Yeni kabine görevine başladı. Eski kabine de Milli Eğitim ve Spor Bakanı Sayın Kemal Dürüst kendince yaptığı icraatlar ve girişimlerde bulunarak, bir şeyler yapmaya çalışmıştır. Örneğin Binatlı Spor Kulübüne temel atmıştır, bazı okullara yeni derslik ve kapalı spor salonu sözü, tartan pist sözü ve kulüplere kamp sözü vermiştir. Bölgecilik anlamında çok sözleri vardır. Şimdi yeni bakanımız Sayın Nazım Çavuşoğlu, bu yarım kalan işleri yapabilecek mi? Gelenin gideni aratmadığı bir düzen işleyebilecek mi? Kendi icraatlarını yapacak mı?
Parti politikası var mı? Milli eğitimin ön görüleri nelerdi? Beklentileri karşılayabilecek mi?
Güvenen spor kulüpleri var. Okullara verilen sözler halen merak konusu. Güzelyurt’ta eğitim camiasında ve spor kulüplerinde, kaç gündür yarım kalan işlerden başka bir şey konuşulmuyor. Bu kadar basit olmamalı, söz vermeler ve icraatlar. Kendi dünyamızı sınırlayıp, hep beklemek, birilerinin kaderi ile oynamak, güvendirmek, umut dağıtmak, UBP’nin işi olmamalıdır. Popülist politikalarla bunları geçiştirmek, bir hükümete yakışmıyor. Verilen sözler yerine getirilmelidir. Biri şayet “o gitti, ben geldim” derse, işler karışacak. Halkın beklentisi sözlerdir. Söz namustur, onurdur diye bilinmelidir. İnsanlar yeterince kandırılıp, oyları alınmıştır. Peki şimdi ne olacak?
Önce biz gelelim dediniz, geldiniz. Sonra hükümeti kuralım dediniz, kurdunuz. Sonra cumhurbaşkanımız seçilsin dediniz, seçildiniz. Sonra yerel yönetimler var dediniz, o da geldi çattı. Yeni hükümet kuruldu. Güvenoyu ve yapılacaklar, gazetelerde çarşaf çarşaf. Peki, ilk yüz günde olacak işlerin hesabı, formülü cepteydi hani? Halk bunları unuttu mu sanıyorsunuz? Pek öyle değil beyler. Halen daha CTP’nin yaptıklarını unutmayan hafıza, sizlerin de sözlerini unutmaz.
İktidar olmak, iş yapmak, reform yapmak, gemiyi yüzdürmek, beklentileri karşılaştırmak olmalıdır. Maalesef henüz hiçbir derde çare olmadınız. Bu şekilde devam ederse de, UBP’nin işi çok zor. Koltuk kavgası, birilerinin çukurunu arkadan kazmak, iktidara hiç yakışmıyor. Ülke felakete gidiyor. Hiçbir kurumun elle tutulur bir durumu yok ortada. bakan olacağım sevdası, suni gündemle idare etme yöntemi, bizim gibi ülkelerde çabuk kamuoyu oluşturur gibi görünse de, halk gerekeni sandık başında yapar. Yenisini getirmeye ve değiştirmeye alıştığımız açıktır. Umut dağıtmak, yapacağız, halledeceğiz demek kolay. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere, gerekeni yapın ve bu gemiyi yüzdürün. Reçete ve formül cebinizde idi. Vatandaşa sözünüz var. 30 yıldır bu ülkede yaşayanlara iş sözünüz var. Şimdiye kadar tek başarınız, seçimi kazanmak. İcraatlar hep yarım kalıyor. Bu kadar kötü bir yönetim gösterirseniz, akıbetiniz CTP’ninki gibi olur. Doğruyu alkışlayalım, yanlışı eleştirelim dedik.