Komite tutanakları

Cumhuriyet Meclisi’nde oluşturulan komiteler bugün-yarın toplanır.

Toplanır toplanmasına da, işleri gerçekten çok zor.

Anayasa, Başkanlık Sistemi ve İç Tüzük komitelerinde görev alan vekillerimiz –genellikle- konuların uzmanı olduğu (!) için, gülüp eğlenmek haklarıdır.

Değişiklikleri bir çırpıda yapıp yasalarımızı Avrupa ayarına çıkarmaktan kolay ne var? Onlar için çocuk oyuncağı (!).

İsterseniz bugün, en alengirli konu olan Başkanlık Sistemi Komitesi’nin ilk toplantısının kuvvetle muhtemel tutanaklarına bir göz atalım.

ÖNCE ÜYELER

Ali  Gulle (Sendikacı), Ali Seylani (Radyograf-Sendikacı), Kemal Dürüst (Müzik Öğretmeni),

Mustafa Yektaoğlu (Doktor), Serdar Denktaş (Matbaacı-Ekonomist) ve Türkay Tokel (İş adamı).

OTURUM BAŞLADI

Ali  Gulle : Bildiğiniz gibi, ülkemizde bir sistem değişikliği üzerinde çalışmak için toplandık ama bu iş böyle yürümez arkadaşlar. Sendikacığın da içine ettiler.

Ali Seylani : Adaşım çok haklı, geçenlerde röntgenlerini çektim, içinde Girne Arıtma Tesisinin son hali vardı. İnanmazsanız bakın, aha burada. Lâkin; bu sistem değişikliği meselesi çok ciddi bir mesele olup, önce röntgenini çekmek caizdir.

Kemal Dürüst : Başkanlık sistemi, her şeyden önce müzik bilgisine sahip olmak zorundadır. En azından darbuka çalmasını bilmeyen başkan olamasın.

Mustafa Yektaoğlu : Yok da… Ban Ki Moon ile görüşmeye giderken yanında darbuka mı götürecek yani? Hadi Bana kalırsa, doktor olmayan başkan da olamasın.

Serdar Denktaş : Bir hayrını görmedim.

Kemal Dürüst : Dışişleri Bakanı iken pek yapmazdın ama sen iyi gitar çalarsın yahu. Neden görmedin ki hayrını?

Türkay Tokel : Yok be onu demez… UBP’yi bırakıp DP’ye gidersen tabii hayrını görmezsin.

Serdar Denktaş : Yok be onu da demem… O kadar matbaacılık okudum ama bir fotokopi makinem bile yok. Ekonomide iyiyimdir haaaa…. Bana göre, ekonomist olmayan başkan olamasın. Allah korusun memleketi iflas ettirir.

Kemal Dürüst : Müzik bilmedikten sonra ekonomi bilse ne yazar ki? En azından zurna çalmasını bilmeyen başkanın bir ayağı topal demektir.

Ali Seylani : Sen de karar ver be Kemal… Darbuka mı, zurna mı?

Kemal dürüst : Ben ikisini de çalarım.

Ali Gulle : Ne yani, ikisini de çalarsın diye başkan mı olacan?

Serdar Denktaş : Darbuka da, zurna da çağ dışı aletlerdir. Gitar çalan daha medenidir.

Ali Seylani : Mesele kalmadı desene… Seni seçelim o zaman…

Serdar Denktaş : Bilmem ki!,

Türkay Tokel : Ben bilirim ve de kendi hesabıma diyorum, sana oy veren nâmerttir. Başkan dediğin, işten güçten anlaması lâzım.

Ali Seylani : Röngen çekmesini bilmeyenden başkan-maşkan olmaz. Yarın bir gün bir vatandaşımızın ihtiyacı olursa, sendikalar grevdeyse, vatandaşımızın röntgenini kim çekecek?

Kemal Dürüst : Peki o vatandaşımızın düğününde klarneti kim çalacak?

Mustafa Yektaoğlu : Toptan delirdiniz be? O sayın vatandaşımızın basuru varsa klarnetin ne faydası olacak? Ya da basurun röntgeni mi çekilirmiş? Önce sağlıklı olması gerekmez mi? Başkanlık doktorlara daha çok yakışır.

Serdar Denktaş : Hay Allah sana akıl versin be Mustafa. Doktorun bin türlü hali var. Diş doktoru var, kulak doktoru var, cilt doktoru var, var oğlu var. Bunların hangisi başkan olacak? Memleketin doktorlarını birbirine mi kırdıracan? Başkan dediğin matbaadan da anlamalı ki; yarın bir gün Kıbrıs Türk Devleti Parası icat edildiğinde ve de sendikalar grevdeyse makinenin başına geçip para basabilsin. Yoksa ahali fukara düşer.

Türkay Tokel : Düşmeeeezzzzz…. Sadece enflasyon artar.

Mustafa Yektaoğlu : Bir doktor başkan olursa, enflasyonun artması onu asla etkilemez. Muayene fiyatlarına bi oturttu mu tamamdır.

Ali Seylani : Boğazımız kurudu arkadaşlar bir şeyler içelim.

Serdar Denktaş : Benim garnım gurul gurul guruldar.

Türkay Tokel : UBP’den gaşmasaydın gurul gurul guruldamazdı.

Mustafa Yektaoğlu : Gaz vardır. Bi ara gel bakayım.

Ali Gulle : Önce röntgenini çekelim.

Ali Seylani : Sendikalısın be Serdar?

Serdar Denktaş : Neçün?

Ali Seylani : Neçün da den, grevi git. Bunların eli değdi mi; sağlam garnın ülser olur.

Türkay Tokel : Neysa… Basına ne diyeceyik?

Serdar Denktaş : Çağıralım gelsinler, bi şeyler buluruz diyecek.

Ali  Gulle : Sayın basın

Ali Seylani : Mensupları. Bugün

Kemal Dürüst : İlk toplantı

Mustafa Yektaoğlu : mızı yaparak verimli epey

Serdar Denktaş : yol aldık. Sistem 

Türkay Tokel : Birçaç top

Koro : lantı sonra hazırdır.

*

SON SÖZ : Tutanakları ele geçirmiş bulunduk ama toplantı henüz yapılmadı.

Hele bir yapılsın; yanlış (VARSA) düzeltiriz.

(Sırada Anayasa Komitesi var)