UBP Hükümeti’nin 2011 yılı bütçesinin analizi (2)

2011 yılı KKTC Bütçesi’nde öngörülen “Görev Zararları” kalemi kelimenin tam anlamı ile içler acısıdır.

2011 yılı KKTC Bütçesi’nde öngörülen “Görev Zararları” kalemi kelimenin tam anlamı ile içler acısıdır. Geçen yılın zaten oldukça yüksek olan bu meblağ, 2011 yılında daha da artarak 132,2 milyon TL olmuştur. Buna göre; KİT’ler için 47,5 milyon TL; Sosyal Güvenlik Kurumları için 70 milyon TL ve Diğer Teşekküller için de 14,7 milyon TL aktarılması öngörülmüştür. Toplam Cari Transferler kalemi, 1 milyar 245 milyon TL olmuş durumdadır. Bu meblağ, toplam KKTC Bütçesi’nin maalesef yüzde 47’sine karşılık gelmektedir. Hal böyle olunca, acaba bu oran GSMH’nin kaçta kaçı eder diye bakmak oldukça anlamlıdır. 2010 yılı için öngörülen Cari transferlerin GSMH’ye oranı, maalesef hiçbir ülkede olmayan kadar yüksek olup, yüzde 21’i aşmıştır. Bu rakam dünya ortalamalarının neredeyse iki katıdır. 2010 yılında öngörülen personel giderlerinin GSMH’ye oranı ise, yüzde 18’i aşmış durumdadır. Sermaye giderlerinin GSMH’ye oranı da maalesef sadece yüzde 4.73’te kalmıştır. Kaldı ki 2010 yılı için gerçekleşen bütçede, göreceğiz ki bu rakam maalesef yüzde 4.73’ün de çok altına düşecektir. Bunun nedeni de, UBP hükümetinin güven vermeyen açıklama ve uygulamalarından dolayı son aylarda kamudan emeklilik almak için yapılan müracaatların geçmiş yıllara oranla neredeyse en az ikiye katlanmış olmasıdır. Bu olumsuz iklimi yaratan tam da UBP hükümetinin kendi politikalarıdır. Görev zararı veren Kamu İktisadi Teşebbüsleri (BRTK, TELEKOM, KIBTEK CYPRUVEX, ETİ, TÜK, vb), Sosyal Sigortalar ve diğer kurumlarımız, TC ile yapılan protokol gereği özelleştirme kapsamına alınmışlardır. Sayın Vedat Yorucu’nun geçtiğimiz haftalarda Yenidüzen gazetesindeki makalesinde de bahsettiği üzere, örneğin BRT Kurumu 2010 yılında 2 milyon TL’lik gelir elde ederken, 44 milyon TL gider yapmıştır. Bu giderlerinin büyük çoğunluğunu da UBP’nin parti içi çalışmalarına, partizanca istihdamlarına ve kurultay çalışmalarına yönelik yaptığı gözden kaçmamaktadır.
BRTK’nin işlevlerinin ve varlığının sürdürülebilmesi için, BRT Kurumu hesabına KKTC Maliye Bakanlığı tarafında 42 milyon TL aktarıldığını TC Büyükelçiliği geçtiğimiz günlerde açıklamıştır. Hepimiz bunları basından okuyoruz. Ancak bütün bunlara rağmen, bugün bile UBP, BRT’ye partizanca atamalar ve istihdamlar yapmaya devam etmektedir. BRT Kurumu maalesef UBP’nin bir yayın organı ve hatta arka bahçesi haline döndürülmüştür. Bu kurumun başındaki kişinin, bir taraftan UBP’nin yayın organı Güneş gazetesinde, diğer taraftan da UBP kurultayında etkin görev yapmış olması kınanacak bir durumdur. Hal böyle olunca da, UBP’nin bütçeyi denkleştireceğim iddiaları tamamen asılsız ve havada kalmaktadır. BRTK için yılda 42 milyon TL açığı kapatan UBP neden öyleyse KTHY’yi tasfiye etmiştir. KTHY propagandasını yapamadığı için mi UBP’nin ortadan kaldırıldı acaba? KTHY’nin tasfiyesini gerçekleştiren, LAÜ çalışanlarının İhtiyat Sandığı ve sigorta ödeneklerinin aylardır yatırılmamış olmasına seyirci kalan, DAÜ, KIBTEK, TELEFON İdaresi gibi kuruluşların özelleştirilmesi gerektiğini savunan UBP’nin, BRT kurumundaki istihdam yapma ve bu kurumu Devlet Dairesine dönüştürme girişimlerine nasıl bir anlam yüklenmesi gerektiğini ise kamu vicdanına bırakmak istiyorum.
Bu haber 148 defa okunmuştur

:

:

:

: