KKTC ‘de Kasım-Aralık ayı meclis genel kurulunda bütçe görüşmeleri başlar. 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı komitede görüşüldüğü ve meclis genel kuruluna sevk edileceği zamandan geçtik. Bütçe Meclis Genel Kuruluna sevk edildi ve aradan geçecek yasal süreç sonrasında önümüzdeki Pazartesi günü bütçenin bütünü genel kurulda görüşülmeye başlanıp yasal hale gelecektir. Bu arada geçen hafta meclis genel kurulunu Meclis Tv’den takip ettik. Kürsüden muhalefetin eleştirilerini dinlerken icraatın başında olan ilgili bakanların cevap vermekten kaçınmadıklarını izledik. Hükümetin başı Başbakanı Sayın Ünal Üstel’inde tecrübenin verdiği sükunetle cevaplarını dinledik. Sayın Erhürman son dönemlerde fazlası ile yorgunluktan mı? nedir! meclis kürsüsünden sesini yükselterek mecliste hakimiyet kazanmak istediği de gözlemlerimiz arasındadır. Sayın Erhürman Pazartesi günkü bileşimde kendini alamayarak UBP ‘nin Kurultay yapacağını, niye Türkiye Cumhurbaşkanı yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’a söylendiğinin, ifadesini Sayın Üstel’den almak isterken fazlası ile sinirliydi.
Bilindiği üzere CTP 28. Olağan Kurultayının YDÜ AKM'de gerçekleştiği Kurultayda 'tek aday' kendisi yani, Tufan Erhürman yeniden genel başkan seçilirken ve 75 kişilik PM üyeleri de belirlendiği yılın Eylül 2022 olduğunu da unutmuş gibiydi. Sayın Erhürmanın unutmuş gibi göründüğü ama bizlerin hatıratında olan Başbakanlık yaptığı 460 gündür. Yani 2 Şubat 2018 ve 9 Mayıs 2019 tarihleridir.Sayın Erhürman’ın mecliste ve basın önünde devamlı kullandığı bir deyim vardır “ Üstüne kuş kondurmak” ki bu deyimi son dönemlerde kullandığını işitmedik.Sayn Erhürman o dönemde yönetemediği ülkenin ve bilhasssa kendi özrüne, şimdiki hükümete “Ülkeyi yönetemiyorsunuz” söylemi ile karşılık veriyor.
UBP içerisinden Kurultay için çıkan bazı sesler olabilir. Ancak muhalefetin buna dahil olması sadece ve sadece belki hükümet bozulur beklentisidir. Halbuki ülkemizde mevcut sorun geçim sıkıntısına çare bulunmasıdır ki bu tedbirler de devamlı erken seçim sinyalleri verilmesi ile olmaz.
Sık sık erken seçim yapılmasının birçok dezavantajı vardır ve zararlarının tekrarında fayda vardır.
* Sürekli olarak erken seçimler, politik istikrarsızlığa neden olur ve hükümetlerin kısa ömürlü olması, uzun vadeli planlamayı zorlaştır.
* Seçim dönemleri genellikle belirsizlikle ilişkilidir. Sık sık yapılan erken seçimler, ekonomide dalgalanmalara ve yatırımlardaki belirsizliklere yol açabilir.
* Seçimlerin düzenlenmesi ve kampanya süreçleri genellikle maliyetlidir. Sık sık erken seçimler, devletin ve seçim kurullarının kaynaklarını hızla tüketebilir.
* Sık sık yapılan seçimler, yöneticilerin sürekli olarak seçim kampanyalarına odaklanmasına ve yönetim görevlerini yerine getirmesini engelleyebilir.
* Sık sık erken seçimler, seçmenler arasında hükümete olan güvenin azalmasına neden olabilir. Sürekli değişen hükümetler, seçmenlerde kararsızlık ve memnuniyetsizlik hissi yaratabilir.
* Erken seçimler, politik partiler arasındaki uzlaşmayı zorlaştırabilir. Partiler, kısa vadeli siyasi kazançlar peşinde koşabilir ve uzun vadeli çözümler üzerinde çalışmak yerine seçim stratejilerine odaklanabilir.
Bu nedenlerle, erken seçimlerin sık sık düzenlenmesi genellikle politik ve ekonomik istikrar açısından dezavantajlı bir durum arzeder. En doğru hareket büyük bir kitlenin kanaati ve arzuladığı normal seçim tarihinin zamanında yapılmasıdır. Yani beşinci yılın sonunda. Müreffeh yarınlar için… Bu güne sloganımız mı? “İstikrar, Güçlü Yarınlar İçin Temel Taştır”