Türkiye doğu Akdeniz de doğalgaz arandığı süreçte Libya ile anlaşma imzalayıp bu süreçi kendi lehine çevirmeyi başarmıştı . Bu süreçte hatırladığımız üzere KKTC ve Türkiye doğu akdeniz ki doğalgaz aramalarında süreç dışında tutulmuştu .Şimdi yine yerinde bir manevra geldi Türkiye doğu Akdeniz de navtex ilan etti . Türk deniz kuvvetleri 16-20 Ekim arasında doğu Akdeniz de tatbikat yapacağını açıkladı . Dikkat edin tarihe ve zamanlamaya . Abd nin 2 nükleer enerji ile çalışan uçak gemisi İngiliz ve Fransızların büyük gemilerinin geldiği bölgeye Türkiye devlet aklıyla hareket ederek büyük bir hamle yaptı . Bu tarihle arasında fiili atış talimi yapılacağını bildirdi .Atış eğitimi, 16-20 Ekim saat 0600Z-1500Z arasında aşağıdaki sahada yapılacaktır'. Denildi .Tatbikat sahasının koordinatlarının, KKTC'nin Güzelyurt ilçesinin açıklarını kapsadığı görüldü..Öte yandan, 23-27 Ekim tarihleri arasında Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin her yıl birlikte icra ettiği 'Şehit Teğmen Caner Gönyeli Arama Kurtarma Davet Tatbikatı'nın başlayacağı öğrenildi..
Hatırlayacağımız üzere ;ABD'nin 100 bin tonluk en modern uçak gemisi USS Gerald R.Ford, yanında dört muhrip ve bir kruvazör ile birlikte İsrail'e destek için Doğu Akdeniz'e gönderilmişti.
.ABD uçak gemisinin Doğu Akdeniz’de konuşlandığı noktanın Abdülhamid Han sondaj gemimizin yalnızca 5 mil uzağı olmasının tesadüf değildir .Buna Deniz Kuvvetleri litaratüründe, dış politika literatüründe, uluslararası ilişkiler literatüründe gambot diplomasisi denir.
Neyse bu süreçten sonra bölgede navtex ilan edilmesi bizim de hazır olduğumuzun göstergesidir . Türkiye devlet aklıyla hareket etmesi gereken bir süreçten geçmektedir . Bu süreçte Türkiye ne zaman nasıl harekete geçeceğini iyi bilmektedir . Tehdit algısına karşı Türkiye nin de attığı adım nettir. Biz de donanmamız ile hazır kıtayız ! Bu yüzden de atış talimi yaparak güç gösterisi yapması da tesadüf değildir .
Gelelim İsrail devletinin hastaneyi bombalamasına .
1949 cenevre sözleşmesi gayet nettir! Burada ki sözleşmeye taraf devletler 3. Maddeden doğan yükümlülükleri vardır. İnsancıl muamele hakkında kurallar vardır .1949 sözleşmeye ek olarak 1977 yılında bu sözleşmeye ek maddeler getirilmiştir kapsam genişletilmiştir .18. Ve 19 madde de hükümler nettir . Bu hükümler varken Gazze de bombalanan hastanede ortada iken uluslararası hukukun işletilmesi neden engellenmek isteniyor ? O zaman sorarlar uluslararası hukuk kime neye hizmet ediyor ? 1864 yılında da cenevre sözleşmesinde de bununla ilgili konular mevcut olmasına rağmen hegemon güçler neden kendilerine gelince bu kuralları işletmek istemiyor . BMGK Kurulunda Gazze için yapılan toplantıda ABD nin ambargosu ile yine konu çözüme kavuşmadı . Bu artık savaştan çıktı . İnsan hakları suçu oldu . Fosfor bombası açık açık yasaklanmışken sivillere karşı bu bombaları kullanan yarın kimyasal ve biyolojik silah kullanmaktan çekinmeyecektir .