Keşke olmasaydı

 Keşke formül zamanında bulunsaydı da “Tolore etmemiz” gerekmeseydi!

 

Keşke gerekmeseydi ama konuya girmeden önce hafızaları tazelemekte fayda var:

 

***

 

KTHY, 4 Aralık 1974'te, mutlu Barış Harekâtı'nın hemen ardından Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu İnkişaf Sandığı ve THY'nin eşit iştiraki ile kuruldu

THY hisselerinin tamamı 31 Aralık 2000'de Turban Turizm'e, daha sonra 1 Nisan 2003'de Özelleştirme İdaresi'ne devredildi.
12 Ağustos 2005 tarihinde yapılan ihale sonucunda da, KTHY’nin yüzde 50 kamu hissesi için en yüksek teklifi 33 milyon dolar ile Türkiye’de kurduğumuz Ada Havacılık verdi ve şirketin sahibi oldu.

 

***

 

İhaleyi de kısaca hatırlamakta fayda var.

Türkiye’de çok büyük işlere imza atan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nda düzenlenen ve iki firmanın katıldığı nihai pazarlık görüşmelerinde elemesiz yazılı turun ardından 32.5 milyon dolar başlangıç tutarı ve 500 bin dolar artırım aralığı ile açık artırmaya geçildi.
Açık artırmanın ilk turunda, Ada Havacılık 33 milyon dolara çıkarken, ihaleyi alan gibi, ihaleden çekilen Beşparmak Havacılık Şirketi de bizim, yani, KKTC’nin malıydı.

 

***

 

Buraya kadar hafızamı tazeledikten sonra; KTHY’nin uzun zamandan beri önemli miktarlarda zarar ettiğini hatırlayıp üzülecek gibi olmuştum ama çabuk geçti.

Kadim dostumuz, Ulaştırma Bakanı Salih Usar’ın Bütçe görüşmeleri sırasında Meclis’te yaptığı konuşmayı gazetelerden okuyunca nasıl rahatladığımı (!) bilemezsiniz.

Keşke rahatlayabilsem.

***

 

Sevgili bakanım, konusunda uzman bir doktor gibi teşhisi koymuş, tedavi yöntemini de göstermişti. “KTHY’nin hedefi; “2008’i ‘tolore edilebilecek’ bir zararla kapatmak ve 2009’dan sonra da artık kâr yapan bir şirket olmaktır.”

Keşke olsa!

 

***

 

Peki ne yaparsak KTHY kâr eder? Sevgili bakanımız onun formülünü de bulmuş ve bizimle paylaşma nezaketini esirgememiştir. Kendilerine ne kadar teşekkür etsek az gelir.

Ne diyor Salih Usar; “5 uçakla operasyon olmaz. Uluslararası standartlara göre verimli çalışma için minimum 12 uçak gerekir.”

Keşke 120 olsa da görsem kimi taşıyacaklarını.

 

***

 

Başka?

KTHY’nin uçak başına düşen personel sayısı 142’dir. kâr için bu rakamın 70 olması şarttır.”

İlmine irfanına kurban olduğum dostum, sayende “Formül tamamdır.” Biz de halk olarak öğrendik ve bu konudaki cahilliğimiz sayelerinde giderildi.

Keşke giderilseydi, iyice maraza tutuldum!

***

 

Karayolları konusunda gerçekten güzel işler yapan Ulaştırma Bakanlığı’na havayollarını da teslim etmek iyi fikirdi, ve Salih Usar bu görevi hakkıyla yerine getiriyor, bundan asla şüphe etmiyorum.

Yöneticilerimizin görevi “Tolore edilebilecek” şekilde zarar etmek, biz vatandaşlarına düşen de,  tolore etmek olduğuna göre, güzel hatırı için zarar etmeye bir yıl daha katlanırız. Helâl-ü hoş olsun.

 

***

 

İyi de… Sevgili bakanımız bu formülü konuşmak için Meclis’e giderken yolda mı öğrendi; yoksa biliyordu da bizden mi sakladı?

Yeni öğrendiyse, sadece KTHY değil; (Zararın bir yerinden döndüğümüz için) hepimiz kârdayız.

Yok eğer biliyor da söylemiyor idiyse, vaziyet gerçekten vahim. Çünkü; hem bizi cahil bırakmış; hem de bildiği kurtuluş formülünü uygulamamıştır.

Keşke sevgili dostum bu sihirli formülü şirketi satın almadan bulsaydı.

 

***

 

Biz vatandaşlarına söylememiş olabilir. Ancak; formülü “Uygulayın” diye emretmiş, ama eski yöneticiler lâftan anlamamış da olabilirler.

O zaman, herkes aynı formülle Mersin’e giderken, bizim şirket tersine gitmiş demektir.

Şirkete bazı yerli yatırımcılar da talip olmuştu ya, keşke onlara “Bize kısmet oldu ama siz alsanız nasıl işletirdiniz?” diye sorsaydı.

 

**

 

Her neyse, geç de olsa, uygulaması gayet kolay bir formülümüz oldu ve elimizi öpene 2 uçak karşılığı kiraya verir, KTHY’mizi kâra geçiririz artık.

Bu da, keşke kabul olacak dua olsaydı!

***

 

Keşke etmeseydi ama satın aldığımızda kasasında 28 milyon dolar olan şirket, şu veya bu sebepten cepten yiye yiye zarar eder hale gelmiş olabilir.

Ve bizler, bunca yıl bekledikten sonra, sevgili bakanımızın hatırı için 2008’i de “Tolore” etmeye hazırız. Yeter ki KTHY kurtulsun.

Çünkü; KTHY bir yerde kamu görevi ve özel şirketlerin fiyat politikaları açısından denge unsuru görevi de yapıyor. Sırf bu yüzden bile “Tolore etmek” şarttır.

 

***

Sevgili kardeşim ve de bakanım keşke unutmadan bu “Tolere edilebilecek” zararı kime ödetmeyi düşündüğünü açıklamış olsaydı. Kendisi söylememiş olsa da biliyoruz ki, halkın şirketi zarar ederse, “Tolore etmek” de halka düşer.

Keşke kaçmasa ama “Zararı Tanzanyalılardan istemek” ayıp kaçabilir.

SON SÖZ : Bizler, Yani halk, “Ara yerde Salih Usar’ın hatırı olmasa “Aynı alanı ve hava sahasını kullanan diğer şirketler neden zarar etmiyor da kabak KTHY’nin başına patlıyor acaba?” diye de sorardık ama var.

 

***

 

Keşke, bu formül şirket alınmadan önce birinin aklına gelseydi.

Keşke biz de her konuda düşünüp formül üretmeyi sevgili bakanlarımıza bırakmasak.

Keşke bunlar olmasa da yazmak zorunda kalmasam.

 

***

 

İngilizce bilmeyenlere NOT: Tolore etmek demek, “Memnun olmadan kabullenmek” demektir.

 

Bu haber 46 defa okunmuştur

:

:

:

: