEMEYİZ
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise konu hakkında yaptığı açıklamada, tüm sorunların ele alınacağı uluslararası bir konferansa katılmaları durumunda uluslararası topluma “gelin bize Kıbrıs sorununu çözün ve hakemliği dayatın” demiş gibi olacaklarını savundu.
Kiprianu, Cumhurbaşkanı seçilen Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Derviş Eroğlu’nun nasıl çalışacağını bekleyip görmek gerektiğini, “bununla birlikte Eroğlu’nun kesinlikle Türkiye’nin etkisi altında olacağını çünkü Türkiye’nin; Eroğlu’nun nasıl davranacağına ilişkin belirleyici olacağına ilişkin yanılsamalara sahip olmadıklarını” öne sürdü.