‘FELSEFİ DEĞERLER DESTEKLENMELİ’

Bir kuşağa dönük belli bir kısım merkezlerin teşvikiyle tutucu yaklaşım sergilendiğini söyleyen Eski Başbakan Ferdi Sabit Soyer, CTP’nin 1990 yılında girdiği kurultayı anımsatarak yapılan temel değişiklikleri anlattı.

Bir kuşağa dönük belli bir kısım merkezlerin teşvikiyle tutucu yaklaşım sergilendiğini söyleyen Eski Başbakan Ferdi Sabit Soyer, CTP’nin 1990 yılında girdiği kurultayı anımsatarak yapılan temel değişiklikleri anlattı. Klasik ilişkilerin bireysel çıkarlara dönüşmemesi gerektiğini de savunan Soyer, felsefi kültürel değerlerin destekçisi olmak gerektiğine vurgu yaptı. Hasan Hastürer’le Bugün ve Son Nokta Programı’ndan öne çıkan detaylar şu şekilde….


ŞAHSİLEŞMİŞ MESELELER
“Bir kısım insanlar değişim ya da gelişme derken şahşileşmiş meseleler üzerinden yaklaşıyor siyasete. Bir olayın tarihsel boyutu üzerinden değerlendirmezseniz bir sonuca varamazsınız. Bir kuşağa, insan kesimine dönük belli bir kısım merkezlerin de teşvikiyle tutucu yaklaşım vardır. Halbuki CTP bu değişimleri çok özlü olarak yaşamıştır. Toplumun gelişmesine de büyük katkı sağlamıştır. 1989’da CTP çok yoğun bir tartışma yaşadı 90 kurultayına giderken parti kurultayında temel değişiklik yaptı. Avrupa topluluğu ve AB üyeliğinde göreceğiz denildi. Dünya 3 bloktaydı biri sosyalist, diğeri bağlantısız diğeri de kapitalist blogtu. CTP bağlantısız düşüncesinde Kıbrıs’ı istiyordu. Kıbrıs’ın AB’ye üyeliğinin o günkü koşullarda katkı sağlayacağını söyledik. 1997 yılına kadar. AKEL kendi programına AB üyeliğini yazana kadar belli sol çevreler içerisinde CTP revizyonist muamelesi gördü. 90’da meclis boykotunu çıkarttıktan sonra demokratikleşme programı açıkladı topluma. UBP içerisinde 9’lar hareketinin doğmasının düşünsel yapısını oluşturdu. Bunun akabinde hayatın ilkesine cevap veren yeşil kitap tezini üretti CTP. 1994-96 arası koalisyon denemeleri, seçim yenilgimiz, bütün bunları dikkate alarak CTP, varoluş tezlerini getirdi. Temel mantık toplumda daha değişik tezleri getirerek Kıbrıs Türk halkının yaşam şartlarına dayanarak bir siyaset getirdi.”

GÜNÜMÜZ İHTİYAÇLARI
“ Bu platformun Kıbrıs Türk halkının ihtiyaçlarına cevap verecek dinamikle, toplumun farklı siyasal bölümlere ayrılmış yaklaşımlarını bu çerçevede değerlendiren açılımlar getirdi. Bu Kıbrıs Türk halkı tarihine son derece etki yapmıştır. Bütün bu değişimleri hep yapan CTP günümüz ihtiyaçlarında da topluma cevap veren değişim politikalarını tartışmalıdır. Benim üzüldüğüm nokta, partimizin içi ve dışında bununla ilgili felsefi düşünsel tartışmalarda sığlık vardır. Bize düşen düşünce dünyasının çölleşmesine fırsat vermemektir. Buna yenilmemek lazım.”

CARİ GİDERLERİ YEREL GİDERLERLE KARŞILAMA
“Hepimiz kebapçı dükkanının çırağıyız. Toplumun içindeki atmosfer belli. Kebapçı bu düzenin kendisidir. Değiştirme iddiasıyla devrimcilik iddiasıyla yola çıkanlar her zaman için gökten zembille inmez. İlişkilerden yetişir. Ne kadar bunu inkar etse bile bu düzenin getirdiği bir kısım deformasyonlar içinde vardır. Önemli olan kendinizi o inkarcı insanlar ve düşünce sahipleri olarak ne kadar arındırıyorsunuz. Sizin arındırmanız yetmez birlikte ne kadar arınıyorsunuz. Kıbrıs’ın kendi siyasi gerçeğini klasik anlamlarla tanımlamamak gerekiyor. Ben bir sosyalistim. Bir Kıbrıslı Türk’üm ancak ideolojik olarak sosyalistim. Partisi sosyalist değerlere bağlı biri olarak, ilk ifade ettiğim nokta bizim hedefimiz cari giderimizi yerel giderlerle karşılayabilecek bir noktaya ulaşmaktır. Bir sosyalist olarak bunu klasik olarak ifade etme tarzım beni merkezde konumlandırır. Bu ülkenin koşullarında bu devrimci tavırdır. Sağ ideoloji bunu kendisine dert edinmemiştir. Büyük ölçüde öteleyen ve Türkiye’den alacağı kaynaklarla toplumun idaresini önemsemeyen bir siyasi yaklaşım içerisinde oldu. Bundan ötürü bu konuları savunmak sola düştü. Bir düşünün Kıbrıs Türk halkının varlığını korumak insanların temel desturudur.”

CTP’NİN MAYASI İYİ
“Bir sosyalist emeğin ve barışın tehlikede olduğu toplumuna dair kimliksizleştirme, onun varlığını sarsmaya dönük girişimler olduğu zaman ideolojik temeli özündeki varlık noktası bu değerlerle hareket etmeye getirir. Eğer CTP bu özü gözetmek noktası, klasik ilişkiler şeklinde bireylerin kendini varetme çizgisine giderse o zaman özünü kaybeder. Şu anda partinin mayasında bunu görmüyorum. Çekirdek kadrosu da her yerde buna büyük bir bağlılık içerisindedir. Yeni yetişen genç arkadaşlarımın da bu değerlere sahip olduğunu görüyorum. Ben kendi özeleştirimi yaparsam büyük ölçüde kendi genel sekreterlik ya da genel başkanlık döneminde büyük ölçüde partinin ihtiyaçlarına cevap verecek yoğunluğa girmemiz konusunda bir şeyi yerine getiremedik. Siyaset akademisine. Bu öldürülmüştür. Yanlışlık buradadır. Bu Akdeniz yalnız CTP’lilerin değil. Aynı zamanda toplumun farklı eğilimlerde olan bütün alanlarına büyük bir enerji katması gereken oluşumdur. Bu önümüzdeki dönemde başarılı olursunuz, başarısız olursunuz ama muhakkak başarmamız gereken ve ideolojik kurumsal kimlik bakımından en önemli konunun siyaset akademisi olduğuna inanıyorum. Bu düşünce dünyasına, siyasal felsefi kültürel değerlerin destekleyicisi olma konusunda önemli unsurdur. Felsefenin olmadığı yerde hiçbir şey yoktur.”

Bu haber 189 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER