EDEK Onursal Başkanı Vasos Lissaridis; “Hristofyas icraatlarıyla Rum tarafını bonkör önerilerde bulunma noktasına getirdi Talat’ı koruyalım diye gerçeğin tamamı söylenmedi”
EDEK Onursal Başkanı Vasos Lissaridis, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ı; Kıbrıs sorunundaki yanılış icraatlarıyla Rum tarafını; Türklere bonkör önerilerde bulunma noktasına getirmekle suçladı ve “Talat’ı koruyalım diye gerçeğin tamamı söylenmedi” dedi.
Alithia Gazetesine özel açıklamalarda bulunan Lissaridis; Hristofyas’ın bonkör diye nitelediği önerilerinin Rum tarafının kırmızıçizgilerini çok aştığı ileri sürdü.
Bu görüşü Rum siyasi partilerinin tamamının paylaştığına işaret eden Lissaridis, “Başkan, dönüşümlü başkanlık tezinin kırmızıçizgilerimizi aştığını kabul eder ancak ilk görüşmede ‘bunları geri çekiyorum’ diyemeyeceğini söylerse; o zaman kendisini destekler ve yöntem buluruz. Yöntemi vardır” ifadesini kullandı.
OSMOSİS ÖNGÖRMĞYOR
Bu yöntemlerin neler olduğu sorusuna, “Mesela ilk görüşmeye Eroğlu’nun; Davutoğlu’nun bilinen önerileriyle; iki toplum arasında hiçbir osmosis olmamasını öngören iki devlet, iki halk ve garantilerle ilgili önerilerle gelecek” sözüyle başlayan Lissaridis’e, bunları Talat için de söylediği hatırlatılınca şöyle devam etti:
O ZAMAN TAM ZAMANIYDI
“Evet. Ve o zaman bunu açıklamamızın tam zamanıydı. Ancak bazılarında; Talat’ın (Ankara’nın cenderesinden) kurtulacağı, değişeceği, v.b. samimi beklentisi vardı ki ben de buna saygı duymuştum; bu nedenle kendisine yapılması gereken; Türkiye’nin buraya uzlaşmaz tezlerle geldiği projeksiyonu yapılmadı. Bu bizim tarafın taktik hatası idi. Ancak şimdi bize; bu hatamızı düzeltme fırsatı veriliyor. Sayın Eroğlu buraya; partenojenez, ortaklık, iki devlet, iki halk önerisiyle gelirse biz de Ulusal Konsey’in; devletin, ülkenin, ekonominin, v.b. birliğinin güvence altına alınması gerektiğini söyleyen Eylül ayında vardığı ortak bildiriyle gelirsek; bu iki tez nasıl uyumlaştırılabilir? Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında çıkar farkı bulunurken Kıbrıs sorunu çözülemez.”
HRİSTOFYAS ISRAR ETMEDİ
Vasos Lissaridis, Hristofyas’ı; müzakerelerin ilk başında; iyi niyetli görünmek kaygısıyla müzakere zemininin netleştirilmesinde ısrar etmemekle de suçladı.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun müzakerelere koptuğu noktadan başlamayı kabul ettiği hatırlatılan ve başlayacak doğrudan müzakerelerde uzlaşıcı görünmesi halinde ne olacağı sorulan Lissaridis, “Ne kastettiğine bağlı” diye başladığı sözlerine şöyle devam etti:
“Çünkü, daha önce de söylediğim gibi, Talat’ı korumak için gerçeğin tamamı söylenmedi. İki devlet olmayacağını kabul ediyor mu? Benim kendisine yöneltmek istediğim ilk soru budur. Devam edelim dedik. Güzel, devam edelim. Ama nerede kaldığımızı da görelim. Sen iki devlet diyorsun, ben tek. Sen ortaklık diyorsun, ben hayır. Sen iki halk diyorsun, ben tek. Nerede duruyoruz? Başkan Hristofyas’ın sorması gereken ana sorular bunlardır.”
AVRUPA’NIN YAKIN ÇIKARLARI
Lissaridis, “Müzakerelerin akıbeti sizce ne olacak?” sorusuna karşılık iyimser olmadığı yanıtını verdi ve şunları da ekledi:
“İyimser olabilmem için Avrupa Hukuku’na uyması ve mantıklı bir çözümü kabul etmesi için Türkiye’ye baskı yapıldığını saptamam lazım. Maalesef, Avrupa ülkeleri yakın çıkarları ve ekonomik ve diğer nedenlerden dolayı Türkiye’yi bölgesel unsur olarak görmelerinden ve bizim de iyi çocuk olarak görünmek için yaptığımız yanlışlardan dolayı şu anda uzlaşması için Türkiye’ye yeterli baskı yapıldığını görmüyorum.”