''(İsrailli STK'ların 'Kıbrıs'ın sözde işgali' gerekçesiyle eylem yapacağı söylentileri) böyle bir hareket içerisine girerlerse karasularımıza kadar gelmişken Mağusa Limanı'na da gelsinler, Türk misafirperverliğini görsünler. Gereken ikramları yapacağız, silahla değil, kesin kararlılığımız vardır. Hiçbir zaman silahlı müdahale yapılmayacaktır''

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, İsrailli sivil toplum kuruluşlarının ''Kıbrıs'ın sözde işgali'' gerekçesiyle eylem yapacağı söylentilerine ilişkin, ''Böyle bir hareket içerisine girerlerse karasularımıza kadar gelmişken Mağusa Limanı'na da gelsinler, Türk misafirperverliğini görsünler. Gereken ikramları yapacağız, silahla değil, kesin kararlılığımız vardır. Hiçbir zaman silahlı müdahale yapılmayacaktır'' dedi.
Eroğlu, Ekovitrin Dergisinin ''Yılın Starları Ödül Töreni''nden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''Yeni bir seçimi geride bıraktınız, buna dair neler söyleyeceksiniz?'' sorusu üzerine Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminin zor, güzel ve dünyanın takip ettiği bir seçim olduğunu söyledi.

Seçimi birinci turda bitirmenin güzel bir şey olduğunu, özellikle kendi adaylığının dış dünyada bayağı ses getirdiğini kaydeden Eroğlu, şöyle devam etti:
''Bunun nedeni de uzlaşmaz olacağım, seçilmem halinde müzakerelerin kopacağı şeklinde değişik ülkelerdeki yorumlar. İlk işimiz müzakereleri başlatmak oldu cumhurbaşkanı seçildikten sonra. Dış dünya KKTC'nin demokrasisini, en demokratik ülkelerde yapılan seçimleri aratmayacak özellikte demokratik seçimler olduğunu görmüştür. KKTC'nin sesi bu seçimlerle dış dünyaya daha da iyi duyurulmuştur, ama seçim geride kaldı. Şimdi zorlu bir görev omuzlandık. İnşallah bir anlaşmaya varabiliriz düşüncesiyle müzakerelere başladık ve 15'inde tekrar ikinci görüşmeyi yapacağız.''
Eroğlu, bir başka soru üzerine, seçimden önce söylenenlerin meydanlarda veya köşe yazılarında kaldığını ifade ederek, ''Bugün gerçek şu ki, müzakereler başladı, devam ediyor. Beni uzlaşmaz göstermelerine rağmen müzakereleri ısrarla sürdüreceğimizi tekrarlıyorum. Temennim, yıl sonuna kadar bir anlaşmaya varmak. Bu düşünceyle müzakere masasına oturduk. Zaman her şeyi ortaya çıkaracak. İnşallah düşündüğümüz şekilde müzakereler sonuçlanır'' diye konuştu.

Eroğlu, ''İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırmasından sonra İsrailli sivil toplum kuruluşlarının 'Kıbrıs'ın sözde işgali' gerekçesiyle eylem yapacağı yönünde söylentiler var. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna, şöyle yanıt verdi:
''Bilgimiz var. Biz bu konuda hükümetle güvenlik kuvvetlerimizle detaylı bir toplantı yaptık. Benim düşüncem, zaten eğer böyle bir hareket içerisine girerlerse karasularımıza kadar gelmişken Mağusa Limanı'na da gelsinler, Türk misafirperverliğini görsünler. KKTC'nin işgal altında olmadığını, bilakis Türk Silahlı Kuvvetleri'nin müdahalesiyle Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne kavuştuğunu ve bugün demokratik bir ülke olduğumuzu görsünler. Herhalde onlara ikramda bulunacağız. Ancak onların yaptığı ikram şeklinde değil, kahveçay ikramıyla. Eğer limana çıkarlarsa, böyle bir niyetleri varsa limana da çıkarım. Gereken ikramları yapacağız, silahla değil, kesin kararlılığımız vardır. Hiçbir zaman silahlı müdahale yapılmayacaktır.''

Arap ülkelerinin KKTC'yi beklentiler doğrultusunda tanımamasıyla ilgili görüşleri sorulan Eroğlu, şunları söyledi:
''Tanımayı bırakın, geçmiş EOKA ile mücadele ettiğimiz yıllarda bazı Arap ülkeleri, başta Mısır olmak üzere Güneye silah yardımı bile yapmışlardır. Ancak o yıllar geride kalmıştır. Şimdi artık Orta Doğu'da gördüğüm kadarıyla anavatan Türkiye ile işbirliği içerisinde ve işbirliği geliştirilirken dostluklar pekiştirilmektedir. Tanıma gündeme gelirse, Türkiye'nin bugünkü davranışından esinlenirler ve tanımayı esirgemezler bizden. Şu an o noktada değiliz. Şu an müzakereler bir anlaşmaya varma düşüncesiyle devam ettirilmektedir.''

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Kıbrıs'taki müzakerelerle ilgili soru üzerine, şunları kaydetti:

''Şu an gelinen noktayı çok iyi bilmiyorum, ama Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda çok deneyimli, çok birikimli olduğunu biliyoruz. Ona güvenimiz tam. Bu işi Kıbrıs Türkü'nün ve anavatanın menfaatleri doğrultusunda ve kabul ettiğimiz ilkeler çerçevesinde en iyi şekilde yürüteceğine eminiz. Sayın Cumhurbaşkanı ile son gelinen noktayı henüz görüşmedim. Ancak biz hem çalışmasından, hem de sonuçlarından Türkiye olarak büyük bir güven içerisindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız, ilkelerimiz, prensiplerimiz Kıbrıs'ta geçirdiğimiz deneyimlerin ışığı altında en doğru, en haklı, en hayırlı çözümü bulmak için çaba sarf edecektir. Biz Kıbrıs Türkü'ne mutluluklar ve başarılar diliyoruz.''