Ne çok isteriz karşımızdakinin bizi anlamasını...
Gözlerimize bakıp da aklımızdan geçenleri okumasını...
Ona en çok ihtiyaç duyduğumuzda yanımızda olmasını...
BUGÜN
bugün
kuyruğu rengarenk uçurtmayım
gökyüzü benim...
binlerce kanadım var
Samanyolu'ndan...
yürek yürek sevgiyim
gözlerde...
vazgeçilmez tutkuyum
kalbinde...
Ayşe TURAL
NE ZAMAN?
Bir kadın REJİM yapmaktan ne zaman vazgeçer?
Kendini o haliyle beğenen ve SEVEN bir erkek bulunca...
Sevgi,
ister kadın olsun, ister erkek her bedene uyan elbisedir çünkü...
Sevgi yüreklerimizden hiç eksilmesin...
ALIŞ VERİŞ
aşklar
tıpkı bir alışveriş
uzay çağında...
ölesiye bir tükeniş
parçalarcasına bir tüketiş...
şehvet
dişlerini geçirmiş hırsla
tenlere...
şeytana pabucunu
ters giydirme yarışında...
almış başını gidiyor cinsellik
gerçek sevdalar
yer bulamamış
bir oturumluk...
bakışlar bulanık
yüzler maskeli
destansı aşklarsa
masal olmuş çoktan...
Ayşe TURAL
SAKIN YAZMAYIN
Mutsuzluklarınızı yazmayın mesela...
Borçlarınızı kağıtlara yazıp evin ötesine berisine bırakmayın...
Hastalıklarınızı durmadan söylemeyin...
Didişmelerinizi ve öfkenizi tekrarlamayın...
Neden mi?
SÖZ uçar YAZI kalır da ondan...
Hayatınızda istemediğiniz şeyleri unutun gitsin...
UMUDA YOLCULUK
dokunulmamış sevgiler
inci çiçeği...
deniz dibinde
midye sedefi bir yürek...
açar açmaz
güneşe gülümseyen papatya...
içimin ırmağında bir serseri mayın
geceye inat yanıp sönen ateşböceği
umutlarım gökyüzünde uçurtma
çoğalmanın coşkusu yürekte...
dinle bak!
ruhum İzmir akşamlarını
soluyor derinden derine...
erguvan renkli havuzda Haşim
geçmiş zamanları dinliyor...
yaşamın sarhoşluğunda
binbir renk, binbir koku...
yüreğim
filizkıran fırtınalarından uzak
yamalarını
bir iyice saklayıp
sığınmış limanına
hüzünlü gözlerinin...
akşamlardan herhangi bir akşam işte
içimde dünden kalma şaşkın bir telaş
bir / yeniden bulma/ sevinci sanki
kaybedilenlerin yerine...
gecenin mavisinde buğulu dolunay
umuda yolculuğa uğurluyor beni
aydınlık yarınlara...
Ayşe TURAL
İKİ DUDAK ARASI...
Hayatımız bazen iki dudak arasından çıkacak bir çift söze bağlıdır, pamuk ipliği misali...
Ne çok bekleriz...
Gözlerinin içine bakışımız bundandır...
Sıcacık sokuluşumuz da...
Nedense bir türlü o an yakalanmaz...
Bekleriz de hevesimiz kursağımızda kalır...
Bir EVET'e bakar oysa...
Ya da ' Seni seviyorum..' a...
Bu kadar mı zordur konuşmak...
Aslında bencilizdir ya da tembel...
Sonralarımız vardır bir yığın...
Geç kalmalarımız...
Geç kaldıkça kaçırılan trenler sayısız olur...
HAYDİ bugün bir değişiklik yapın...
DUDAKLARINIZ kıpırdasın...
Bugün TRENLER kaçmasın...
Sevgiyle...
Umut
-Aşkıma-
Bugün akasyalar
Tepeden tırnağa umut...
Mor salkımlarsa
Ruhumun kıyısında
Deli dalgalar gibi...
Dağların doruklarından
Süzülür, iner sevdan.
Gözlerim dolar bakışlarından
Sana
Bir daha
Bir daha aşık olurum...
Ayşe TURAL
KİMİLERİ...
Kimi insanlar hayatımıza girer; yıllarca bizimle olmuş olsalar bile neredeyse hiç bir iz bırakmadan hayatımızdan çıkarlar...
Kimileri ise daha ilk andan itibaren bizi öylesine etkiler ki, hep yanımızda kalsınlar isteriz...
KALBİMİZDE ve RUHUMUZDA öyle bir etki yaparlar ki biz,
bir daha eskisi gibi ESKİ BİZ olamayız...
Değişiriz,
güzelleşiriz...
Güven duygusunu hatırlarız...
Sevmeyi, sevilmeyi öğreniriz, hayatın tadına varırız.
Düşüncelerimiz değişir.
Onları hayatınıza davet edin...
Sakın kaçırmayın...
SEVMEK EN GÜZEL ERDEM
Ellerin uzanıyorsa
Ellere
Gözlerin görüyorsa yaşamı
O zaman sevmek en güzel erdem...
Bir kuş kanadında
Buluyorsan özgürlüğü
Yüreğin atıyorsa gümbür gümbür...
O zaman sevmek en güzel erdem...
Sevgileri sevgilere
Katabiliyorsan
Üretebiliyorsan iyilikleri
Doğrulukları savunabiliyorsan
Sonuna kadar hem de...
İşte o zaman
Sevmek en güzel ERDEM...
Ayşe TURAL
AY YOK MU BU AY!
Bahçedeyim...
Yeni sulanan topraktan yükselen buğu...
Keskin kokulu gece tütene karışıyor...
Ben hoş kokulara bu yüzden bayılıyorum...
Başımı kaldırıyorum yıldıza kesmiş gökyüzü... Yarım ay nazlı bir kadın güzelliğinde...
Adımın anlamı ' ayışığı' demek ya, belki de bu yüzden, tam da bu yüzden, ay beni her zaman büyüler...
Düşünüyorum, sizler dünyanın kimbilir hangi coğrafyasındasınız...
Kaldırın başınızı ve pırıl pırıl parlayan aya bakın...
Dünyada binlerce yürek aynı anda ayın büyüsünde yıkansın...
Dünya ne küçücükmüş!
Allah rahatlık versin...
' AYIŞIĞI'
GÜN
gün
pırıltıdır, kımıltıdır yüreğimde...
bitmeyen senfonisi gökyüzünün
çeker götürür enginine...
guguk kuşunun
yaşama çağrısı pencerelerdedir...
bir başka güzel ebem kuşakları
yağmur sonrası...
açılır avuçlarım
yaratanına...
Ayşe TURAL
Pablo Neruda 115 yaşında...
AĞIR AĞIR ÖLÜR...
''Ağır ağır ölür alışkanlığının kölesi olanlar, her gün aynı yoldan yürüyenler, yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler, giysilerinin rengini değiştirmeye yeltenmeyenler, tanımadıklarıyla konuşmayanlar.
Ağır ağır ölür tutkudan ve duygulanımdan kaçanlar, beyaz üzerinde siyahı tercih edenler, gözleri ışıldatan ve esnemeyi gülümseyişe çeviren ve yanlışlıklarla duygulanımların karşısında onarılmış yüreği küt küt attıran bir demet duygu yerine “i” harflerinin üzerine nokta koymayı yeğleyenler.
Ağır ağır ölür işlerinde ve sevdalarında mutsuz olup da bu durumu tersine çevirmeyenler, bir düşü gerçekleştirmek adına kesinlik yerine belirsizliğe kalkışmayanlar, hayatlarında bir kez bile mantıklı bir öğüde aldırış etmeyenler.
Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar, müzik dinlemeyenler, gönlünde incelik barındırmayanlar.
Ağır ağır ölür özsaygılarını ağır ağır yok edenler, kendilerine yardım edilmesine izin vermeyenler, ne kadar şanssız oldukları ve sürekli yağan yağmur hakkında bütün hayatlarınca yakınanlar, daha bir işe koyulmadan o işten el çekenler, bilmedikleri şeyler hakkında soru sormayanlar, bildikleri şeyler hakkındaki soruları yanıtlamayanlar.
Deneyelim ve kaçınalım küçük dozdaki ölümlerden, anımsayalım her zaman: yaşıyor olmak yalnızca nefes alıp vermekten çok daha büyük bir çabayı gerektirir.
Yalnızca ateşli bir sabır ulaştırır bizi muhteşem bir mutluluğun kapısına'
Not: 'Muere Lentamente' adlı bu şiir Brezilyalı yazar Martha Medeiros'a ait olmasına rağmen internette Pablo Neruda'ya ait olduğu şeklinde hatalı olarak yayınlanmakta olduğu Neruda Vakfının internet sitesinde belirtilmiştir. Yine de Pablo Neruda ile öylesine özdeşleşmiş ki onu anarken es geçmek olmazdı.'
ALINTI /
GİRNE'DE AKŞAM
Işık yakamozları
Çığlık çığlık...
Denize iner bulutlar
Tekneler uyuklar
Sırılsıklam ay...
'Paydos' demeli ayrılıklara
Buram buram güzellikler varken...
Ayşe TURAL
HAYAT BİR ŞÖLENDİR...
Yaşamak bir şölense gerçekten bizler, o şölene yakışır bir görüntüde miyiz?
Şölende masaya oturabiliyor muyuz; yoksa kıyıda köşede oyalanıyor muyuz?
Ruh ve beden sağlığımız, yaşam öğretilerimiz, yaşama kültürümüz onu bir zaman diliminden diğerine taşımaya yeterli mi?
Hayatı her zaman fazla da ciddiye almamak gerektiği söylenir.
Onun biraz eğlenceli, hoş yanlarını görmelisiniz.
Hayatın esprilerini yakalamak gerekir...
Sanırım YAŞAMA SEVİNCİ de buradan doğuyor...
Hoşgörülü olmak, esprilerden yararlanıp zaman zaman gülüvermek; pek çok sorunu bir çırpıda hallediveriyor...
Gününüzden yaşama sevinci eksilmesin efendim...