Balıkesir köyünde doğan Mustafa Seyfi, çocukluğunu Meriç Köyü’nde geçirdi. Seyfi, gençlik yıllarında tarımla uğraşarak, ekip, yetiştirme konusunda ilgisinin olduğunu fark etti.

İlkokul ve ortaokul yıllarından sonra eğitimine meslek lisesinde devam eden Seyfi, daha sonra mühendislik alanında tahsil görmek için İngiltere’ye gitti. Bazı karmaşıklıklar nedeniyle eğitimi aksadı ve bu şekilde iş hayatına atıldı.

Seyfi, eşi Şengül Hanımla tanışıp evlendikten sonra ve Southern’de kendisine ait bir restoran açan Seyfi, hizmet sektöründeki işini biraz daha büyütmeye karar verir ve bir otel açar. Bunu da başarıyla yürütür.

ŞARAPCILIK İÇİN RİSKİ GÖZE ALDI

Memleket hasretiyle yanıp tutuşan Seyfi, yıllar sonra Kıbrıs’a dönüş yapmaya karar verir. Aklına gelen bir fikri hayata geçirmek ister ve geniş çaplı araştırmalarının ardından Kıbrıs’ta şarap üretimi yapmaya karar verir. Kıbrıs’ın kuzeyinde kaliteli şarap üretimi olmadığını gören Seyfi, Karpaz’da bulunan Mehmetcik köyünde mevcut şarap fabrikasını kiralamak ister ve devlet daireleri arasında 3 yıl boyunca mekik dokur. Ancak hiçbir olumlu yanıt alamaz.

Seyfi, İngiltere’de şarapçılık eğitimini tamamlayarak, dünyada şarap üreten birçok ülkeyi gezer ve kaliteli şarap yapımı için incelemelerini sürdürür. Seyfi, bu dönemde tanınmış şarap uzmanı olan Keith Granger ile tanışır. Granger, kendisine bu işin Kıbrıs’ta yapmanın zorluklarından bahseder, ancak Mustafa Seyfi, bu işi yapmakta kararlıdır. Grangeri Kıbrıs’a getiren Seyfi, Geçitköy’de bulunan geniş bir arazi üzerine bağlarını eker ve bağ bozumu için beklemeye başlar. Seyfi, uzun bir bekleyişin ardından kati kararında başarılı olduğunu herkese kanıtlar.

ENGELLERE RAĞMEN GELEN BAŞARI

Şarap sevgisinin bir hastalık olduğunu söyleyen Seyfi, küçükken ektiği asma ağacını 39 yıl sonra yerinden sökerek kendi evine taşıdığını söylemeden geçemiyor. Bu işe başladığı zaman birçok zorlukla karşılaştığını ifade eden Seyfi, şarabın yapımında kullanılan makineler, şişeler ve mantara kadar olan tüm araç-gerecin yurt dışından ithal edildiğini söylerken, vergiden muaf tutulmadığını belirtiyor.

14 saat boyunca şişeleme yaparken çektiği sıkıntının karşılığında şarapların beğenilmesinin en büyük ödül olduğunu belirten Seyfi, Kıbrıs’a özel bu şarabı, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Papadopullos’a ve özel davetlilerine hediye etmesinin büyük bir gurur kaynağı olduğunu söylüyor.

Üretiminin kısıtlı olduğunu, kaliteli şarap yapmak adına yola çıktığını ve bu şaraba ilginin büyük olduğunu belirten Seyfi, Bellapais Garden, Niyazi’s, Dragon, Rocks Hotel, Merit Hotel gibi yerlere şarabını pazarlıyor.

ŞARAP KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRECEK

Kıbrıs’ta şarap sektörünü genişletmek istediğini söyleyen Seyfi, şarabın “kırmızı ve beyaz” olarak çok basit bir şekilde sınıflandırıldığını, insanların şarap konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini ve ayrıca Kıbrıs’ta yetiştirilebilecek üzüm çeşitlerinden, 15 çeşit şarap ürettiklerini, bunu daha da geliştirmek istediğini belirtiyor.

Seyfi, şarap kültürünün eksik olduğunu ve bunu geliştirmek istediğini ifade ederken, turistik tesis kuracağını ifade ediyor. Seyfi, bu tesiste şarap konusunda insanlara bilgi vererek, iyi bir akşamüstü geçirebilecekleri bir tesis kurmak istediğini söylüyor. Eksiği olan bir nokta olduğunu ve buna ilginin yoğun olacağını yineliyor.