Esra TÜRKEL

Hasan Hastürer’in hafta içi her gün Ada Tv’de gündemdeki başlıkları yorumladığı Hasan Hastürer’le Bu Gün programında K-Pet ihalesi konuşuldu. K-Pet ihalesi konusunda açıklamalarda bulunan Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş; hükümetin ‘pişmiş aşa su katayım partime para sızdırayım’ veya iş bilmez, umursamaz yaklaşımlar sergilediğini ileri sürdü. Özel röportajdan öne çıkan başlıklar şu şekilde oldu:

YÜZDE 52’LİK HİSSEYİ ALMAMIZ GEREKİRDİ: Gelinen aşamada artık Başbakan ülke menfaatlerini düşünerek hareket etmektedir Serdar Denktaş dedi. Gerçekten ülke menfaatlerini düşünerek hareket etiğini düşünüyorum. Belki Sayın Küçük ülke menfaati ile partisel menfaati arasında bağ kurmuş olabilir. Sürece bakalım, Kıbrıs Türk petrolleri Türkiye petrol ofisi ile Kıbrıs’ta cemaat meclisi ortaklığı ile kurulmuş bir şirketti. %52 si Türkiye, %48 Kıbrıs kanadı bir kit olarak kurumsallaştı. Türkiye’de özelleştirme gündeme geldi. Özelleştirme esnasında genel kurula gönderdiğimiz temsilcimiz aradı, CTP-DP döneminde. %52 hisseye sahip olup olmadığımızı soruyorlar ne diyelim. Ekonomi Bakanı Derviş Kemal Deniz’e ulaştı. Bunu bakanlar kurula getirdi. 2005 yılları. Bakanlar kurulunda değerlendirdik Maliye Bakanı ‘gerek yok, zaten iştirak olarak a devam ediyor, talip değiliz’ kararı bildirildi. Alınması taraftarıydım ama o dönemki tavır bu oldu. %52’lik kısma talip değiliz deyince Doğan Holding aldı. Bizim %48’lik hisse sabit kaldı.

YA ‘PARA SIZDIRAYIM’ YA DA ‘UMURSAMAZ’ YAKLAŞIMLAR: CTP-ÖRP dönemi bu kez Doğan Holding, OMV’ye sattı hisselerini. O satış esnasında mutlaka sorulmuştur. Rüçhan hakkından. Yine ses çıkmadı ve devroldu. Doğan holding ile OMV ile anlaşma olabilir. Öncelik hakkı sorulmuş, talep edilmemiş. Doğan holding birkaç yıl önce devrettiği hisseleri yeniden geri alıyor. Petrol ofisi hisseleri işin içinde yok. K-pet büyük yapının içinde küçük yer tutar. Ne çıkarı vardır, ne için ister bilemem. Bunu yaparken OMV hisse elinden çıkacak diye, hükümetimize geliyor ‘hisseleri satıyorum’ diyor. Rüçhan hakkını kullanacak mısınız diye soruyor. Oturup bizimkiler analaşma hazırlıyor. 28 Kasım son gün olarak kabul ediyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yaklaşım yoktur. Hisseye sahip olduğunuzu söylediğinizde işlemleri durdurursunuz. Pazarlığa oturursunuz, ödersiniz parayı alırsınız hisseyi. Bunu yapacaklarına kendi kendilerine bir sınır koydular ve kapattılar. Eylülden de önce oluyor bunlar. 11 Eylül itibariyle borsaya bildirimde bulunuyor OMV ve doğan holding, ‘anlaştık şu kadar hisseyi şu kadar bedelden satın alıyoruz’ diye bildirimi yapıyorlar. Bunları tespit edince ilk beyanatımızı olaydan sonra genişlettik ve bunun iki ayağı olabilir dedik. Ya hükümet dedi ‘pişmiş aşa su katayım partime para sızdırayım’ veya iş bilmezliğin umursamaz yaklaşımından biri olabilir. Eğer eylül ayında OMV size satışa çıkarıyorum demişse o tarihte doğru düzgün ihaleye çıkarsınız. Eylül başında anlaşıyorsun, ekim geçiyor ihaleye çıkmıyorsun bayramın arife günü ihaleye çıktım diyorsun Perşembe Cuma iki iş günü ihaleye girmek isteyenler gelecek. Cumartesi Pazar tatil, 14 Kasım ihalenin son günü.

BU İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAKTIR: Dandik bir ihaledir açıklamasından sonra Başbakanla ayaküstü konuştuk iki iş günü arada olan böyle olmaz. İhaleye böyle çıktık süre kısıtlaması var önümüzde onun için böyle oldu ama aslında 2 aydır şirketlerle görüşüyoruz dedi. Bu ihaleye fesat karıştırmadır, suçtur. İhale yok ortada ama hükümet bir takım şirketlerle konuşuyor. İhalede deniyor ki ‘katılacak olan şirketler 1 milyon lira ödenmiş sermayeye sahip olmalıdır’. Bu sayıda şirket çok azdır. Diyelim ki arife günü ihaleye çıkarken karar verdim 4 iş adamı buldum 250 şer bin lira 1 milyon sermayeli bir şirket kuracağız veya Kıbrıs Türk petrolleri bayileri konsensüsle alacağız. Bunlar mümkün olacak şeyler. Ama bu şirketin kurulup ihaleye katılması mümkün değil.”