Bilindiği üzere KKTC hükümeti, hayat pahalılığı için yılda üç kez kamuda çalışan kesime maaş düzenlemesi yapacağı hususundaki kararlarına ilişkin yasayı meclisten geçirmiştir. 2024 Yılının ilk artışı ise bu ay, Mayıs sonu itibarıyla maaşlara yansıtılacaktır.
Başbakan Sayın Ünal Üstel, mecliste yaptığı konuşmada asgari ücretliler ve özel sektör çalışanları için de bu konuda gerekli düzenlemenin yapılabilmesi açısından çalışmaların yapıldığını kürsüden açıklamıştır. Maaşların zamanında ödenmesi, çalışan kesim kadar esnafın ve çarşının memnuniyetini oluşturmaktadır. Maaşların zamanında ödenmesi çalışan kesmin vazgeçilmezidir. CTP’nin maliye bakanlığını üstlenmiş olduğu dönemde taksitli maaş ödeme konusundaki açıklamaları halen unutulmamış ve hafızalardan silinmemiştir.
Dünya ekonomik şartları gereği dövizin yükselmesinin ada ekonomisi üzerindeki etkileri önemlidir. Çünkü adalar genellikle dış ticarete bağımlıdır. Yükselen döviz kurları, ithalat maliyetlerini artırarak enflasyonu tetiklemektedir. Kullanılan para biriminin değer kaybetmesine yol açabilmekte ve bu durum, turizm gibi döviz geliri sağlayan sektörleri olumlu etkileyebilirken, ithalata dayalı sektörleri olumsuz etkilemektedir.
Bütün bu konulara çözüm arayışı elbette iktidarın gündeminde mevcut olması gerekendir. İzlediğimiz kadarıyla bu konulara çözüm Anavatan Türkiye ile işbirliği sayesinde olmaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz ile Sayın Ünal Üstel’in yapmış olduğu son Ankara ziyaretindeki görüşmelerinde, alınan ve alınacak tedbirlerin göz ardı edilemeyeceği aşikardır.
Nitekim Sayın Üstel, yaptığı açıklamada “Tüm konu başlıklarını ele aldık, projelerin kısa süre içerisinde tamamlanması ve halkımızın hak ettiği hizmete ulaşması için canla başla çalışıyoruz. Şunu açıkça vurgulamakta fayda görüyorum, Kıbrıs Türk halkının ihtiyacı olan büyük projelerin, yatırımların ve reformların yıllar boyunca gerçekleşmemesinin belki de en büyük sebebi, istikrar ve iradeden yoksun siyasi dönemler olmuştur. Yaşayarak gördük ki, bir yerde istikrar yoksa, orada gelişim de yoktur, yatırım da yoktur. Bunu halkımız iyi bilmektedir.' demiştir.
Esnafın hayat pahalılığı konusundaki tutumu ve tüketici davranışları, genellikle ekonomik koşullar ve tüketici talepleriyle yakından ilişkilidir. Hayat pahalılığı, esnafın maliyetlerini artırabilir ve kar marjlarını azaltabilir. Bu durumda, esnafın ürün fiyatlarını artırması kaçınılmaz hale gelebilir. Ancak, esnafın bu duruma yönelik tutumu ve tüketici davranışları, uzun vadeli müşteri ilişkileri ve işletme sürdürülebilirliği açısından önemlidir.
Esnafın hayat pahalılığına yönelik tutumu, öncelikle müşteri memnuniyeti ve sadakati üzerine odaklanmalıdır. Fiyatları artırmak zorunda kalan esnaf, müşterilerine bu durumu anlayışla ve şeffaflıkla açıklamalıdır. Ayrıca, kaliteli ürün ve hizmet sunarak müşterilerinin güvenini kazanmalı ve uzun vadeli ilişkiler kurmalıdır.
Tüketici davranışları açısından ise, tüketicilerin daha bilinçli alışveriş yapmaları teşvik edilmelidir. İndirim ve kampanyalarla tüketicilerin bütçelerine katkıda bulunulması da ayrı bir alternatif satış şekli olabilir. Tüketiciler de lüzumsuz tüketimden vazgeçilmelidir.
Bu güne bırakacağımız pahalılıkla ilgili sloganımız mı? “Mali Güvenlik İçin Tasarruf Şart”