Arslan abilerim benim. Siz neymişsiniz meğer!!!
Benim ulema , çoookkk üst düzey eğitim almış siyasi liderlerim, doktorlarım, mimarlarım, mühendislerim, yöneticilerim, milletvekillerim, süper milliyetcilerim....
Birkaç yüz binlik nüfusu, avuç içi kadar coğrafya parçasını yönetemediniz.
Meclisi, yönetimi, sağlığı, eğitimi, ekonomiyi, ve nihayet din işlerini de başkalarının ellerine teslim ettiniz. Rahmetli Dr. Fazıl Küçük liderimizin mezarında kemikleri sızlıyor olmalı. Çünkü ,yıllar önce Türkiyeden gelen bir yobaz Müftüyü adamızdan attırıncaya, Kıbrıslı Türk Müftüyü seçtirinceye kadar ne mücadele vermişti bilenler bilir.
Yasalar geçirdiniz, 10 uncu madde dediniz, Kıbrısta savaş durumu , ateş kes vardır gerekçesiyle güvenliğinizi, idareyi, KİT leri , velhasıl her ne varsa, turizimi, kasinoları, restoranları , akla gelen ne varsa dahil, dıştan gelenlere teslim ettiniz.
Ulu önderlerimiz, Türkten daha Türk olduğunu kanıtlamaya çalışanlarımız ,
Yok muydu sizlerde hiçbir yetenek?
Kendi kendinizi yöneteceğinizi sandınız. Yönetmeye soyundunuz. Başaramadınız.
Şimdi sendikalarımız, sendikacılarımız, platformlarımız, öğretmenlerimiz, bazı siyasilerimiz, siyasi partilerimiz ayağa kalktınız, “bu memleket bizim, biz yöneteceğiz” diyorsunuz.
Buyurunuz yönetiniz, yönetebilirseniz. Paranız yok, üretim, kalkınma, yatırım, ekonomi planınız, turizim, tarım projeniz yok. Hepsi dıştan ithal.
Adresiniz bile yok. Mersin-10 ne demek? KKTC adresi nerede?
Bu noktaya nasıl gelindi? Muhasebesini ben yapacak değilim, siz , üstün zekalı liderlerimiz , milletvekillerimiz, politikacılarımız, süper milliyetcilerimiz yapınız.
İşsiz güçsüz, umutsuz, geleceğinden endişeli gençlerimiz, cevherlerimiz yabancı diyarlara göç ederek ekmek parası peşinde koşarken, hiç umursamayan, düşünmeyen ve “giden Türk ,gelen Türk” diyerek rahatına, keyfine bakan bulunmaz liderlerimiz buyurunuz açıklayınız Kuzey Kıbrısın Arapça, Kürtce, Lazca vs. konuşanlarla dolmasına nasıl izin verdiniz?
Golifa gibi nasıl yurttaşlık dağıttınız?
Çarşı Pazar, ticaret, sanayi, inşaat, turizim sektörü kimlerin elindedir, çıkıp dolaşıp görünüz?
Bundan böyle , beş on yıl zarfında, yönetimin ve meclisin de kimlerin eline geçeceğini düşününüz?
KTHY bizim, biz yöneteceğiz diye yola çıktınız. Yönetemediniz, batırdınız. Yüzlerce çalışanını, boşta işsiz güçsüz kalan personelini açlığa mahkum ettiniz. Protestolarla hak aramaya kalkıştıklarınada “terorist” yakıştırması bile yaptınız, siz batırdınız dediniz, polisle karşı karşıya getirdiniz, tutuklattınız, gazetecileri serbestce görev yapmaktan menettiniz.
Ve hala daha kendi halkınıza ninniler söyleyerek onları uyutmaya çalışıyorsunuz.
Bitti artık. Kimse sizlere güvenmiyor, verdiğiniz sözlere, vaatlere inanmıyor. İnananlar kalmışsa, emin olunuz onlar da çıkarcı mutlu azınlıktır..
KKTC yi yöneteceğiz, yücelteceğiz, sonsuza dek yaşatacağız diyorsunuz. Demesine diyorsunuz da , bir türlü bunu nasıl başaracağınızı açıklayamıyorsunuz.
Hazine tamtakır, kuru bakır. Her ay kamu çalışanlarının maaşlarını ödemekten aciz durumlara düştünüz. Bakanlarımız demeçlerle parlak günlerden söz ediyorlar. Ama, o güvenli, istikrarlı, müreffeh günlere nasıl ulaşılacağını belirtemiyorlar...
Belirtemezler. Çünkü, bu günden yarına ne olacağını, olabileceğini kendileri de bilmiyor.
Ama , ben ve benim gibi düşünenler tahmin edebiliyorlar.
Rumdan kalanlar yağmalandı, ganimetlendi. Elde avuçta ne kaldıysa onları da özelleştireceğiz diyerek yabancılara peşkeş çekiyorsunuz. Ve günün sonunda iflas bayrağını da çekeceksiniz.
Batan geminin malları gibi vatanımız da, özgürlüğümüz de yok pahaya gidecektir.
Ha, eğer silkinir, kendinize gelirseniz, hata yaptığınız kabul eder ve zararın neresinden dönersek kardır diyerek arslanlar gibi kükrerseniz, benliğinizi ve gururunuzu savunursanız felakete gidişi belki durdurabilirsiniz.
Haydi buyurunuz.
Siz neymişsiniz, gösteriniz be abiciklerim.
Bataktan , teslimiyetcilikten çıkış yolları ve yöntemleri üretiniz de dost da, düşman da görsün. Arslan abiciklerim!