Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, önceki gün toplanan UBP kurultayının sonunda “hem hükümetin kendisinin, hem de uygulamalarının meşru olmadığının çok net ortaya çıktığı” yorumunu yaparak, “Meclis aritmetiğini değiştirmek için transfer vekillere kucak açan, yapay bir meclis çoğunluğuyla hükümet makamını işgal edenler bugün kendi partililerinin takdirinden yoksun kalmıştır. UBP kurultayının en net sonucu budur” dedi.
Yorgancıoğlu, dün yaptığı açıklamada, UBP kurultayıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Aylardır, memleketin tek meselesiymiş gibi ele alınan UBP kurultayının kimilerine göre sonuçlandığını, kimilerine göre “gerçek sonucun mahkeme kararına göre belirleneceğini” kaydeden Yorgancıoğlu, “Kurultayı kimin kazanıp kimin kaybettiğini belki kendi parti içi organları veya yargıya başvurulursa mahkemenin vereceği bir karar belirleyecek. Ancak kaybettiği kesin belli olan, UBP hükümetinin Kıbrıs Türk halkının bütün karşı çıkışlarına rağmen uyguladığı ekonomik, siyasal ve sosyal alanlardaki teslimiyetçi politikaları ve ne yasa ne de anayasa tanımayan tavırlarıdır” dedi.
“Halkımız bütün bu politikalara karşı çıkarken, UBP bu politikaları büyük bir ısrarla sürdürmüş, bunun için dış kaynaklı övgüler almış, hatta bununla da yetinmeyerek arsa ve arazi dağıtmış, kredi vermiş, bazılarının kredi borç faizlerini sildirmiş, usulsüz istihdamları ifrata kaçırmış, birçoğuna da kurultaydan sonra işe başlama sözü vermiştir. Tüm bu haksız ve hileli uygulamalarla yola gelmeyenler için de baskı ve tehdit bir yöntem olarak kullanılmıştır” diyen Yorgancıoğlu, bütün bunların toplumsal muhalefetten önce, olayları yaşayan, tanıklık eden iktidar partisinin kendi elemanları tarafından kurultay öncesinde dile getirildiğini ifade etti.
UBP’yi ülke demokrasisini koruma yerine demokrasiyi her gün tekrar tekrar katletmekle suçlayan Yorgancıoğlu, “Kurultay sürecinde ve sırasında yapılan konuşmalarla ülkemizde demokrasinin yıllardır yok sayıldığı, hukuk ve ahlak dışı pek çok girişimle siyasi avantaj sağlanmaya çalışıldığı ve en önemlisi de dış karışmacılığa sürekli davetiye çıkarıldığı resmen kanıtlanmıştır” ifadelerine yer verdi.
Çakıcı: Kurultay şaibeli
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, önceki gün toplanan Ulusal Birlik Partisi (UBP) kurultayının sonuçlarının “şaibeli” olduğunu kaydetti.
Çakıcı yazılı açıklamasında, “UBP kurultay sonucu ile seçilmiş olduğu açıklanan Başbakan da şaibelidir” dedi.
Başbakan İrsen Küçük’ün halk desteği yanında partisindeki desteği de yitirdiğini savunan Çakıcı, halkın gerçek iradesinin ortaya çıkması için erken seçimin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
UBK kurultayı ile ülkedeki kaosun daha da derinleştiğini belirten Çakıcı, “Kendi kurultaylarını yönetmekten aciz bir ekipten ülkeyi sağlıklı bir şekilde yönetmesi beklenemez” ifadelerini kullandı.
UBP yönetiminin anayasa ve yasalar yanında kendi parti tüzüğüne bile uymadığını kaydeden Çakıcı, hükümet kriziyle karşı karşıya gelindiğini ekledi.
KSP: Kıbrıs’ta demokratik rejim yok
Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP), Ulusal Birlik Partisi (UBP) kurultay sürecinin ülkede demokratik bir rejimin olmadığını ortaya koyduğunu savundu.
KSP Merkez Komitesi tarafından yapılan açıklamada, “Dün Ulusal Birlik Partisi Genel Kurulu’nda yaşananlar, ve Genel Kurula kadar geçen sürede meydana gelen olaylar Kuzey Kıbrıs’ta demokratik bir rejimin olmadığını bir kez daha belgelemiştir” denildi.
BKP: Tüzük ihlal edildi
Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Sekreteri İzzet İzcan, Ulusal Birlik Partisi (UBP) kurultayının ülkede bugüne kadar gerçekleşen en seviyesiz kurultay olduğunu ifade etti ve “Kendi tüzüğünü dahi ihlal eden UBP ülkeyi nasıl yönetecek” diye sordu.
“UBP tüzüğüne göre parti başkanının seçilebilmesi için, toplam delege sayısının yarısının bir fazlasının alınması gerekiyor. Bunun sağlanmadığı açık olmasına rağmen ve ikinci tur seçimler yapılması gerekirken Sayın İrsen Küçük’ün başkan ilan edilmesi, kendi tüzüğünü çiğneyen bir partinin ülkeyi nasıl yöneteceği sorusunu akıllara getirmektedir” diyen İzcan, kurultay sonuçlarının meşru olmadığını kaydetti.
Çıkan sonuçlara göre İrsen Küçük’ün Kıbrıs Türk toplumunun başbakanı olmadığını savunan Küçük, kurultay süresince Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Gazimağusa Milletvekili Ahmet Kaşif ile Başbakan İrsen Küçük hakkında bir çok usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları ortaya atıldığını, kaynağı belli olmayan büyük miktarda paralardan, yasadışı gerçekleştirilen partizanca istihdamlardan, ayrıca baskı, şantaj ve tehditlerden söz edildiğini hatırlattı. “Başsavcılığı tüm bu iddialar hakkında soruşturma başlatmaya davet ediyoruz” diyen İzcan, demokrasi güçlerini geniş cephede bir araya gelmeye çağırdı.