Lefkoşa yüzde 6 ile milletvekili çıkarma şansı en yüksek ilçe. Bunu yüzde 7,8 ile Gazimağusa izliyor. Girne, yüzde 11 ile çetin, Güzelyurt ve İskele yüzde 13,6 ile kâbus.
Her seçim dönemi geldiğinde benim gibi siyasetle yatıp politika ile kalkanlar anlamıştır ama “Bu ne diyor yahu?” diyenlere cevap, seçimin “Bölge barajlarından” söz ediyorum.
Bu hesaba göre, bir milletvekilini kaptıran Güzelyurt’ta ve vekili kapan İskele’de bölge barajının yüksek olması, çoğu partinin uykularını kaçırıyor. Çünkü, ülke genelindeki yüzde 5’i fazlasıyla geçen bir parti, bu ilçelerde yüzde 13,5 oy alsa vekil çıkaramayacak.
Seçime katılan 7 partinin de tam kadro yarışacağı Güzelyurt ve İskele, bu yüzden 2, belki 3 partiye göz kırpmaktadır. Aradan sıyrılıp 3. parti olan, ülke genelinde de iyi bir sonuç alacak demektir.
İşte bu yüzden, bu iki seçim bölgesinde partilerden ziyade adaylar da yarışıyor. Hattâ, aynı parti adaylarının kendi aralarında da kıran kırana bir mücadele verdiğini söylemek yanlış olmaz. Seçimin tercih ve karma gibi azizliklerini unutmamak lâzım.
Sadece bu yüzden bile can-ciğer kuzu sarması safların daha da sıklaştığı görüntüsüne aldanan kimse yok. Herkes bir tercihin, karma oy kullanacağını sezdiği tek seçmenin peşinde.
- Peki bu durum sonucu değiştirir mi?
- Partiler açısından hayır, adaylar açısından evet.
Çünkü, ortalardaki ya da en alttaki adayın seçildiğini, tepede veya ikinci sırada olanın saf dış kaldığını 20 Nisan akşama doğru birlikte göreceğiz. Üstelik sadece bu durum, sadece İskele ve Güzelyurt için geçerli değil. Bölge barajı en düşük olan Lefkoşa’da da yaşanacak.
SON SÖZ: Gerçekten garip, bir o kadar da çetin bir seçim bekliyor hepsini. Bu yüzden, partilerin kâbus görmekte haksız değil.
Birkaç güçlünün dışındaki adayların kâbusu da tüm partilerde devam ediyor.
Üstelik, 20 Nisan günü takke düşüp kel görününceye kadar uyanmak da yok.
350 aday, şöyle veya böyle o gün yeni bir hayata başlayacak.
Teklif Kutusu
- Allah isterse Bayan Clinton ile görüşecek olan Cumbabamız Mehmet Ali Talat beyefendiye naçizane teklifimdir: Ablamla karşı karşıya geldiğinizde, önce ABD’ye nükleer enerji, zenginleştirilmiş uranyum, kimyasal gübre, atom bombası ve 9 bin 741 kişiyle bir milyar ton kargo taşıyabilen uçaklarımızdan satmak istediğini söyle. (CMC artıklarını meccane verebilirsin.) Hillary’cik aval aval yüzüne bakarken, uzanıp yanağından bir makas al. Kendisi kesinlikle ve Türkçe olarak “AAAAY” diyecektir ama henüz “AAA” dayken, Yaratan’a sığınıp alnının ortasına bi yumruk indir.
Neçün da den...
Zâtı devletleri ne anlatırsa anlatsın ABD’nin dış politikası nasıl olsa değişmez. Ama bu sayede tarihe geçeceğin kesindir.
Bir oy fazla alayım! da!
İki arkadaş safariye çıkmıştı. İkisinin de son teknoloji ile üretilmiş silahları vardı. Derken uzakta bir aslan göründü ve ilk davranan lazer tüfeğini doğrultup tetiğe bastı ama aslan umursamamıştı. Bu sefer diğeri tüfeğini doğrultup ateş etti ve karavana. Bu arada aslan bizimkileri fark edince üzerlerine doğru geliyordu. İlk ateş eden salavat getirmeye, diğeri botlarını çıkarıp spor ayakkabılarını giymeye başlamıştı. Salavat getiren sordu;
-Ne o, aslandan hızlı mı koşacaksın?
Diğeri doğrulurken cevap verdi;
- Yoo, senden hızlı koşsam yeter.
(Spor ayakkabılarını giyen adamı, 'Filancadan bir oy olsun fazla alayım!' derdine düşmüş partilerimize benzeten 12'den vurmuş olur.)
Günün “Etme eyleme” si
'(KKTC medyasının ettiği) ‘Yine Rum basınından aldık' gibi sözler beni üzüyor. Biz, resmi makam olarak ABD'ye gitme ihtimalimiz var diye açıklama yapamayız.'
Bu sözler sevgili cumbabamıza ait ve yerden göğe kadar haksızdır. Bu yüzden sözlerime, cân-ı gönülden bir “Etme eyleme” diyerek başlıyorum. A benim muhterem efendim, makamınızdan veya üst kademeden “Allah isterse Clinton’la görüşeceyik” denilmesini bekleyen yok ki. Bu işlerin nasıl yürüdüğünü buradan anlatıp Rumların eline koz vermem (!) ama gerçekten etme eyleme. Bakın ben yukarılarda bi yerlerde Hillary abaya nasıl davranmanız gerektiğini gayet münasip bir dil ile izah etmiş bulunuyorum. Siz de Hasan’lardan birine “Azizoğlu’nu çağırıp kolesterolünü-tansiyonunu ölçün, ikisi de tavanda değilse şeftali kebabı ısmarlayalım ” deseniz kıyamet mi kopar? Tekerleği yeniden mi icat ediyoruz?
Hızımı alamasam, “Bizim devlet de görüşmenin yaklaşık tarihini Rum basınında öğrendi” diyeceğim ama dilim varmıyor!
Çok önemli,
yarını bekleyin
Bugünlerde iyilik damarlarım fena halde kabarmış bulunmaktadır.
Onun için, muzdarip olanlara yarın büyük bir dertten kurtaracağım. Okuyucularımdan basur, kabız, gastrit, mide yanması olan herkes Allah’ın izniyle şifaya kavuşacak ve bana dua edecekler. “Kiminin parası, kiminin duası” demişler!
Reçete 2 kelimden ibaret. Şimdi merakla yarını beklemeye başlayın. Kesinlikle buna değecek!
Sloganların önemi ve Serdar farkı
DP lideri Serdar Denktaş'ın bu seçimde sloganlarının başına 'Biz varız' ı koyması giderek semeresini verecek gibi görünüyor. Şimdi halka 'Umutsuzluğa kapılmayın, çare biziz' diye seslenmesi de, morâl pompaladığı seçmenin desteğini yavaş yavaş da olsa toplamasında önemli bir etken olacak.
Diğer partilerin de sloganları da var ama etkisi bana göre 'Umutsuzluğa kapılmayın, biz varız, çare biziz' kadar etkili olacak kadar güçlü değil.
Serdar bunlara 'Partileri sorgulayın, boş vaatlere kanmayın' ı da ekleyen Serdar'ın ve 'Dediğim dedik, çaldığım düdük' yaklaşımını terk etmenin olumlu sonucunu göreceğe benzer. Üstelik çevresindeki kurmay heyeti de güçlü isimlerden oluşuyor.
Çözüm yolundaki engelin 'Sosyal ve ekonomik zayıflık' olduğunu dile getirmesi de hanesine artı puan olarak yansıyan DP liderinin seçimden alacağı sonuç bazılarını şaşırtacak ama bana göre asla sürpriz olmayacak.
Çünkü, toplum psikolojisinde sloganların yeri büyüktür.
Küpe
'Evin varsa bir sıfır koymalısın varlıklar hanene, işin varsa bir sıfır daha koymalısın, iş seninse üç sıfır daha koymalısın, işin iyi gidiyorsa üç sıfır daha, araban varsa bir sıfır, yazlığın varsa bir sıfır daha.
Daha sıralanabilir sıfırlar hanesi... Ancak, Sağlığın varsa bir koyarsın başına ve o zaman bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır.
Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasın boş yere...'
(VEHBİ KOÇ)