Devlet Bakanı Egemen Bağış'ın Le Monde'a demeci: 'Türkiye, AB'ye ya tam üye olur ya da hiç olmaz'


Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin 'imtiyazlı ortaklık' önerilerini hiçbir zaman kabul etmeyeceğini belirterek, 'Türkiye, AB'ye ya tam üye olur ya da hiç olmaz' dedi.
Bağış, Le Monde gazetesinin Türkiye-AB ilişkileri ve son Avrupa Parlamentosu seçimlerine yönelik sorularını yanıtladı.
Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sürpriz olmadığını belirten Bağış, özellikle Fransa ve Almanya'da bazı siyasetçilerin Türkiye konusunu seçim malzemesi yapmasını eleştirdi.
Bazı Avrupalı siyasetçilerin seçim öncesi hiç gerekmeyen siyasi argümanlara başvurduğunu hatırlatan Bağış, 'Avrupalı liderler, ortak sorunlarımızın çözülmesine daha fazla konsantre olmaları gerekirdi' diye konuştu.
'Avrupa'nın enerji güvenliği, savunma, insan kaçakçılığı, göç, ekonomik kriz, terörizm, İslam düşmanlığı gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu' kaydeden Bağış, Türkiye'nin üyeliğinin, bu sorunların çözümüne daha fazla katkı yapacağını söyledi.

MUHALEFET YAVAŞLATIYOR

Bağış, Türkiye'nin AB'ye ihtiyacından çok, AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var' ifadesini kullandı.
İmtiyazlı ortaklık önerilerini eleştiren Bağış, bu önerinin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını belirterek, AB ile gümrük birliği yapan ve Avrupa kurumlarında olan ve Avrupa'da yaşayan 5 milyonu aşkın Türk vatandaşı ile Türkiye'nin zaten Avrupa'da olduğunu ifade etti.
Türkiye'de hükümetin yaptığı reformlar hakkında ayrıntılı bilgi veren Bağış, muhalefetin çeşitli engeller çıkararak Türkiye'yi yavaşlattığı görüşünü dile getirdi.

İŞİN SIRRI REFORMLAR

Öte yandan Türkiye Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) müzakerelerine başlamasının ardındaki sırrın ve bundan sonraki süreçte de Türkiye'nin hızını artıracak tek çarenin reformlar olduğunu bildirdi.
Bağış, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen ''AB-Türkiye İlişkileri'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, AB sürecinin Türkiye için yeni bir süreç olmadığını, başlangıcından bu yana 50 yıl geçtiğini hatırlattı.

45 YILDA CİDDİ HATALAR

Hiçbir ülkenin sürecinin 50 yıl almadığını, ancak bu 50 yılın ilk 45 yılını Türkiye'nin müzakere tarihi ''bile'' almadan geçirdiğini dile getiren Bağış, şöyle devam etti:
''Avrupalı liderlerin yanlış söylemleri olmuş, haksızlıklar olmuş ama bizim kültürümüzde çuvaldızı başkasına batırmadan evvel iğneyi kendimize batırmak vardır. O 45 yılda bizim de çok ciddi hatalarımız olmuş. Kimisi gelmiş darbe yapmış, süreci tamamen koparmış; kimisi gelmiş, 'Bu işin yolu Diyarbakır'dan geçer' deyip, tamamen hedef saptırmış; kimisi 'Onlar ortak olur, biz pazar oluruz' deyip, tamamen toplumun heyecanını bir şekilde yıpratmış ve süreci ötelemiş. Ama maalesef bu müzakerelere başlamak için hangi kanunları geçirmemiz lazım, anayasamızda neyi değiştirmemiz lazım, hangi adımları atmamız lazım diye ciddi mesai harcanmamış. Lafa gelince, çok ciddi laflar edilmiş, büyük laflar edilmiş ama işe gelince, dönüp baktığımız zaman, çok fazla bir şey sağlanmamış.''

TEK ÇARE REFORMLAR

Bağış, 2002-2004 arasında Türkiye'de yasa değişikliği ve reformlar yapıldığını kaydederek, ''45 yılda yapılamayanı, 2 yıllık sıkı çalışmayla gerçekleştirdiklerini'' söyledi.
Türkiye'nin AB müzakerelerine başlamasının ardındaki sırrın reformlar olduğunu belirten Bağış, ''Bundan sonraki süreçte de Türkiye'nin hızını artıracak olan tek çare reformlardır'' dedi.

'PAPAZA KIZIP ORUÇ BOZULMAZ

Egemen Bağış, Türkiye'de reformlar konusunda yavaşlama olmadığını, ancak reformların algılanmasında bir sıkıntı yaşandığı ifade ederek, son 5 ay içinde yapılan reformlara değindi.
TRT 6'nın hayata geçtiğini, radyoda Kürtçe ve Ermenice yayınlar başladığını hatırlatan Bağış, ''Bu yayınlar Türkiye'yi zayıflatmadı, bu yayınlar bizim kendi vatandaşımızın anladığı dilde gerçek bilgiye, doğru habere ve kaliteli eğlence programına ulaşmasını sağladı.”