Teşekkürler Dedezade

Kanaldan kanala, televizyondan televizyona zıplarken, bir ekranda Asım Dedezadeyi gördüm.

Kanaldan kanala, televizyondan televizyona zıplarken, bir ekranda Asım Dedezadeyi gördüm.
Asım Dedezade, ülkemizin tanınmış işadamlarından, aydın simalarından biri.
Kulak kabarttım, söylediklerini dikkatle izledim.
Çok yerinde ifadelerle “demokrasi” yi, Türkiyedeki protesto gösterilerini, değişik ülkelerdekilerle kıyasladı.
Bu, tv söyleşisini gören başka bir izleyici , dün, bana sordu.
“Bu Dedezade kimdir.Gerçekten bu adam bu kadar bilgili, uzman bir eleştirmen mi, politikacı mı....”
Yüksek düzeyde eğitim almış, birçok ülkede bulunmuş, tanınmış işadamlarımızdandır. Politikacılığı var mı yok mu bilmem dedim ve sordum, “neden bana soruyorsunuz”.
Deneyimli bir gazeteci olduğunuzdan, her izlediğimde, doğruları yazan ve tv ekranlarında konuşan saygın biri oloduğunuz için dedi.
Teşekkürler ettim, teveccühünüz dedim.
Asım Dedezade, demokrasiyi yıllarca tartışanlardan bahsetti, İngilterede gördüklerini ve yaşadıklarını anlattı.
Sadece yöneticilerin, devlet adamlarının, kamu görevlilerinin değil, herkesin sorumlulukları olduğuna işaret etti.
İstanbuldaki protesto olaylarında polisin, valinin davranışlarını eleştirenler , Gezi parkında, akla gelmedik direniş biçimi sergileyen gençler hiç mi sorumluluk taşımıyor. Vali sorumlu , bir memur, devletin, hükümetin adamı, elbette onların doğrultusunda davranmalı. Seçilmiş biri değil ki halk, seçmen, genç göstericiler ve medya onu sorumlu tutsun, sorumsuzca davrandı iddiaları ile.
Demokrasi ve özgürlük nedir?
Bu iki , temel hak görünen kavram, başkalarının hakkına, özgürlüğüne tecavüz etme hakkı veren kavramlar mıdır?
Değildir, olmamalıdır.
Asım Dedezade, geniş bilgi hazinesinden, engin deneyimlerinden bizlere de aktardı. Kendisine candan teşekkür ederim, görüş, eleştiri, düşünce ve yorumlarına katıldığımı da belirtmek isterim.
İngiltere Başbakanı, TC Başbakanı Tayip Erdoğanı takdir ettiklerini söylemiş.
Erdoğanı ve icraatlarını takdir eden yalnız o değil ki. Milyonlarca Türk vatandaşı da takdir ediyor ve peşinden yürüyor. Elbette muhalifleri kendisine saldıracak, eleştirecek.
Ama, 10 yıl önceki Türkiyeye ve Türkiyedeki demokrasi anlayışına bir göz atıldığında görülecektir ki Türkiye bu süre zarfında büyük ilerleme kaydetmiştir. Ancak, henüz istenen seviyeye gelmemiştir. O da zaman ister. Türkiyede yaşanan koşullar, teror ve diğer sıkıntılar varken demokrasi aniden yeşeremezdi, göklere fırlayamazdı.
Sanayide, tarımda, ihrcatta, Türk insanının yaşam standardının yükselmesinde hiç mi olumlu icratı olmamıştır Tayip Erdoğanın?
Bazı konularda aşırı dinci ,hatta gerici davranışları da yok mu Erdoğnın ,
Kesinlikle vardır.
Ama, icraatından , davranışlarından , uygulamalarından memnun değilse seçmenler, sandıkda oyları ile onu cezalamayı bilmeli. Sokak gösterileri, şiddet, amacından saptırılmış eylemler ne demokrasiye sığar ne de özgürlüğe. Ne de temel insan haklarına.
Gösteri ve protesto ile bir konuda hoşnutsuzluğunu vurgulamak isteyen çevreler ve onların destekcileri, ne hakla masum indanların malına, mülküne saldırıp yakıp yıkıyor, kendi polisini taş ve patlayıcı madde yağmuruna tutuyor ?
Şiddetin şiddet getireceği bilinmiyor mu?
Asayişi temin ve muhafaza etmekle yükümlü görevlilerin tepkisinin büyük olacağı hesaplanmadı mı?
Yoksa, bütün yaşananlar Ak Partiye karşı bir oyun bir komplo mu? Bu da akla gelen sorular arasındadır.
Diyeceğim odur ki, bir hükümetin icraatından memnun kalınmamışsa , o iktidarı, hükümeti alaşağı etmek demokratik seçim sandıklarında mümkündür.
Değişik konularda, izleyicilere aydınlatıcı bilgi aktaran Asım Dedezadeye teşekkür ederken, kendim de bazı görüşlerimi buraya sığdırmayı uygun gördüm. Beni bağışlayın.
Bu haber 235 defa okunmuştur

:

:

:

: