KONUT PİYASASI DURGUN MU? NE YAPMALI?

Çarşıda alışverişler durgun deniliyor. Siftah yapmayan esnaf yarının da ayni olacağı endişesine kapılmş, hem aile mükellefiyetini getirememenin hem de borç ödeyememenin verdiği tedirginliği dile getirmekte.

Çarşıda alışverişler durgun deniliyor. Siftah yapmayan esnaf yarının da ayni olacağı endişesine kapılmş, hem aile mükellefiyetini getirememenin hem de borç ödeyememenin verdiği tedirginliği dile getirmekte. Turistik bir köy olan Çatalköy’de oturduğum için, köyümüzde ev alıp yerleşmiş yabancı uyruklu ecnebi köylülerimize konuşuyorum. Hatta inşaat sektöründeki patlama olmadan evini yaptırmış ve yerleşmiş olanlara da. Bu insanlar içerisinde tanıdığım, çok yakın bir arkadaşının ve aile ferdinin Eoka tethişçileri tarafından öldürüldüğü gerekçesiyle Güney’e sadece o arkadaşının mezarını ziyaret etmek için gittiğini, başka hiç bir nedenle hiçbir zaman Güney’e gitmeyi düşünmediğini söyleyecek bir tutum içerisinde olanlar da var. Bir hafta kadar önce bu arkadaşlardan birisi ile ansızın sabah gazetelerimi alırken buluştuk. Arabalarında başka bir çiftin olduğunu da fark ettim. Hava güzel olduğu için, ben hemen “Ne böyle, Arkadaşlarınızla piknike mi gidiyorsunuz, güzel bir gün seçtiniz” şeklinde konuşurken aldığım cevap beni çok üzdü. “Hayır Radar biz Güney’e alış verişe gidiyoruz . Gelip sana anlatacağım dedi ve ayrıldı. Geçen gün gerçekten buluştuk. “Sana Güney”de alış verişe gideceğimizi söylemiştim geçen gün. Şaşırdığını anladım Radar çünkü daha önceki tutumumla bağdaşmıyordu. “Üzgünüm ama biz ve bizler durumunda olan hayli İngiliz halkı için burada yaşamak, avajlı olmaktan çıktı. Geçinemiyoruz. Burası çok pahalı oldu” diyerek hemen konuya girdi. Satın almış olduğu evini, evlerin ucuz olduğu dönemde almış olanlar da etkilenmiş. Çünkü emeklilik maaşları mahdut. Geçim sorunu onları Güney’den alışverişe itmiş. Araba sigortası parasını da paylaşarak Güney’de alıyorlar soluğu. “Sizi nasıl kınayabilirim ben” dediğim zaman, “keşke işler bukadarla bitse Radar demez mi? Bana arkadaşlarından bazılarının , evlerini satışa koyduğunu, satışa koymayı düşünenlerin artmakta olduğunu ilave etti. Ayrılanların yerini, burayı vantajlı gören ve gelir seviyesi daha yüksek olan insanlar alabilirse konut sorunu daha da zorlanmayabilr de esas olan, gelir seviyesi yüksek olan da muhakkak günlük ihtiyacını alabileceği en uygun fiyattan alma çabasını göstereceğidir. İnşaat sektöründeki durgunluğu canlandıracak olan şey talebin canlanmasıdır. Talebin canlanmasında, buraya yerleşmiş olanların buradaki durumla ilgili memnuniyet sesleri olumlu etki yapacağı gibi, memnuniyetsizlikleri de tam ters etki yapacağı aşikardır. Ne Yapmak Lazım. Bunda görev, sadece hükümetin değildir. ****Başıboş bırakılan, isteyenin , istediği yerde, izin almadan, alt yapı düzeni tamamlanmadan, hiç bir surette inşaatın yapılamayacağının fiilen ve alacaklıyı rahatlatacak mahiyette olduğunu hem kanıtlanması ve dolayısıyla alıcının bu yönde ikna edilmesinin sağlanması, **** Satın alıcının, alacağı konutun bölgesiyle ilgili, yapılması tasarlanan yol, elektrik direkleri, trafo vb alt yapı projelerini neler olduğu kesin olarak belirlenerek, bunlarda değişiklik yapılmayacağının garantiye alınması, **** Satılacak konut ve arazi üzerinde, konutun, satın alıcıya teslim edilmesini engelleyecek, ipotek gibi hiçbir hukuki problemin olmadığını garanti edilesi, **** Konutun içinde bulunduğu bölge ile ilgili Arıtma tesislerinin varlığı, etkinliği, kısacası sağlığa ve çevreye hasar getirmeyecek mahiyette olduğunun da kanıtlanmasır. Bunlar işin başlangıcıdır. Bu önerilere eklenecek daha çok şeyler ve projeler vardır. Bu piyasa durgunluğunda, piyasaya para injeksiyonu, bu yönlü projeler kapsamında olması gerekir. Konut talebini, içte ve dışta canlandırmanın, bunlarsız olamayacağı inancımla bir ömür boyu binbir müşkilatı göğüsleyerek konut almayı amaçlayanlara karşı olan sorumluluğun asgarisini içeren önerilerin kaçınılmazlığını tekrar vurgularım. Bu konuyu tekrar ele alacağım.
Bu haber 24 defa okunmuştur

:

:

:

: