Ada TV’ye konuk olan CTP Milletvekili Doğuş Derya, İskele Long Beach’teki deprem tehlikesine işaret ederken, Bakan Fikri Ataoğlu’nun bölgedeki kaçak yapıları vizelendirdiğini öne sürdü.
Ada TV’ye konuk olan CTP Milletvekili Doğuş Derya, İskele Long Beach’teki deprem tehlikesine işaret ederken, Bakan Fikri Ataoğlu’nun bölgedeki kaçak yapıları vizelendirdiğini öne sürdü.
2022 yılında Fikri Ataoğlu’nun İyi İdare Yasası’nın 11’nci maddesine dayanarak Gazimağusa-İskele-Yeniboğaziçi Emirnamesi’ni kaldırdığını hatırlatan Derya, bunun kaçak yapıların vizelendirilmesi gerekçesiyle yapıldığını iddia etti.
Derya, “İhtiyacımız olan şey herkese eşit ve adil kriterlerin uygulanmasıdır. Birine iltimas geçerken, diğerine zorluk çıkaramazsınız. Memleketin şirazesi kaçmış durumdadır” dedi.
Biz Star Kıbrıs ve Ada TV olarak zaten 2018 yılından beri bölgedeki yaşanan sıkıntılara dikkat çekerken, imar planının nasıl rant planına çevrildiğini, İskele’deki adaletsizliklerin nasıl ayyuka çıktığını dile getirmiştik.
Star Kıbrıs Medya Grubu olarak bizler de herkese eşit ve adil kriterlerin uygulanması için mücadele ettik. Bu mücadelemiz hala daha devam ediyor.
Özellikle Long Beach bölgesinin deprem riskini günlerce manşetlerimizde işledik.
Yaşanan tehlikenin farkında olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ilk günden bu yana konuya büyük bir hassasiyet gösterdi
Dün de Cumhurbaşkanlığı’nda Deprem Komitesi’ni toplayan Ersin Tatar, “Olası bir depremin riskleri ve alınması gereken tedbirleri” masaya yatırdı.
Ancak bu sadece Cumhurbaşkanı’nın görevi değildir. Hükümetin de bu konuda gereken hassasiyeti göstermesi gerekir.
Ne yazık ki ülkeyi bekleyen deprem gerçeği ve yarattığı riskler hükümetin gündeminde dahi değildir.
Bazı kesimler ülkenin deprem hazırlığı için ciddi bir kaynağa ihtiyaç duyulduğunu ve çalışmaların bu yüzden aksadığını söylüyor.
Ancak bu görüşün temeli yoktur.
Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Necdet, “Lefkoşa’nın depremselliğini araştıracak bir mikro-zone’lama çalışması yapıldığını” söyledi.
Buna göre ABD Jeoloji Araştırması Merkezi (USGS) tarafından Kıbrıs’ta yapılan ortak çalışmalar sonucu sadece Haspolat’ta 6,4’lük olası bir depremin bile zararı bir milyar doları buluyor.
Bu zararı ada genelinde hesaplayın, varın ortaya çıkacak rakamı siz düşünün.
Yani hiçbir tedbirin faturası, ortaya çıkacak felaketin faturasından daha ağır değil.
Üstelik mesele sadece maddi külfet te değil. İnsan hayatının değeri hangi para birimiyle ölçülebilir.
Tabipler Birliği Kıbrıs adası etrafındaki deprem hareketlerinin son günlerde arttığına dikkat çekerek, 'Deprem kapıda, hazırlık nerede?' diye sordu.
“Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin bazı üniteleri, Girne Akçiçek Hastanesi ve Cengiz Topel Devlet Hastanesi küçük bir sarsıntıda dahi tamamen yıkılabilir” uyarısında bulundu.
Sözün özü durum bu kadar ciddiyken biz ağustos böceği misali hala daha kışın gelmesini bekliyoruz.
Felaket gelmeden önlemini almazsak yarın çok geç olabilir. Bizden söylemesi…