Gençler bu eğitimle nasıl hayal kursun?

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’de çalışan Kıbrıslı Türk fizikçi Buğra Bilin, gençleri hayallerini takip etmeye çağırmış.

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’de çalışan Kıbrıslı Türk fizikçi Buğra Bilin, gençleri hayallerini takip etmeye çağırmış.
Güzel temenni ama bizim gençlerimiz nasıl hayal kursun, o hayalleri nasıl takip etsin?
Milli Eğitim Bakanlığı devlet okullarında tam gün denemesi yaparken, bizim çocuklarımız yaşanan geçim zorluğunda karnının gurultusunu dinlemekten ders dinleyemiyor.
Bu çocukların hayal kurması için en azından onlara devlet olarak bir öğle yemeği veremez miyiz?
Eğitimde başka sorunlar da var.
Sendikalar en az haftada iki gün grevde. Devlet okullarında eğitim yerlerde. Parası olan özel okula gidiyor.
Ama ona da yapılan yüzde 300-500 arasındaki zam velileri kara kara düşündürüyor.
Elbette içimizdeki tüm imkansızlıkları aşıp Buğra Bilin gibi gururumuz olmuş bilim insanları da var.
Ama ne yazık ki bizim ülkemizde gençlerin bunu başarması atomu parçalamak kadar zor.
Ülkede yaşanan tartışmalara bakın.
Ders kitapları tartışmasından tutun da araç ve gereç eksikliğine yönelik tartışmaya kadar…
Bırakın araç gereci öğrencilerin tuvalet kağıdı ve temizlik malzemesine ulaşmakta güçlük çektiği bir sistemde biz nasıl Kıbrıslı Türk fizikçi Buğra Bilin gibi Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’de çalışmayı hayal edecek gençler yetiştireceğiz?
Geleceğimiz evlatlarımızı yetiştirirken eğitim sisteminde önemli aksaklıklar olduğunu ve onları doğru düzgün eğitemediğimizi de üzülerek görüyoruz.
Ancak başta sendikalar olmak üzere eğitimdeki paydaşlar bunu dert etmek yerine ideolojik saiklerle bambaşka tartışmalar içinde.
İşte bir örnek… Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda bu yıl 9 Milyar 849 milyon 44 bin 900 TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi.
Peki bu bütçenin içinde gençlerimize hayal kurduracak atılım var mı? Yoksa sadece öğretmen maaşları ve okulların onarımını mı kapsıyor bu bütçe?
Ülkenin sınavla girilen en iyi okullarında bile o genç beyinlere bir dokunun, bin ah işitiyorsunuz.
Ama ne yazık ki biz öyle bir körlük ve sağırlık içindeyiz ki, yaşanan bu sorunları ne görebiliyor ne de duyabiliyoruz.
Eğitimin sorunlarını çözmeye nerden mi başlayacağız? İlk önce bu çocukların şikayetlerini birinci ağızdan can kulağıyla dinleyelim. Onların sözleri bize bir yol çizecektir. Bizden söylemesi…




Bu haber 1649 defa okunmuştur

:

:

:

: