“ Zor suç “

Suçun “zoru”, “kolay”ı olur mu demeyin.. Suç, suçtur.. Ancak bazıları elle tutulur, gözle görülür..

Suçun “zoru”, “kolay”ı olur mu demeyin..

Suç, suçtur.. Ancak bazıları elle tutulur, gözle görülür..

Bazıları, canını yakar. Bazıları ise ne konuşulur-anlatılır, ne de bu suçun kurbanları kolay kolay , “Bana şu şu oldu, yapan bu veya bunlar” diyip, karakola gidebilir..

“Zor suç”, İngiliz emniyet görevlilerine göre  “ Tecavüz”ün adı..

Hem polisin bu suç ve kurbanlarıyla ilgilenmesi güç..

Hem kurbanların şikayetlerini dile getirmesi, o cesareti göstermesi.. Gösterse de mahkemelerde ifade vermesi.. Her şeyi göze alıp, mahkemeye gitse bile davanın sonucu, çoğu zaman beklenen gibi çıkmayabilir..

Son aylarda Star Kıbrıs’ta sık sık “tecavüz”lerle ilgili haberler , acı sonuçlarını okuyorum..

Yaşadığım ülke İngiltere’de de ne yazık ki , hala “tabu” olan bu konu yaygın..  Ve son günlerde yine gündemde..

Tecavüzle ilgili bir davadan değil..

Ülkenin önde gelen polis derneklerinden “ Emniyet Müdürleri Dernekleri” adına açıklama yapan John Gates’in sözleri, “tecavüz” konusunun, Birleşik Krallık’ta ne kadar korkunç boyuta geldiğinin bir göstergesi olarak , herkesin kanını dondurmaya yetti..

John Gates ne mi dedi ?

“Ülkede her polis gücü, bünyesinde bir de tecavüz ekibi bulundurmalı. Tecavüz suçlarını bu ekipler ele alıp, araştırmalı”

 

Özel bir ekip oluşturacak kadar, “Cinayet”, “ Çocuk Koruma” gibi konuya hassasiyetle yaklaştırma gerektirecek boyutta suç haline gelen tecavüz, başlıktaki gibi “zor suç”..

Konuşması, tartışılması yıllarca “tabu” kabul edilmiş.. Bu suça uğrayan kadınlar, kızlar yıllarca , bu ağır suçun getirdiği travma ile yaşamış ve yaşıyor.. Ne kimseye içlerini dökebiliyor, ne polise gidip konuşabiliyor, ne de biriyle dertleşebiliyor..

İngiltere’de, kadınların yüzde 5’nin bu korkunç olaya muhatap olduğu istatistiklerce belirtiliyor..

Yani her 100 kadından 5’i, bu “zor suç”un kurbanı ..

İşin daha korkunç boyutu , bunlardan sadece yüzde 15’inin olayı emniyet güçlerine bildirmesi..

Daha da fecisi polise bildirilen suçlardan sadece yüzde 70’nin, yani büyük bölümünün, çeşitli nedenlerle mahkemeye dahi gidememesi..

Gidenlerin de sadece ve sadece yüzde 5.7’sinin ceza ile sonuçlanması..

Nereden baksanız, hangi boyutunu ele alsanız, al birini, vur ötekine..

Hepsi birbirinden beter, elle tutulur bir yanı yok..

Zaten İngilizler de , polise bildirilen vakaların sadece ve sadece 5.7’sinin mahkumiyet ile suçlanmasını “Ulusal Skandal” olarak tanımlıyor..

 

Tecavüzün, “ Zor Suç” olarak tanımlanması, bu tür davaların araştırmasının çok güç oluşundan kaynaklanıyor..

Düşünün, bir kadın izni,bazan da haberi olmadan , belki tanıdığı biri tarafından, belki içkisine ilaç karıştırılarak, hiç istemediği korkunç bir eyleme zorlanıyor..
Farkına vardığında, polise gidene kadar, ya zaman geçiyor,, deliller kayboluyor..
Veya kimse inanmaz korkusuyla aylarca, belki yıllarca içinde gizli tutuyor..

Polise veya emniyete başvurduğunda, birsürü tatsız sorgulama.. Sağlık kontrolu.. Belki psikologlar devreye giriyor.. Ancak olay yine de adliyelik, polis güçleriyle halledilecek bir vaka..

 

İşte hem tecavüz kurbanlarını rahatlatıcı, hem polisin bu konuda uzmanlaştığını gösterici bir adım İngilizlerden..

Normal kriminal vakalardan farklı, insani boyutu çok çok ağır basan bir suç..

Yates’in “ Zor Suç” tanımlaması oldukça yerinde.. Bu zor suç’un kurbanlarının muhatap kaldığı soruşturma,vermek zorunda kaldıkları ifade işlemlerini, ben düşünmek bile istemiyorum..

İngiliz basınında çok sıkça olmasa da gündemi işgal eden konulardan biri... Gerek TV’lerde özel programlarda, gerekse yazılı basında kurbanların hikayelerini sıkça duyuyor, okuyoruz..

İngiliz emniyeti, bu konuda daha eğitimli, konuya uzmanlık ve kurbanlara daha hassasiyetle yaklaşabilecek kişiler getirme eğiliminde..

Amaç , tecavüz kurbanlarının başlarına geleni biran önce emniyet güçlerine bildirmesi..

Her yüz kadından sadece 15’nin değil, daha fazlasının polise gitmesi ..Ve gittiği polis gücünde, kendisine oldukça anlayışla, sevecenlikle yaklaşacak kadın-erkek görevliyi bulması..

 

Tecavüzde, tanımlamada “rıza veya izin” olgusu oldukça önemli.. Basına yansıyan haberlerde bazan , kurban gösterilen kişinin, sevmediği birine intikamı.. Veya ilgi çekme gibi,  ender nedenlerle böyle suçlamayla mahkemeye gittiğini; Zanlının, aslında “kurban” olduğunu öğrendiğimiz de oluyor.. Evet ender de olsa, bunlar meydana geliyor.. Ancak tecavüze uğrayanların büyük çoğunluğu soruşturma dönemine dayanamıyor.. Çöküntüye uğruyor, davadan vazgeçiyor..

Dava sırasında, deliller yetmezse, zanlıların “ İsteğiyle birlikte olduk” iddiaları, bazan kabul görüyor..Çeşitli nedenlerle , mahkemeye ulaşan davaların sadece ve sadece yüzde 5.7’sinin mahkumiyetle suçlanması, işte bu nedenlerle..

 

Kadınlara karşı işlenen en korkunç, zalim bu suçun suçluları, yakalanıp, mahkum da olsa;

Kurbanları müebbed hapse mahkum oluyor..

O suçun izlerini,  kafalarından yıllarca , ölene dek atamıyor..

Evet bu suç “ zor suç”.. Hem de çok zor..

Bu haber 370 defa okunmuştur

:

:

:

: