Avrupa Birliği’nin ülkemizde yaptığı araştırmada halk en önemli sorunu “ekonomik durum” olarak ifade ediyor. “Fiyatların yükselmesi ve hayat pahalılığı” da ikinci sorun olarak niteleniyor.
Bugüne kadar yapılar araştırmaların aksine üçüncü sırada ise yepyeni bir başlık var. O da eğitimde yaşanan sorunlar…
Peki eğitimin en önemli sorunlar sıralamasında üçüncü gelmesi sürpriz olabilir mi?
Bu yıl dershane ücretli yüzde 500, özel okul ücretleri yüzde 314, üniversite ücretleri yüzde 141 arttı.
Bu korkunç artış özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarını okutmasında nasıl bir mücadele vermesi gerektiğini ortaya koyuyor.
O yüzden eğitim başlığının en önemli sorunlar sıralamasında önlerde yer alması sürpriz olmamalı.
Özel okullara yaklaşmak ateş pahasıyken, vatandaşın elinde bir tek devlet okulları kalıyor.
Grevsiz gün geçmeyen devlet okullarından eksiklikler ise bir türlü giderilemiyor.
Öğretmen eksik… Sınıflar eksik... Araç ve gereç eksik… Bazı devlet okullarında tuvalet kağıdı bile eksik…
Biz ise ne yazık ki bu eksiklikleri konuşmaktan dünyada modern eğitim sisteminin geldiği noktayı konuşamıyoruz bile…
Çocuklarımız yaratıcı bir eğitimden geçmek şöyle dursun, var olan kör topal eğitimle gelecek kaygısını en derin bir şekilde iliklerine kadar hissediyor.
Çok değil birkaç yıl sonra iş de bulmalarının imkansız hale geldiği bir ülkede göç yollarını şimdiden ezber etmiş vaziyetteler.
Avrupa Birliği araştırmalarında hep ön sıralarda çıkan Kıbrıs sorununun geçen ay yapılan araştırmada esamesi bile okunmadı. Neden?
Çünkü halk öyle ya da böyle bu ülkede bu devletin çatısı altında yaşama tutunmaya çabalıyor. Buna alıştı… Kıbrıs sorununun çözümü sadece bizim elimizdeki anahtara bağlı değil. Bunu da kabul etti…
Ama bu evimizin içini süpürmeye de engel değil.
Çocuklarımızı iyi bir eğitimden geçiremediğimiz sürece yarınlarımıza sahip çıkmak kolay olmayacak.
O yüzden dikkat. Halka kulak verelim. Eğitimin en önemli üç sorun arasında öne çıkması ülkeyi yönetenlere önemli mesajlar veriyor. Bizden söylemesi…