Koca bir yıl geçti. Aynı yılın içine biri genel diğeri yerel iki seçim sığdırdık.
Siyasetçiler vaatlerinin dozajını hiç düşük tutmadı.
Bir kamuoyu önünde açık açık verilen vaatler vardı.
Bir de seçimden sonra kişisel ayrıcalıklar için kulaktan kulağa verilen vaatler vardı.
İşsizliğin can yaktığı bir ülkede en önemli vaat ise şüphesiz kamuda istihdamdı.
Biz iktidara geldiğimizde şöyle olacak, böyle olacak sözlerinde çıta giderek yükseldi.
Oysa mesele gayet basit.
Artık deniz tükendi. Bütçenin yüzde 80’inin maaşlara veren bir devlet daha fazla istihdamı kaldıramaz.
Bugüne kadar sağdan sola bütün partiler tek başına iktidar olamasalar da hepsi az buçuk kıyısından köşesinden iktidara bulaştı.
Verdikleri sözün hangilerini tuttular?
Bir seçim sonrasında yine ne yazık ki verilen hiçbir vaadin tutmayacağına şahitlik edeceğiz.
Ünlü bir hikayedir ama yine buradan hatırlatalım.
Kral, dondurucu gecenin soğuğunda nöbet tutan muhafıza “Üşümüyor musun?” diye sorar.
Muhafız “Ben alışığım Kralım” cevabını verir.
Kral; “Olsun sana sıcak elbiseler getirmelerini emredeceğim” der ve gider.
Ancak bir süre sonra içeri girdiğinde emri vermeyi unutur.
Ertesi gün duvarın yanında muhafızın soğuktan donmuş cesedi ve yanındaki duvarda da şu not yazar;
'Ben soğuğa alışıktım Kralım! Beni soğuk değil, senin sıcak kürk vaadin öldürdü.'
Bu halk da yıllardır o vaadin tutulmasını bekleyen asker gibi kendine verilen sözlerin tutulmasını bekliyor.
Umut ediyor, hayal kuruyor ancak günün sonunda verdiği sözleri unutan siyasetçileri beklerken gün be gün ölüyor.
O vaatlerin esiri oluyor.
2022’nin son günlerinde bizim de dileğimiz bu halkın bu esaretten kurtulması olsun.
Siyasetçiler vatandaşa artık gerçekleri söylemeli. O gerçekler ne kadar acı olursa olsun yüzleşir belki acı çeker ancak yine de yaşamanın bir yolunu buluruz.
Bu halkı ancak hikayedeki gibi sıcak kürk vaadi öldürür.
Sonumuz boş vaatlere kanıp gerçek dünyadan kopan hikayedeki o asker gibi olmasın. Bizden söylemesi…