Başbakan Erdoğan partisinin değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada Esed’e seslendi. Erdoğan şunları söyledi: 'Burada, 4 kavram üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor. 1 sabır, sebat, sadakat, sorumluluk. Öncelikle sabrımız olacak. Zafer sabrın arkasından gelir. Sebep netice ilişkisinde bu ikili vardır. Hangi yola çıkıyorsak, adımı atıyorsak sabır yanıbaşımızda ayrılmaz bir azık olacak. Ki davaya hareketimize, hedeflerimize sebat olacak. Saldırılar karşısında tezgahlar karşısında eğilmeyecek ve sebat içinde olacağız. Sadakat olacak. davaya tam bir sadakat içinde olacağız. Birbirimize olan sadakatimiz tartışılmaz olmalı. Aramıza sokulmaya çalışılan fitnelere nifaklara rağmen bir olacak, iri olacak, diri olacak, kardeş olacağız. Unutmayın biz, öyle bir rehberin öyle bir önderin ümmetiyiz ki o önder o peygamber ümmetiyiz ki sadakatli olacağız. Her erdemli arkadaşım kardeşim her bir ak parti mensubu tarihin medeniyetin milli ve manevi değerlerin üzerimize yüklediği sorumluluğun tam anlamıyla şuurunda olacak. Defaetle ifade ettim. Çanakkale'ye düşman gemileri yaklaştığında İstanbul İzmir işgal edildiğinde inanın sadece Ankara'nın hacı bayram camiinde değil Edirne'nin Selimiye camii'nde değil müslümanlar bizim için dua ettiler. Uluslararası camia hala beklenen adımları atmamıştır. Suriye'de bugüne kadar hayatını kaybedenler 100 bine doğru yaklaşıyor. Bütün bunların vebali bu rejime destek verenlerin de üzerindedir. Ey Beşar Esad vallahı billahi yaptıklarının hesabını vereceksin. Bu cani ile fotoğraf veren CHP buyursun Manyas'taki katliamı açıklasın. Ey CHP siz busunuz. Geçmişte de buydunuz, şimdi de busunuz. Gurur duyup duymadığınızı gerçekten merak ediyor, sizi milletime havale ediyorum. Mazlumların yakınlarına, manyas halkına tüm Suriyeli kardeşlerime tekrar sabır ve başsağlığı diliyorum. Hiç kuşkusuz Allah'ın yardımı yakındır.

Sadece Türkyie'nin değil tüm islam coğrafyasının gözü sizin üzerinizde, duaları sizinle beraberdir. Çözüm süreciyle ilgili de olarak ümmetin duaları sizlerle bizlerledir. Hangi partiden olursa olsun hangi partiye oy veğrmiş olursa olsun her bir kardeşimin şunu anlamasını istiylorum Çözüm süreci milli değerlerimize manevi değerlerimize gölge düşmeden, halel gelmeden ilerleyen bir süreçtir. Çözüm süreci kimseyi mağdur etmeyecek. Bu süreç kimseye de farklı imtiyazlar sağlamayacak. Bu sürec 76 milyonu bir ve beraber olacak, kardeş olarak kucaklaştıracak bir süreçtir arzumuz budur. Zira bu süreç pazarlıkla tavizle alver mantığıyla değil, kalple yürekle, gönülle, vicdanla yürüyen bir süreçtir. Bu süreç vicdanı olan bir süreçtir. Ben bu sürece vicdanını koyan tüm kardeşlerimi alkışlıyorum. Onun için, herkesin vicdanı ile düşünmesini, vicdanına kulak vermesini ve vicdanıyla karar almasını rica ediyorum. Eğer vicdanla bakarsak, kardeşlik hukuku ile bakarsak bölünen parçalanan zayıflayan değil büyüyen, güçlenen, şahlanan bir Türkiye fotoğrafı görürsünüz. Soruların ve soru işaretlerinin üzerine cesaretle gitmenizi istiyorum. Biliniz ki günün sonunda kan üzerinden siyaset yapanlar, yalancılar kaybedecek, kazanan millet olacak. Siz de bu zaferle iftihar edeceksiniz. Rabbim yolunuzu açık etsin. Hepinize hayırlı günler diliyorum hayırlı gelecek diliyorum sizleri saygı ile sevgi ile selamlıyorum 6 ay sonra tekrar bir arada olma ümidi ile....' diyerek sözlerini sonlandırdı.