Ülkemizde, az da olsa ses getirme ve ilgi çekme çabası içinde olan pesimist bir kesim bulunmaktadır. Sosyal medyadan, siyasete, basından, günlük hayata kadar, yaşamın olumsuz yönlerine odaklanma eğilimindedirler. Bu bakış açısı ile kendileri ile dahi barışık olmayan kişiler, günlük olağan zorlukları daha ağır algılanmasına ve kamuoyunun olumsuz etkileme çabasına yol açmak için ellerinden geleni ardına koymayanlardır.

Her ne kadar hayatın her zaman olumlu olmadığını bilseler de, her fırsatta olumsuzlukları vurgulayan bu kişilerin varlığı, genellikle rahatsız edicidir. Yüksek sesle konuşma ve büyük harflerle yazma gibi davranışlarının kendilerine faydası olmadığı açıktır.
Biliyoruz ki! Pesimizm', olumsuz bir bakış açısını ifade eder. Bir kişi veya grup, genellikle geleceği karamsar bir şekilde görüp, olumsuz sonuçları öngörerek, hayatın veya durumların olumsuz yanlarına odaklanır. Bu, genellikle umutsuzluk, çaresizlik ve olumsuz bir dünya görüşü ile ilişkilendirilir.
Pesimist bir yaklaşım, bazen fazlasıyla karamsarlığa delalettir. Burda denge şarttır. Olumluya odaklanmak mümkün olmasına rağmen, mümkünü mümkün kılmak yerine, geçmişden nemalanmak ve maziyi kurcalamak, bu gibi kişilere vahşi bir keyif verdiğini görüyoruz, izliyoruz ve onlar için üzülüyoruz. Bu gibi kişileri tespitte zorlanmıyoruz çünkü pesimist kişiyi ele veren diğer bir husus onların yüz ifadeleridir.
Pesimist kişilerin kendilerini ve düşüncelerini anlamaları önemlidir. Duygularını analiz etmek ve yönetmek, değişime başlamak için ilk adımı atmaları gerekir. Olumlu düşünce alışkanlıklarını geliştirmek için günlük minnettarlık pratiği yapmak tedavilerinde etkili olacak kanaati her zaman vardır.
Pesimist kişiler için önemli olan, kendilerini kabul etmek ve mükemmel olma çabası içinde olmamaktır. Her insanın zaman zaman olumsuz düşüncelerle mücadele etmesi normaldir. Önemli olan, bu düşüncelere kapılmadan ilerlemektir.
Siyasi liderlerin tutumları, toplumun genel havasını etkiler. Pesimist bir politika, sürekli olumsuz söylemlerle halkın moralini bozabilir. Bu durum, toplumsal huzursuzluk ve güven kaybına yol açabilir. Dolayısıyla, liderlerin dengeli ve sorumlu bir politika izlemesi önemlidir.Öfkeli ve sert kimsenin zararı kendisinedir. Keskin sirke küpüne zarar atasözü, bu gibi kişilerin unutmaması gereken önemli bir anlam içermektedir.

Pesimist bir politikanın dengeli ve sorumlu bir şekilde uygulanması önemlidir. Liderlerin, toplumun moral ve motivasyonunu gözeterek politika üretmeleri, uzun vadeli başarı için kritik öneme sahiptir.

Görüldüğü gibi, pesimist bir bakış açısının belirli durumlarda işlevsel olabileceği gibi, aşırıya kaçması da olumsuz sonuçlar doğurur. Dengeli bir yaklaşım benimsemek, olumsuzlukları fark etmekle birlikte, olumlu yönlere de odaklanmak önemlidir. Hem bireyler hem de liderler, bu dengeyi sağlamak için çaba göstermelidir.
Pesimist bir politika, ile ve sürekli olumsuz söylemlerle halkın moralini bozmak, toplumsal huzursuzluk yaratmak halkın haleti ruhiyesi ile oynamak alışkanlığı edinen bu gibi kişilerin, onlara karşı bir güven varsa da bu güveni kaybetmelerine sebebiyet verecektir. Dolayısıyla, liderlerin dengeli ve sorumlu bir politika izlemesi stratejiktir.
Halkının gönlünde yer etmek isteyen siyasilerin , toplumun moral ve motivasyonunu gözeterek politika üretmeleri, uzun vadeli başarı için son derece önemli olandır.
Bu güne bırakacağım söz mü? “Zamanı yöneten, başarıyı yönetir” işin özeti işte budur!