‘DÜRÜST LİDERLER İŞ BAŞINA GELMELİ’

Sendika başkanları: Ülkede adalet gerçekleşmeyen sisteme yeniden çeki düzen verip, dürüst liderlerin iş başına gelmesi için zemin hazırlamalıyız.

Sendika başkanları: Ülkede adalet gerçekleşmeyen sisteme yeniden çeki düzen verip, dürüst liderlerin iş başına gelmesi için zemin hazırlamalıyız.

Esra TÜRKEL

Hasan Hastürer’le Taşlar Dökülürken programında söz sırası sendikacılardaydı. Sendikacılar, hükümetin, Sosyal Sigortalar ve eşel-mobil sisteminde verdikleri sözleri tutmadıklarını ve halkı bu yönde kandırarak iktidara geldiklerini öne sürdü. Programa konuk olan DEV-İŞ Genel Başkanı Mehmet Seyis, TÜRK-SEN Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil ve KAMU-SEN Başkanı Mehmet Özkardaş, ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Hükümetin uyguladığı yanlış politikaları eleştiren sendikacılar, sendikaların siyasetle çok iç içe olduğu yönündeki eleştirilere ise; Emekçinin, işçinin daha demokratik bir ortamda yaşaması için siyaset yapmaya devam edeceğiz’ yanıtını verdiler. Programdan öne çıkan çarpıcı başlıklar ise şu şekilde:

SEYİS: DEMOKRASİ AYAKLAR ALTINDA: Gelinen noktada çalışanların alım güçlerinin yüzde 30-35 oranında düştüğünü söyleyen DEV-İŞ Başkanı Mehmet Seyis, 1977 yılından bu yana asgari ücretin ilk defa 2010 yılında hiç artmadığını söyledi. Ülkede en çok ezilen kesimin özel sektörde çalışanlar olduğunu söyleyen Seyis, özel sektör çalışanlarının ezilmelerinin sürdüğünü de belirtti. ‘Ciddi anlamda demokrasi ayaklar altına alınmış, insan hakları ihlalleri en üst seviyeye tırmanmış, körler sağırlar diyalogu yaşatan bir hükümetle karşı karşıyayız’diyen Seyis, demokratik bir hak olan grev ve miting yapan insanların tahrik edildiklerini de vurguladı. Seyis konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘ÜLKE AĞLANACAK HALDE’:” ‘Bizi başkaları yönetir’ normalmiş gibi kabulleniyoruz. Trajik komik durum, politikacılar kendi oturdukları branşla hiç alakaları olmayan insanlardan oluştuğu en kötü dönemdir. Çalışma Bakanı meclise girerken ‘ne oldu, bu gün grev mi var’ diyebiliyor. ‘Sendikalar genel grev yapacağına ülkede kaçak var onlarla ilgilensinler’ diyebiliyor. Kendi görevinin farkında değil. Çalışma bakanlığını ‘çalış ma’ olarak algılayabilecek bir düzey var. Bir önceki Tarım Bakanı Zorlu Töre, Sayın Çakıcı’nın sorusuna ‘hayvan kaçakçılığıyla ilgili uğraş verdim, bu iddianın üstüne gittim diye beni görevden aldılar’ diyor. Ülkenin ağlanacak hali bu.”

‘SOSYAL SİGORTALARI DEVLET BATIRDI’: Gündemi en çok meşgul eden konulardan biri olan Sosyal Sigortalar ile de ilgili açıklama yapan Seyis, Sosyal Sigortaları devletin batırdığını öne sürdü. Seyis’in konuyla ilgili düşünceleri ise şu yönde: “Sosyal Sigortalar sistemimizin bu hale gelmesinin sorumluları çok kısa sürede çalışanın cebine el atılmadan da çıkışını sağlayabilirler. Hak budamakla ilgili olan tasarıyla görüş vermiyoruz. Sigortaların bu duruma gelmesine sebep kim bu ülkede mücahitlik yaptı da mücahitlik süremi emeklime ekle, devlet ekledi. Kaç komutan kime yazı verdiyse bunlar da eklendi. Sosyal Sigorta sistemimiz üç ayak üstüne kurulu, işçi, işveren, devlet. İşveren burada yok, işveren ayağı dediğimiz ayak da işçilik giderleri kaleminden gösteriyor. Bir ayak daha olması gerekir dedi, ama üçüncü ayak devlet hiç yatırmadı. Devletin kendisi batırdı ve özellikle uğraş verdiler. Şu anda yaptıkları zaten kurtarma operasyonu değil, sermayeye nasıl avantaj sağlar ve çalışandan nasıl sağlarız. Yatırım yapmayan işverenlere faiz affı çıkarmaz. Yatırım yapan dürüst iş adamlarını da teşvik eder. Ben niye yapıyorum noktasına getirir. Esas işverenlerin verdiği ayak dördüncü ayaktır. Lüks tüketimden alınan vergilerin Sosyal Güvenlik sistemlerine aktarılması gerekir. Avrupa ülkelerinin bütününde vardır bu ayak. Bunları konuşmak yerine karşımızda ‘yaşınızı yükseltiyoruz, primlerinizi yükseltiyoruz’ gibi tasarılarla geliyorlar. Sigortaların sorunlarını konuşmaya her zaman varız.

SOSYAL SİGORTALARDA YASALAŞACAK MADDELER ÇÖZÜM GETİRMEZ: Ülkede bir iş gücü ihtiyat saptaması yapılır ve buna göre çalışma izni verilir. Primlerin yatırılması kontrol edilir. İkinci ayağı prim yatırımlarını çalışandan kestiği halde yatırmayan işverenlere kapısına müfettişler dayanır. Aktif pasif oranı 1’e 3 oranında olduğunda sürdürülebilir. 1’e 4 ise zaten hiç sorun yok bizde 2.6’lara kadar geriledi. UBP 1.8’le bıraktı, bir emekliyi 1.8 çalışan ödüyordu. Kayıt altına alma olgusuyla 3.16’ya çıktı ama sağlıklı yapılmadı ve aşırı nüfus oluşturdu. Şu an yasalaşan olay bir çözüm getirmeyeceği gibi daha da kötüye sokacaktır.

EMEKÇİLER İÇİN SİYASET YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ: Her şeyden önce siyaset emek sermaye çelişkisinin tam göbeğindedir. Ağlatmadıkları insanımızı bırakmadılar ve bunlara karşı mücadele farzdır. Biz de bu yanda emekçilerin daha demokratik ortamda yaşaması için siyaset yapacağız. A, B partisinin siyasetini yapmayacağız ama emekçiler için siyaset yapacağız. Kurumsallaşmakla ilgili gerçekten üst yapı çatı konfederasyonunun oluşması gerektiği inancı bizde de var. Bazı örgütlerimiz de genel kurul kararı da aldık konfederal çatıda buluşmak için. Emekçi birlikleri kurmalıyız ama kökene dayalı yapılanmalara sıcak bakmadığımı belirteyim.”
Bu haber 191 defa okunmuştur
  • LONDRALI  U.K - 3.11.2011 KKTC DE OLAN DURUSTLUKTE GENELLEME . BENCE KKTC DE OLAN TOPLUMUN MENTALITESI AYNEN SOYLEDIR ; BANA DOKUNMAYAN GUFi YILAN BIN YASASIN . HALK AYNI - POLITIKACILAR AYNI - SENDIKACILAR AYNI . SENELERDIR YEMEYE ALISTIGIM , ALISTIRILDIGIM HAMMA HUMMAYA BIRI DOKANMASIN . KOLTUCUGUMA BIRI DOKANMASIN .
  • vatandas  magusa - 3.11.2011 yassa be ali. bunlar hep firsatci. siyasetcilerin yanlislarindan bunlar pay cikaracak. biz enayi miyik?
  • ali   - 3.11.2011 tabiki dürüst liderler hepimizin özlemi ammaaaa dürüst sendikacılarıda özledik,herşeyden önce bugünün sendika liderlerindende bu toplum kurtulması gerekiyor

:

:

:

:

DİĞER HABERLER